Yeni bir Amerika hikâyesine var mısınız? Fakat şimdiden söyleyelim, bu hikâyede ne umut var ne de mutlu bir son. Peki ne var derseniz? Mesela işsizlik… Mesela haksızlık… Mesela terk edilmişlik… Mesela cinsel yönelimler yüzünden toplumun en ağır şiddetine maruz kalmak… Mesela uyuşturucunun acı sonuçları… Mesela yapılan seçimlerle mahvolan hayatlar…
İşte karşınızda gerçek ve bir o kadar da umut yoksunu bir Amerika hikâyesi: American Rust.
American Rust: Konusu
Hikâye Pennsylvania’nın hayali bir kasabasında geçiyor. Bir zamanlar çelik fabrikasına ev sahipliği yapan Buell adındaki bu kasaba, fabrikanın kapanmasıyla işsizliği ve çöküşü buram buram hisseden bir yere dönüşmüştür. Uzun zamandır arkadaş olan Isaac ve Billy de bu kasabada amaçsızca yaşamlarını sürdürmektedir. Yeni bir başlangıç yapmanın hayallerini kuran Isaac bir gün babasından yürüttüğü parayla kasabadan ayrılmaya karar verir. Billy’yi de bu plana dahil etmek ister fakat olumlu bir yanıt alamaz. Billy en azından yolun bir kısmına kadar arkadaşına eşlik eder. Bu sırada terk edilmiş fabrikanın etrafında eski bir polis olan Pete Novick’i görürler. Billy, bir zamanlar kendisini bir kavga yüzünden tutuklayan Pete’in peşinden gider. Ve bu olayın devamı bir cinayetle sonuçlanır. Kasabanın polis şefi Del Harris olay yerine geldiğinde kanıtların Billy’yi gösterdiğini fark eder. Del, sevdiği kadının oğlunu koruyabilmek için artık dönüşü olmayan bir yola girecektir.
American Rust: Oyuncular ve Karakterler
Hikâyenin ana karakterlerinden Del Harris, Buell Polis Departmanı’nın etkili polis şeflerinden. Körfez Savaşı gazisi olan Del, bir zamanlar görev yaptığı Pittsburgh’un ardından bu sakin kasabaya tayin edilmiş. Kasabada yaşayan Grace’e de ayrı bir ilgisi var. Fakat Grace’in oğlu Billy bir cinayet şüphelisine dönüşünce geride bıraktığı ve hatırlamak istemediği olaylarla yeniden yüzleşmek zorunda kalır. Dizide Del Harris rolünü Jeff Daniels üstleniyor.
Del Harris’in sevgili olan Grace Poe, bir dikim atölyesinde çalışarak hayatını sürdürmektedir. Eşi Virgil’den ayrılmış ve bir karavan evde oğlu Billy Poe ile birlikte yaşamaktadır. Ağır şartlarda çalışan ve bunun yansımasını her geçen gün fiziksel olarak hisseden Grace, sigorta hakkı için bir mücadeleye adım atar. Fakat bu arada oğlunun cinayet şüphelisi olduğu gerçeğiyle de yüzleşmek zorunda kalır. Artık hem kendisi hem de oğlu için bir çıkış yolu bulmalıdır. Grace Poe rolünde The Affair’dan hatırlayacağımız Maura Tierney yer alıyor.
Virgil ve Grace’in oğlu Billy Poe, lise yıllarının gözde Amerikan futbol oyuncularından biri. Futboldaki başarısıyla New York’taki Colgate Üniversitesi’nde burs kazansa da bunu reddetmeyi tercih etmiş. Isaac’le uzun yıllardır çok iyi arkadaş. Bir zamanlar birlikte olduğu Lee’yi de (Isaac’in ablası) aklından bir türlü çıkaramıyor. Mezun olduğu lisede yardımcı koçluk görevini üstlenirken karıştığı bir kavga hem tutuklanmasına hem de işinden olmasına neden olur. Altı aylık şartlı tahliyesinin biteceği günde kendisini tutuklayan polis memuru Pete Novick’le karşılaşması, Billy’nin mükemmelden çok uzak olan hayatını daha da kötü bir hale sokar. Hikâyenin belki de en etkileyici karakteri olan Billy Poe rolünde Alex Neustaedter’i izliyoruz.
