Lost Girl – Tanıtım

7475

Lost Girl, 2010 yılında başlayan ve hali hazırda iki sezonu yayınlanmış Kanada yapımı bir dizi. Dizi ilk iki sezondur Showcase kanalında yayınlanıyordu ancak Amerikalıların keşfetmesi sonucunda 3. sezon Ocak 2013’ten itibaren eş zamanlı olarak Syfy’de de yayınlanacak. Yani eğer ilginizi çekerse ilk iki sezonu izlemek için önünüzde uzun bir zaman var:)

Konuya gelirsek; kahramanımız bir Succubus yani insanların cinsel enerjilerini emen ve tek dokunuşuyla onları cezbederek istediklerini yaptırabilen bir canlı (kulağa hoş geliyor değil mi?). Bir erkek arkadaşı olana kadar normal bir kızdan farkı olmayan ve normal bir aile tarafından büyütülen Bo (bunun sebeplerini dizinin ilk bölümlerinde öğreniyoruz) erkek arkadaşı ile ilk deneyiminde erkek arkadaşını öldürmesiyle pek de normal olmadığını fark ediyor. Ailesinden ve çevresinden kaçan Bo, yalnız ve korkmuş bir şekilde ne yapacağını bilmeden uzun yıllar gizlenerek yaşar. Dizimiz ise işlenen cinayetlerden şüphelenen polislerin duruma el koyması ve Bo’yu bulması ile başlıyor. Bir “fae” olduğunu öğrenen Bo daha önce hiç bilmediği fae dünyasına adım atıyor ve olaylar gelişiyor. Bo rolünde oynayan Anna Silk bence bu rol için oldukça başarılı bir tercih olmuş; kıyafet seçimi, duruşu, bakışı ve güçlü duruşu ile tam bir succubus olmayı başarıyor.

Dyson rolünde Kris Holden-Ried

Lost Girl genel olarak esas kızımız Bo etrafında dönmesine rağmen, yan karakterler oldukça başarılı. Özellikle Bo’nun sağ kolu rolünde ilk bölümden beri izlediğimiz Kenzi (Ksenia Solo) benim diziyi izlememi sağlayan en önemli karakter diyebiliriz. Renkli kıyafetleri, eğlenceli replikleri, olaylara bakış açısı ve konuştuğu orijinal İngilizce ile diziye apayrı bir hava katıyor. Diziye renk katan bir diğer karakter ise esas oğlanımız sayılabilecek Dyson (Kris Holden-Ried). Dyson dizide Bo’ya sık sık yardım edecek (her konuda(!)) polis memuru bir fae rolünde. Kenzi ve Bo’dan bahsetmişken, kendine ait pek çok fanı olan Lauren’den (Zoie Palmer) bahsetmezsek olmayacak galiba. Dizide aydınlık fae’lerin yanında görevli bir doktoru canlandıran Lauren’de önemli karakterlerden biri. Bo’nun ilk zamanlarda kendisini tanımasına yardımcı olsa da ilerleyen bölümlerde yardımcı olduğu alanlar git gide genişliyor.

Bu arada uyaralım; esas kızımızın özelliği itibariyle özellikle ilk sezonda bol bol +18 içerik mevcut, rahatsız olabilecekleriniz varsa bilmenizde fayda var. Zira Bo bir succubus olduğu için, özellikle iyileşmek için seksüel enerjiye ihtiyaç duyuyor ve yapı itibarıyle biseksüel bir kişiliğinin olması ve yeniliklere açık olması sebebiyle ortaya oldukça yüksek dozda +18 içerik çıkabiliyor. Şahsen ben bu durumun diziyi basitleştirmediğini aksine bu cesurluğuyla ilgi çekici hale geldiğini düşünmekteyim. Tabii bu durumun ratingleri de gayet iyi etkilediğini söyleyebiliriz.

Kenzi rolünde Ksenia Solo

Dizi konu itibariyle mitolojiden oldukça fazla besleniyor. Succubuslar, sirenler, kurt adamlar, periler, troller, minotaurlar ve bunun gibi pek çok mitolojik yaratığı fae olarak görebiliyoruz. Ama fae’ler sırf mitolojik karakterler ile sınırlı değil, mitolojide olmayan pek çok orijinal fae de karşımıza çıkıyor çeşitli bölümlerde.

Dizi ilk bölümden itibaren oldukça hızlı ve akıcı ilerliyor. Tek sorunu, ilk bölümlerde görsel efektlerin biraz kötü olması. Her ne kadar sonradan toparlasa da asla çok çok mükemmel görsel efektler ne yazık ki göremiyoruz dizide. İlk bölümde Bo’nun Kenzi ile tanışmasını ve Fae’lerin Bo’nun arkasında bıraktıklarından şüphelenerek peşine düşüp bulmalarını izliyoruz. Daha sonrasında Fae dünyasının aydınlık ve karanlık olarak ikiye ayrıldığını öğreniyoruz. Bo’nun seçim yapması istense de o özgür olmak istiyor ve kendine taraf seçmeden ilerlemeye karar veriyor.

Karakterler çok güzel düşünülmüş (fırsatım olursa bir ara hepsini kısa kısa tanıtmayı düşünüyorum) ve diziyi izledikçe hikayelerinin gayet güzel yazıldığını fark ediyoruz. Ayrıca dizinin mekan seçimleri de (özellikle Bo’nun evi ve sürekli takıldıkları bar) dizinin o fantastik havasına çok yakışıyor.

Not: Showcase ilk sezon bittikten sonra 6 tane motion comic Lost Girl webisode’u yayınladı. Showcase’in sitesinde yayınlanan orijinal halleri interactive video formatındaydı ancak şu an siteden kaldırılmış durumdalar. Webisode’lar dizinin ilk bölümünden önceki olayları anlatıyor ve genelde dizide olmayan ufak anektodlar içeriyor. İlginizi çekerse buradan ilk bölümüne ulaşabilirsiniz.

Sonuç olarak; Showcase’in de dizi tanıtımlarında dediği gibi “Everyone has vampiresWe‘ve got a succubus.” Fantastik dizilerden hoşlanıyorsanız ve biraz değişiklik arıyorsanız kesinlikle şans vermeniz gereken dizilerden biri Lost Girl.

Tanıtım Filmleri;