Continuum – Tanıtım

3538
Continuum

Son günlerde bir Continuum fırtınası esiyordu dizi alemlerinde, ben de duruma kayıtsız kalamayıp yayınlanan ilk 2 bölümü izledim. Bu kadar yaygara çıkmasının sebebini açıkçası ilk bölümün ardından 9.8 olan IMDB puanına bağlamak mümkün ama bu puan 2. bölümün hemen ardından 8.1’e düştü ki bu da 1-2 hafta içerisinde 7 puan seviyelerine düşecektir (şu anda 7.6). Benim puanım ise maalesef 6’dan daha yüksek olmayacak bir daha ki bölümde müthiş bir sıçrama yapmadığı takdirde…

Continuum Kanada yapımı, Show Case kanalının dizisi ve şu ana dek 2 bölüm yayınlandı, bu gece de 3. bölüm yayınlanacak. İlk sezonun 10 bölümünün ismi yayınlanmış, dizi zamanda seyahat temalı olduğundan bölüm isimlerinin hepsinde geçen “time/zaman” kelimesi güzel durmuş. Bunlar şu şekilde;

1×01 A Stitch in Time
1×02  Fast Times
1×03  Wasting Time
1×04  Matter of Time
1×05 A Test of Time
1×06  Time’s Up
1×07  The Politics Of Time
1×08  Game Time
1×09  Family Time
1×10  End Times

Konuya gelecek olursak… 2077 yılında Kiera Cameron (Rachel Nichols) Vancouver Şehir Koruma Hizmetleri’nde görev yapan bir ‘Koruyucu’dur. Bir terörist grubu idamlarının infazı sırasında 2012 yılına kaçarlarken Kiera’da yanlışlıkla onlarla birlikte 2012 yılına döner.

Kiera teröristleri takip edip durdurmak ve onların geçmişe (dolayısıyla geleceğe) zarar vermelerine engel olmak için yerel polis gücüne katılır. hem terörist gruba engel olmak hem de kendi zamanından farklı olan 2012 yılına uyum sağlamak için tam bir geek (hakkını yemeyelim aslında adam bir dahi) olan Alec Sadler (Erik Knudsen)’dan yardım almaya başlar.

Zamanda yolculuğa bulaşmış herhangi bir dizinin eninde sonunda hata yapmaya mahkum olduğuna dair bir teorim var benim 🙂  Continuum’u da çok beğenmedim bu açıdan. Aslına bakarsanız Continuum’u herhangi bir açıdan beğenmedim.

Bir defa konu çok vasat. İlk bakışta hemen Alcatraz, Dollhouse, Terra Nova gibi dizileri akla getiriyor ki üçünün de sonunu biliyoruz. Her şey çok tanıdık, klişe. Anlattığı yeni bir şey olmadığı gibi “kahraman”ımız da yanlış tarafta aslında! Terörist denen kişiler bir grup özgürlük savaşçısı olmalarına rağmen dizide resmen psikopat manyak katiller gibi gösterilmişler ki ben yine de onların tarafını tutuyorum 🙂 Ayrıca şu andan tamamen farklı bir gelecek/evren yaratma konusunda hiçbir bilimkurgu dizisi Battlestar Galactica ve Firefly’ın yaptığını yapamıyor, yeni değer yargıları, yeni bir dil, yeni konuşma kalıpları ya da ahlak anlayışı yaratamıyor; Continuum bunu denemiyor bile! (Fringe’in alternatif evreni en azından deneyen kısımda)

Özetle Continuum -nedense- heyecan yaratmış vasat bir bilimkurgu dizisi. İlk 2 bölüm sonunda fikrim bu şekilde devam ettiği sürece uzun soluklu olamayacağı yönünde.