Billy’nin yakın arkadaşı Isaac English, kendisini bir an önce yaşadığı yerden kurtarmak isteyen bir genç. Annesinin ölümünü hâlâ düşünen Isaac, kasabadan temelli ayrılan ablası tarafından terk edildiğini hissetmektedir. Tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren geçimsiz babasının tüm sorumluluğu kendisine kalmıştır. Kendi yolunu çizmek için babasından yürüttüğü parayla kasabadan ayrılmaya karar verir. Fakat yola çıktığı gün terk edilmiş çelik fabrikasında yaşananlar, Isaac’i kendi vicdanıyla yüzleşmek zorunda bırakacaktır. Dizide Isaac English rolünü David Alvarez üstleniyor.
Lee ve Isaac’in babası Henry English, fiziksel olduğu kadar ruhsal olarak da sorunlar yaşayan bir adam. Bir zamanlar çelik fabrikasında çalışan Henry, ölümcül bir kaza sonrasında yaşamını tekerlekli sandalyeyle geçirmek zorunda kalmış. Çok sevdiği eşini de kaybeden Henry’nin en büyük yardımcısı ise oğlu Isaac. Yale Üniversitesi’nde eğitim görmüş ve eşiyle New York’a yerleşmiş kızı ile de bir o kadar gurur duyuyor. Henry English rolünde Bill Camp’i izliyoruz.
Isaac’in ablası Lee English, bir şekilde kendisini Buell’den kurtarabilmiş şanslı insanlardan. Yale Üniversitesi’nde aldığı eğitimin ardından zengin ve varlıklı Alejandro’yla evlenip New York’a yerleşmiştir. Billy’le bir zamanlar tutkulu bir aşk yaşayan Lee, ayrıldığı kasabaya bir şekilde yeniden gelecek ve bazı gerçeklerle yüzleşecektir. Lee English rolünü Julia Mayorga üstleniyor.
Dizide Billy Poe’nun babası ve Grace’in eski eşi Virgil rolüne Mark Pellegrino hayat veriyor. Del’in polis departmanındaki ekip arkadaşı Steve Park rolünde Rob Yang yer alırken, eski polis Pete Novick rolünde ise The Wire’ın Prez’i Jim True-Frost’u izliyoruz. Kasabanın eczacısı Jackson Berg rolünde ise Dallas Roberts var.
Dokuz bölümden oluşan American Rust, yazar Philipp Meyer’in 2009 yılında yayımladığı aynı adlı romandan uyarlanıyor. Romanı diziye dönüştüren isim ise Dan Futterman. Dizi çözülmesi gereken bir cinayetin yanı sıra başka problemleri de merkezine alıyor. Mesela çalışan kesimin sosyal hak mücadelesi ki bunu Grace’in hikâyesinde mümkün olduğunca görebiliyoruz. Ve Amerika’nın opioid bağımlılığı da hikâyede öne çıkan konular arasında. Dopesick ve Goliath’ın son sezonunun ardından American Rust da bir şekilde opioid bağımlılığına dikkat çekmeyi başarıyor. Hikâyenin başında yaşanan cinayet, zaman ilerledikçe karakterlerin yaptıkları seçimleri ve sonuçlarını da tek tek gösteriyor. Tabii yapılan seçimler ve sonuçlar hiç iç açıcı değil, şimdiden söyleyelim. Çünkü bu hikâyede umuda dair hiçbir şey yok. Zaten o umutsuzluk dizinin görseline de tamamıyla yansımış durumda. Hangi karaktere üzüleceğinizi bile seçemiyorsunuz çünkü hepsi de bir o kadar çaresiz. Ağır başlayan hikâye birkaç bölümden sonra hareketleniyor fakat izleyiciyi tatmin edici bir sonuç çıkmıyor. Hatta bir sonuç çıkmıyor desek daha doğru olur. Her ne kadar bir mini dizi olarak planlansa da bu hikâyenin kesinlikle bir sezona daha ihtiyacı var. Ve tabii ki biraz daha umuda…
