Günlük hayatınızda yaşadığınız bir olayın tüm hayatınızı etkileyebileceğinizi düşünebiliyor musunuz? Mesela herhangi bir yerde gerçekleşebilecek, bir anlık canınızı sıkabilecek bir olay (mesela toplu taşımadan inmeye çalışırken üzerinize binmeye çalışan birisi ya da bir market sırasında önünüze geçmeye çalışan bir uyanık vs.) karşınızdaki insana ebedi bir düşmanlık beslemenize ve hayatınızın tüm akışının değişmesine neden oluyor. İşte Netflix’in yeni serisi BEEF, trafikte yaşanan basit bir olayın iki insan üzerinde yarattıklarını karşımıza çıkarıyor.
Dizinin başlangıcında Danny ile tanışıyoruz. Müşteri skalasını korumakta zorlanan inşaatçı Danny, aldığı barbekü ızgaralarını iade etmek için Forsters mağazasına gelmiştir. Aldığı ürünlerin fişini bulamadığı için iade etmeyi başaramayan Danny yine bir hüsranla mağazadan çıkarak kamyonetine biner. Tam park yerinden çıkacakken arkasında bulunan ve neredeyse vuracağı beyaz bir SUV durmaksızın korna çalmaya başlar. SUV’nin sürücüsü ise Kōyōhaus isimli bir dekoratif bitki şirketinin sahibi olan başarılı girişimci Amy’dir. Amy’nin arabanın içinden Danny’ye hareket çekmesi işleri daha da kızıştırır ve Los Angeles sokaklarından çılgın bir kovalamaca başlar. Daha sonra viral hale dönüşecek bu kovalamanın sonucunda Danny SUV’nin plakasını alır ve Amy ile git gide daha da kötüye gidecek bir düşmanlığın temelini atmış olur.
BEEF’in iki ana karakterinden biri olan Danny, ailesinin tüm yükünü sırtlanmış bir insan. Kardeşi Paul’le birlikte yaşayan Danny’nin en büyük isteği, bir zamanlar yasadışı durumlar yüzünden otellerini kaybeden ebeveynlerini yeniden Amerika’ya getirerek oturacakları bir evi inşa etmek. Hayatı hep zor ve hep bir mücadele içinde. Amy ile yaşadığı olay sonrasında işler daha da çıkmaz bir hal alıyor ve doğruyu söylemek gerekirse Danny’yi hiç de iyi şeyler beklemiyor. Dizide Danny rolüne The Walking Dead’den hatırlayacağımız Steven Yeun hayat vermekte. Dizinin hiç şüphesiz en iyi performansına sahip olan Yeun, muhtemelen bu yıl birçok en iyi erkek oyuncu adaylığı alacaktır diye düşünüyorum.
Dizinin bir diğer ana karakteri olan Amy ise hayatı boyunca kendini işine adamış, dekoratif bitki şirketi Kōyōhaus ile başarı yakalamış bir girişimci. Şirketini milyon dolarlık bir anlaşmayla satmanın eşiğinde olan Amy’nin en çok istediği şey kızı June’la daha fazla vakit geçirebilmek. Amy de Danny gibi ailesinin tüm yükünü taşımakta. Hatta oturdukları ev dahi baştan sona kendi eseri. Forsters’ın otoparkında Danny ile yaşadığı olay Amy’nin de hayatında birçok şeyi tetikleyerek kendisiyle yüzleşmesine neden olur. Dizide Amy rolünü Ali Wong üstlenmekte. Wong da etkileyici performansıyla bu yılın adaylıklarında yerini alacak gibi gözüküyor.
