Karakterlere de ufaktan bir göz atalım.
Dizimizin ana karakteri, Bryan Cranston tarafından canlandırılan Walter White. Aşırı kalifiye bir lise kimya öğretmeni. Serebral parsi hastası bir oğlu ve dünya tatlısı bir kızı olmak üzere 2 çocuklu bir aile babasıdır. Aynı zamanda uyuşturucu departmanında çalışan bir bacanak ve kleptoman bir baldıza sahiptir. Şimdi asıl konu olan Walter’a gelelim.
Mr. White’ın karakterizasyonu genel olarak şu 3 kısımdan oluşuyor ;
- Aşırı yetenekli ama hayatta çok fazla bir başarılı elde edememiş. Bu yüzden de sürekli bir tatminsizlik duygusu ve bastırılmış potansiyelinin getirdiğini kompleks bir egosu var. Hele ki tüm bunların üzerine ek iş olarak bir araç yıkama firmasında yarı-zamanlı olarak çalıştığını da eklersek durumu az çok tahmin edebiliriz.
- Yeteneğinin de verdiği bunalımlarla sürekli olarak büyük bir şeyin parçası olmak istiyor ama maalesef önünde çok ciddi engelleri bulunuyor. Hayatta verdiği bazı radikal kararların da bu engelleri doğurması kendi ile olan iç çatışmalarının daha da alevlenmesini sağlıyor.
- Malum öğretmen geliri ile geçinmek bir hayli zor. Bunun üstüne bir de ilk bölüm de karşımıza çıkacak bir dönüm noktası olan kanser teşhisi de eklenince iş daha beter bir şekilde içinden çıkılamaz bir hal alıyor.
İşte bu 3 duygusal ve hayati etkenler işin içine girince doğal olarak eski öğrencisi ve yeni suç ortağı olan Pinkman, “Kesinlikle okuldan hatırladığım gibi değilsin. Yani alakan bile yok” diyor ve akabinde “Deli falan değilsin değil mi? Bu beni de etkiler çünkü bilmem lazım” diye soruyor. Ardından ise o üstünden çok düşünülmeden geçen, bir kaç bölüm sonra unutulan ama içeriğin de genel olarak Amerikan adalet ve ekonomik sistemine karşı eleştirileri barındıran şu cevap geliyor ;
“I’m awake” yani ben uyandım, gözlerim açıldı diyor.
Yani artık bu sistemin de bu dünyanın da nasıl işlediğini, çarkların kim tarafından ve nasıl çevrildiğini, başarının hangi durumlarda kolaylıkla geldiğini anladım diyor. Bazı şeylerin farkına vardım diyor. Dışarıdaki sistemin milyarlarca çarkından biri olan ve kendilerini uyanık zanneden o uyurgezerlerin aksine ben uyandım diyor.
Kabul ediyorum belki tek bir cümleye çok fazla anlam yükledim, belki sadece duymak istediklerimi belki de Walter’ın söylemesini istediğim şeyleri duydum veya duyduğumu zannettim. Lakin her iki durumda da kahramanımız Mr. White bazı şeylerin gerçek manada farkına varıyor ve dizi finaline değin sürecek o epik evriminin ilk adımını atıyordu. Çünkü önce düşünceleri evrimleşiyordu. Sonuç olarak Walter artık ayılmıştı… Şu noktadan sonra aynı Avengers’da Ultron’un da dediği gibi “There are no strings on me” modundaydı. Kendisini sınırlayan iplerden ve sınırlardan azad edilmişti. Özgürdü…
Bu noktadan sonra ise artık Walter White dönemi kısmen sonra erip Heisenberg dönemi başlıyor. Çoklarının fikrince bir anti-kahraman, şahsi fikrimce de karizma deryası bir kötü karakter olan Heisenberg dönemi.. Öyle ki artık uyuşturucu baronu olma yoluna çıktığı andan itibaren iyi ile kötü arasındaki çizgiyi unutmaya ve bir sarhoş edası ile çizginin bir o tarafına bir bu tarafına yalpalamaya başlıyor. Ancak bu kendisini sadece bir anti-kahraman yapar.
Peki neden gerçekten kötü bir karakter olduğunu düşünüyorum?
Çünkü öyle anlar geliyor ki belki de dizi boyunca hep silik kalan o çizgi tam belirginleşmeye başladığı sırada Walter ona dikkat etmiyor bile… Kendi menfaati uğruna önüne çıkan her şeyi ve herkesi al aşağı ediyor. Ahlaki turnusol kağıdı görevi gören o çizgi, ufukta silikleşmeye başlıyor. Çünkü karakterimiz çoktan o uçsuz bucaksız kapkara sulara dalmış da gidiyor… Buna da çok güzel bir kılıf bulmuş, dizi boyunca ağzına pelesenk olmuş bir şekilde “Ailem için”, “Kızım için” nidalarıyla dolanıyor… Ama siz de dizi finalini izlediğinizde her şeyin gerçek nedenini ve aslını birinci elden duyacaksınız. İşte o zaman siz karar vereceksiniz Walter White a.k.a Heisenberg anti-kahraman mı yoksa gerçekten kötü bir karakter mi ?
İşte tam olarak da bu noktadan sonra hikayemiz alevlenmeye başlıyor. Walter ve Pinkman’ın meth (uyuşturucu) maceraları buradan sonra dallanmaya başlıyor. Sizlere çok spoiler vermemek adına neler söylerim diye düşünüyorum ama galiba konu hakkında söylemem gerekenden de fazlasını söyledim. O yüzden biraz da diğer karakterlere değinelim.