Supernatural 11×11 “Into the Mystic” – Bölüm İncelemesi

2228
Supernatural 11×11 “Into the Mystic”

Supernatural bana göre bomba gibi bir bölümle ekranlara geldi bu hafta. Into the Mystic bölümünün IMDb puanı 9.1 olmasına rağmen (geçtiğimiz bölümün 9.6ydı) ben oldukça keyif alarak izledim bu bölümü. Sebebi de biraz malum aslında. Yine bir temizlik işi, yerinde espriler ve  sondaki “Brotherly Moment”.

s1
Sam’in hatıra kutusu…

—Bu kutuyu görünce çok duygulandım. İçinde gittikleri işlerden topladıkları detaylar dolu. Her eşyada bir yaşanmışlık var. Sam her zamanki gibi yine duygusal yanını ortaya çıkaran bir şey daha yaptı. —

Sam‘in aklının oldukça karışık olduğunu gördük bu bölüm. E Lucifer ile çıktığı “en büyük başarısızlıklarım” konulu zaman yolculuğu gerçekten de izlenmesi kolay bir anılar bütünü değildi. Benim her zaman düşündüğüm şey şu; kardeşler birbirlerine açılmalı, düşüncelerini birbirlerinden saklamamalı. Bu durumda da Dean Purgatory ‘de (Araf) iken onu aramak yerine hayatına devam etmeyi seçen Sam, üstünü örttüğü bu gerçeği tekrardan hatırlayıp oldukça rahatsız oldu. Bölümün sonunda da en doğru olan şeyi yaptı ve bunu kardeşi ile paylaştı. Açıkça söylemek gerekirse, Dean ölüm kalım savaşı verirken hayatına oldukça mutlu (!) bir şekilde devam eden Sam’e kızmıştım. Her zaman onun arkasında olan kardeşini aramamasına kızmıştım. Her ne kadar aralarında bir tür “beni bulmak için uğraşma” anlaşması olsa bile. Çünkü Dean, Sam için her şeyi yaptı. Hayatından bile defalarca vazgeçti. Ama bir izleyici olarak kızgınlığınız geçince farkediyorsunuz ki Sam’in normal hayatı bir anda sevgilisinin ölümü ile elinden alındı. Özlemini kurduğu hayatı kısa da olsa yaşamak istemesi normal. Ayrıca şöyle de bir durum var; Dean normal bir hayatın ne demek olduğunu bile bilmediği için kardeşiyle olmak ona yetiyor. Fakat Sam tam olarak öyle değil. Hukuk fakültesini kazanmıştı, aşık olduğu bir kız vardı. Bu açıdan bakınca Sam’i anlamak daha da kolaylaşıyor. Zaten Dean geri dönmese bu normal hayat işini daha ne kadar sürdürürdü bilemiyoruz. Belki de dayanamayıp kardeşini aramaya başlardı.

Dean bu bölümde kendine bile itiraf etmekten korktuğu gerçeği Lucifer‘a itiraf etti! Gerçekten bu sırrın bu şekilde ortaya çıkmasının çok büyük götürüleri olacaktır. Ama herkesin ve benim de söylediğim gibi aralarında bir “çekim” olduğu bu itiraf ile kesinleşmiş oldu. Dean’in son sahnedeki halini görmek insanı oldukça üzüyor. Çünkü bu dizinin en önemli karakteri bile bu kadar sıkıntı içerisinde ise, başları büyük belada demektir! Zaten canımızı sıkan şey de Banshee’nin Dean’e saldırması oldu burada. Bu beklenmedik duruma düşenlerin, savunmasız insanlar olduğunu biliyoruz. Her yönden savunmasız insanlar. Dean’in bu çekimini de biliyorduk fakat artık gerçek iyice yüzümüze vurulmaya başlandı sanki. Dean kardeşine yalan söyleyebilir, onu avutabilir ama kendisini kandıramaz. Canavarın saldırısından sonra da iyiden iyiye korkmaya başladı olacaklardan.

Bu karşı konulamayan durumu Amara mutlaka kendine yönelik kullanıp Dean’e bir sürü şey yaptıracaktır. İlk başta da Sam’e karşı yapabileceği kötü şeyleri düşünmek lazım. Öncelikle ben bu durumda iki şeyi düşünüyorum. Tüm bu çekim olayını, hatta Dean’in şansı varken Amara’yı öldüremediğini Sam duyunca oldukça yıkılacaktır eminim ki. Kardeşlerin arasındaki bağı zedeleyebilir mi? Onu daha öğrenemeyeceğiz gibi. İkincisi ise Lucifer ve Amara bir iş birliği içerisinde mi, yoksa Lucifer, Amara‘yı yok etmeye yardım edip büyük parçayı kendine mi alacak. Bu kısımda hala muammalar mevcut bence. Çünkü yardım ediyorum diyerek sığınağı arıyor (tabi doğru söylüyorsa), bir yandan da Dean’in ağzından laf alıp Amara karşısındaki bu aciz durumuna oldukça seviniyor. Lucifer’in planını önümüzdeki bölümde (eğer üstünde durulursa) az çok tahmin ederiz sanki. Ayrıca hangisi daha iyi bilmiyorum. Amara’yı yok edip kendini ortaya çıkarması mı, yoksa Amara’ya katılması mı?

Bu bölümde Crowley hiç yer almıyordu. Bu sebeple de annesinin ölümünden sonra ne olduğunu, neler hissettiğini öğrenemedik. Zaten sezon başlarken Crowley’i canlandıran Mark A. Sheppard karakterinin artık konuk oyuncu olarak devam edeceğinden bahsetmişti San Diego Comic-Con’da. (Ki konuk oyuncu olmasına rağmen oldukça gözüküyor bence bölümlerde) Ama biliyorsunuz ki geçtiğimiz bölüm en son Lucifer’ın Crowley’e söylediği biraz sohbet edelim benzeri bir replik ile sona ermişti. Crowley’de bu bölümde kardeşlere ne bir haber verdi ne de başka bir şekilde ortaya çıktı. Lucifer’in onu öldürdüğünü düşünmüyorum fakat ya hapsetmiştir ya da bir şeyler karşılığında pazarlık yapmışlardır diye tahmin ediyorum. Yoksa Crowley’nin bu kadar sessiz kalması hayra alamet olamaz.