Dizide Danny ve Amy çekişmesi arasında izleyeceğimiz diğer karakterlere gelecek olursak… Amy’nin eşi George, ünlü bir Japon sanatçının oğlu ve kendisi de bu yolda ilerlemeyi seçmiş. Amy’nin yoğun iş temposunda evde kızlarıyla ilgilenirken bir yandan da sanat eserlerini ortaya çıkarıyor. (Tabii yaptığı sanat ne kadar başarılı ssizin bakış açınıza kalmış.) Dışarıdan iyi, duyarlı bir eş-baba görüntüsü sergileyen, söylemleri kimi zaman ruhani bir lideri çağrıştıran George aslında kendi içinde de huzursuzluklar yaşamakta. Ki kimi zaman bunları konuşmalarının arasında da belirtiyor. Joseph Lee, dizide bu karakteri üstlenen isim. Danny tarafında ise kendisinden iki-üç yaş daha küçük olan Paul var. Zamanını çoğunlukla bilgisayar başında oyun oynamak ve kripto para işleriyle uğraşarak geçiren Paul de henüz hayatını tam oturtamamış durumda. Gerçi Danny’nin aksine çok çabalamadan daha fazla para kazanabilmeyi başarabiliyor. İki kardeş genelde bir çatışma halinde ve Paul her ne kadar ağabeyinden uzaklaşmaya çalışsa da günün sonunda yine de bir aradalar. Paul, Danny ve Amy arasında oluşan bu tuhaf çekişmeye bir şekilde dâhil olacak. Dizide Paul rolünü ise Young Mazino üstleniyor. Danny ve ailesinin hayatını alt üst etmeyi başaran isim ise kuzen Isaac’ten başkası değil. Çevirdiği işler yüzünden ailenin otelini kaybetmesine neden olmuş ve bir hapis cezası almış. Yakın zamanda cezasını bitirip özgür hayatına geri dönse de “huylu huyundan vazgeçmez” sözünü doğrularcasına yine kitabına uygun olmayan işleri tercih etmeye devam ediyor. Bir anda parlayan siniri ve gürültücü tavırlarıyla Danny-Amy çekişmesinde başı yanacaklardan biri. Kuzen Isaac rolünde izlediğimiz isim ise David Choe. Amy’nin kayınvalidesi, George’un annesi Fumi Nakai de aslında çoğu gerçeğin farkında olan ama bunu dile getirmemeyi tercih eden bir karakter. O da kendi içinde çok yalnız ama belli etmemekte usta. Patti Yasutake’yi Fumi rolüyle izliyoruz. Dizinin en ilginç karakteri diyebileceğim Jordan Forster ise Forsters mağazalar zincirinin en büyük patronu. Amy, şirketini satın alması için resmen Jordan’ın iki dudağının arasına bakıyor. Aşırı zenginliğin verdiği rahatlıkla her şeyi elde etmiş bir insan ve dizide bulunduğu her anda bunu gözünüze sokuyor. Mario Bello da Jordan rolünde oldukça başarılı bir performans sergiliyor.
Ashley Park dizide Amy’nin komşusu ve Jordan’ın baldızı Naomi rolünde yer alırken, Justin H. Min ise Danny’nin de dâhil olacağı kilisenin lideri Edwin rolüne hayat veriyor. Dizinin en tatlı karakteri Amy-George çiftinin kızı June rolünde ise Remy Holt’u izliyoruz. Mia Serafino, Andrew Santino ve Rek Lee de dizinin kadrosunda yer almakta. Dizinin yaratıcı ismi ise Lee Sung Jin. Lee, kendi yaşadığı bir trafik öfkesinden yola çıkarak dizinin fikrini oluşturmuş. Bu fikri paylaştığı ilk isimlerden biri ise Steven Yeun olmuş. Hayatında hem Danny hem de Amy gibi olduğunu söyleyen Lee, BEEF’in üzüntüyü kabul etmek ve bununla yaşamaya çalışmakla ilgili olduğunu belirtiyor. İlginç bölüm başlıkları ise karakterlerin dengesiz davranışlarını açıklamaya yardımcı olması için Lee tarafından özenle seçilmiş. Başlıklar kimi zaman bir romandan, kimi zaman bir şiirden alıntılanmış. Diziyi izlediyseniz ve başlıklar ne alaka diyenlerdenseniz sizi bu linke alalım. Bölüm başlıklarına eşlik eden tablolar da bir o kadar ilginç diyebiliriz.
Bir intikam alma macerasıyla başlayan BEEF, bölümler ilerledikçe Danny ve Amy’nin kendileriyle yüzleşme sahnesine dönüşüyor. Farklı gözükseler bile birbirlerinin yansıması olan bu iki insan, kendi geçmişleriyle de yüzleşerek hayatlarının amacını bulmaya çalışıyorlar. Ve her ne kadar birbirlerine düşmanlık besleseler de aslında en büyük düşmanları kendileri. Çünkü birbirlerini mahvetmek uğruna yaptıkları şeyler ikisini de çıkmaza sürüklüyor. Dibi görmeden aydınlığa çıkamazsın misali, Danny ve Amy de bir şekilde aydınlığa çıkacak ama bakalım nasıl. Onu da muhtemelen dizinin –eğer onaylanırsa- 2. sezonunda göreceğiz diye tahmin ediyorum.
Ve tabii BEEF’in en sevdiğim yanlarından birisi ise müzik seçimi oldu. Özellikle bölüm sonunda seçilen şarkılar (Hoobastank ‘The Reason’ -ki sözleriyle bütün sezonu özetler nitelikte-, Tori Amos ‘Cornflake Girl’, Incubus ‘Drive’ ve niceleri) beni gerçekten bambaşka zamanlara götürdü. Bu arada Steven Yeun’u da arayış için kiliseye kaydolan Danny bölümlerinde şarkı söylerken görebiliyoruz. Sezonun en iyi bölümü için ise 9. bölümü bekleyin derim.
Minari, Moonlight, Lady Bird, Uncut Gems’ün yanı sıra bu seneki Oscar avcısı Everything Everywhere All At Once’ın yapım şirketi olan A24, BEEF’in de yapımını üstlenmiş. Ve bence Netflix’in son zamanlardaki en iyi yapımlarından birisine imzayı atmış. (Demek ki istediğinde gerçekten iyi bir diziye para harcayabiliyormuşsun değil mi Netflix…) BEEF, hiç şüphesiz bu yılın en çok konuşulacak işlerinden biri olacak, o yüzden siz de en kısa zamanda diziyi izleme listenize alın.
