Biyografik hikâyeler beyazperdede her zaman ilgi çekmiştir. Özellikle de anlatılan kişi bir müzisyen ise. İşte 7 Şubat’ta ülkemizde vizyona girecek olan A Complete Unknown, tüm zamanların en büyük söz yazarlarından biri olarak kabul gören ve albümleriyle satış rekorları kıran Bob Dylan’ın hikâyesini anlatıyor. Film, Dylan’ın folk müzikle başlayan kariyerinin elektro gitara geçiş yaptığı döneme uzanıyor. Elijah Wald’un “Dylan Goes Electric!” kitabına dayanan film, James Mangfold’un yönetmenliğinde ve Timothée Chalamet’nin oyunculuğunda izleyenleri 1960’larda bir müzik yolculuğuna çıkarıyor.
Yıl 1961. Bir genç adam, en büyük idollerinden Woody Guthrie’yle tanışmak için New York’a taşınmaya karar verir. Guthrie’nin hasta olduğunu öğrenince kalan son parasını da yola harcayarak yattığı hastaneye gelir. Ve burada sadece Guthrie’yle değil, onun yakın arkadaşı Pete Seeger’la da tanışır. Guthrie için bir şarkı yazmıştır ve onu seslendirir. Folk müziğin iki tanınmış müzisyeni, şarkıdan oldukça etkilenir. Ve karşılarındaki bu genç, Bob Dylan’dan başkası değildir. İşte o andan itibaren Seeger kendisine destek olur ve bir açık mikrofon gecesinde sahneye Bob’u takdim eder. Hayatında yeni bir başlangıç niteliği taşıyan o gecenin ardından ilk olarak -plak şirketinin de ısrarıyla- bilindik folk şarkılarının cover’larından oluşan bir albüm kaydeder. Fakat hem albümün düşük satışları hem de kendi yazıp bestelediği şarkıları duyuramaması onu etkiler. Çünkü o sırada çok daha fazla ilgi gören bir müzisyen vardır: Joan Baez. Bir konser sırasında tanıştığı Sylvie Russo’nun teşvikiyle kendine özgün söz ve bestelerini kaydetmeye karar verir. Tabii ülkede yaşanan siyasi gerilimler de Bob’u etkileyecek ve bunu şarkı sözlerine de yansıtacaktır. Artık kendi ürettikleriyle tanınan bir müzisyendir ve hayran kitlesi de her geçen gün artmaya başlar. Fakat zaman geçtikçe değişim ve dönüşüm de kaçınılmaz olacaktır. Bob Dylan’ın müzikteki değişimi, 1965 yılında Newport Folk Festivali’nde sahne almasıyla kendini gösterir.
Yönetmenliğini James Mangfold’un üstlendiği A Complete Unknown’da genç Bob Dylan rolüne, Timothée Chalamet hayat veriyor. Performansıyla övgüler alan Chalamet’nin oyunculuğu oldukça başarılı ve bu yılki Akademi Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu kategorisindeki adaylardan biri. (Bu arada 2023 yılında GQ’ya verdiği bir röportajda Dylan performansı için konuşma, vokal ve hareket çalışmalarını Austin Butler’ın Elvis filminde çalıştığı ekiple hazırlandığını belirtiyor.) Fakat filmin sonlarına doğru oyunculuğunda bir düşüş hissi vermiyor değil. Filmde folk müziğin önemli isimlerinden biri olan Bob Dylan’a destek veren Pete Seeger rolünde Edward Norton yer alıyor. Norton’un kusursuz oyunculuğu da Akademi Ödülleri’nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu kategorisinde bir adaylık aldı ve umarım kazanan olur. Bir süreliğini de olsa hem müzikal hem de kişisel hayatında yer eden efsanevi şarkıcı-söz yazarı ve aktivist Joan Baez rolünde Monica Barbaro’yu izliyoruz. Barbaro da performansıyla Akademi Ödülleri’nde En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu kategorisinde aday gösteriliyor. Dylan’ın hayatındaki önemli bir yere sahip olan Sylvie Russo rolünü Elle Fanning üstleniyor. (Sylvie aslında Dylan’ın o dönemdeki kız arkadaşı Suze Rotolo’ya dayanarak oluşturulan bir karakter. Çünkü Dylan filmde Rotolo’nun gerçek kimliğinin kullanılmamasını istemiş.) Efsane müzisyenlerden Johnny Cash de Dylan’ın hikâyesinde yerini alıyor ve kendisine çok iyi performansla Boyd Holbrook hayat veriyor. Yine Mangfold’un yönetmen koltuğunda yer aldığı Walk The Line’da Joaquin Phoenix’i Johnny Cash rolünde izlemiştik ama Holbrook’un bu role tam oturduğunu söyleyebilirim. Folk ve Rock’n Roll dünyasının tanınmış menajerlerinden Albert Grossman rolünde Dan Fogler yer alıyor. Yine önemli bir müzik menajeri olan Harold Leventhal rolünde P. J. Byrne’ü izliyoruz. Scoot McNairy de filmde Dylan’ın idollerinden Woody Guthrie’yi canlandırmakta. Will Harrison’ı Bob Neuwirth rolünde izlerken Eriko Hatsune, Norbert Leo Butz ve Big Bill Morganfield da filmin geniş oyuncu kadrosunda bulunuyor.

Elijah Wald’un “Dylan Goes Electric!” kitabına dayanan A Complete Unknown, 1961 ve 1965 yılları arasında Bob Dylan’ın müzik kariyerinde yaşananları kişisel hayatıyla birlikte paralel anlatırken, ABD’de o dönemde yaşanmış kritik zamanlara ve toplumun bu olaylara verdiği tepkilere az da olsa değiniyor. 1962 yılında Sovyetler Birliği’yle nükleer savaş eşiğine uzanan Küba Füze Krizi de bunlardan bir tanesi. Ki Bob Dylan’ın da yaşananlardan etkilenerek sözlerine ve müziğine bunu yansıttığını filmde görüyoruz.
Minnesota’dan New York’a gelen bu genç adamın kim olduğu ve geçmişi filmde gizemli bir şekilde yer alıyor. Kendine dair bir geçmiş uydurmakta oldukça başarılı olan Dylan, gezici bir karnavalda çalıştığını ve karnavallardaki kovboylardan gitar akortlarını öğrendiği filmin belirli bölümlerinde izliyoruz.
Dylan’ın hastane odasında Woody Guthrie ve Pete Seeger ile tanışması filmin etkili sahnelerinden. Müziğindeki yeni dönemi hayranlarına ilk defa gösterdiği 1965 Newport Folk Festivali’nde yaşananlar da beyazperdeye oldukça başarılı aktarılmış. Eğer müzisyenlere dair filmleri seviyorsanız, buradaki her müzikal sahneyi beğeneceğinize şüphem yok. Görsellik ve o dönemi yansıtması açısından da bir o kadar emek verildiğini söyleyebilirim. Sadece 2 saat 20 dakikalık bir süre sanırım bu hikâye için biraz uzun.
Son dönemde adından fazlasıyla söz ettiren A Complete Unknown, izleyenleri kimi zaman çarpıcı kimi zaman dokunaklı bir müzikal yolculuğa çıkarıyor. Toplam sekiz dalda Oscar adaylığı olan filme Bob Dylan’a hayran değilseniz bile şans verin. Timothée Chalamet, Monica Barbaro ve özellikle Edward Norton’un oyunculukları görülmeye değer. İyi seyirler.