Chilling Adventures of Sabrina: Önizleme Notları

3503
CHILLING ADVENTURES OF SABRINA

Chilling Adventures of Sabrina nasıl bir dizi? Herkesten önce izledik, sizler için yorumladık!

Bir diziyi herkesten önce izleme şansına sahip olmanın tek bir kötü tarafı var: o diziyi çok beğendiğiniz durumlarda etrafınızdaki herkese “Bu dizi gerçekten muhteşem!” demek istiyor olmanıza rağmen, ambargo bitene dek beklemek zorunda kalmak. Evet, ilk defa Chilling Adventures of Sabrina’yı izledikten sonra bu sırrı korumakta zorlandım ancak bugüne dek sabretmeyi de başardım. Şunu söyleyecek özgüvene fazlasıyla sahibim: Chilling Adventures of Sabrina’yı seveceksiniz.

Yeni başlayan yapımların neredeyse yarısının uyarlama ya da yeniden çevrim olduğu (ve bunların büyük kısmının da beş para etmez işler olduğu) günümüzde karşımıza çıkan bu tür işlere büyük bir önyargı ile yaklaşıyor olmamız şaşırtıcı değil. Yeni “Sabrina” projesini duyduğumdan beri de bu yeni diziye mesafeliydim açıkçası – çünkü Chilling Adventures of Sabrina (kısaca CAoS) hem bir çizgi roman uyarlaması, hem de bir yeniden çevrim.

Sabrina the Teenage Witch, Archie Comics tarafından Nisan 1971 – Eylül 2009 yılları arasında yayınlanmış bir çizgi roman. Genç cadı Sabrina karakteri, ilk olarak Archie’s Madhouse dergisinde ortaya çıkıyor (1962) ve daha sonra kendi hikayesine sahip olup, Archie çizgi romanlarının vazgeçilmez karakterlerinden biri haline geliyor. Başrolünde Melissa Joan Hart‘ın yer aldığı “Sabrina, the Teenage Witch” işte bu çizgi romanın ilk uyarlaması ve 1996 yılından itibaren tam 7 sezon boyunca yayınlandı – hatta bu dizi bir dönem ülkemiz kanallarında da gösterilmişti. Bu dizi, büyü soslu bir gençlik komedisi olarak tanımlanabilir.

Bildiklerinizi Unutun

Eğer siz de benim gibi gençliğinizde Sabrina, the Teenage Witch dizisini izleyenlerdenseniz, bu diziye dair bildiklerinizi unutun zira Chilling Adventures of Sabrina ile bu ikisinin tek ortak noktası isimler olabilir. Ve bunu övgü amaçlı olarak söylüyorum…

Diğer taraftan bu yıl 3. sezonunu izleyeceğimiz Riverdale dizisi de, yarattığı karanlık atmosfer ile başlarda beğenimizi kazanan bir diğer Archie evreni uyarlaması idi. Ancak The CW kanalında yayınlanan Riverdale’in “bir diğer gençlik” dizisine dönüşmesi maalesef uzun sürmedi. (Küçük bir hatırlatma, Riverdale ile Sabrina’nın yaşadığı Greendale aynı evrende yer alan iki kasaba. İki dizinin bir gün, bir şekilde kesişmesi oldukça olası)

Riverdale dizi sorumlusu ve Archie Comics CCO’su (Chief Creative Officer) Roberta Aguirre-Sacasa tarafından kaleme alınan; yürütücü yapımcılığını The CW kanalının tüm DC Comics uyarlamalarının patronu Greg Berlanti‘nin üstlendiği Chilling Adventures of Sabrina, karşılaştırmak için aklımıza gelebilecek hiçbir yapıma benzemiyor. Ürkütücü, sürükleyici, yenilikçi ve oldukça heyecan verici yepyeni bir dizi var karşımızda.

Chilling Adventures of Sabrina ne anlatıyor?

Cenaze evi işleten halaları Hilda ve Zelda ile kuzeni Ambrose ile beraber yaşayan Sabrina, erken yaşta kaybettiği insan bir anne ile büyücü bir babanın kızıdır. 16 yaşına gireceği doğumgününde “kara vaftiz” töreni ile Gece Kilisesi’nin bir müridi olacak,  “Karanlık Lord”a hizmet etmeye olan bağlılığını ilan edecektir. Bu tören ile Sabrina’nın ölümlüler arasındaki hayatından tamamen vazgeçip, hayatının kalanında “Karanlık Lord”un yolunda ilerlemesi beklenmektedir. Ancak ne yapması gerektiği konusunda kafası karışık olan Sabrina’nın seçmesi gereken yol konusunda da ciddi şüpheleri vardır. Sabrina’nın nasıl bir seçim yaptığını elbette söylemeyeceğiz; ancak dizinin bundan sonrasında Sabrina bir taraftan kendisini, ailesini ve insanlığı tehdit eden kötücül varlıklara karşı savaşırken, bir taraftan da yarı insan yarı cadı olarak hayatında bir denge yakalamaya çalışacak.

Dizide Sabrina rolünde, henüz küçük bir oyuncu iken Mad Men’de canlandırdığı “Sally Draper” karakteri ile büyüklerinden rol çalan Kiernan Shipka var. Sabrina’nın hayatındaki en önemli insanlar kuşkusuz ikisi de cadı olan, babasının kızkardeşleri Hilda ve Zelda. Hilda rolünde Better Things ve The Office dizilerinden anımsanabilecek Lucy Davis var. Zelda’yı ise The Lord of The Rings filmlerinin Eowyn’i, başarılı oyuncu Miranda Otto canlandırıyor. Birbirinden oldukça farklı karakterdeki bu iki kadının birbirleriyle iletişimi, sakladıkları kişisel sırlar ve Sabrina’nın hayatındaki figürleri de dizinin önemli bir kısmını oluşturuyor. İzlediğim 5 bölümde dahi bu iki karaktere dair öğrendiklerim beni fazlasıyla şaşırttı, kalan 5 bölümde de benzer bir karakter gelişimi yaşanacağına inanıyorum.

“Judas Priest!”

Kuzen Ambrose

Benim için dizinin en ilgi çekici karakteri ise Sabrina ile aynı evde yaşayan, daha doğrusu Spellman’ların işlettiği cenaze evinde, yıllar önce işlediği suçlar yüzünden ev hapsinde olan kuzen Ambrose oldu. (Bu karakteri Sabrina, the Teenage Witch dizisinden anımsamıyorum, o dizide ceza olarak kediye çevrilmiş olan ve ev hapsinde olan karakter Salem idi yanılmıyorsam). Sektördeki yeni isimlerden biri olan Chance Perdomo‘nun canlandırdığı Ambrose bir panseksüel; nasıl bir suç işlediğini, kaç yıl cezaya çarptırıldığını bilmiyoruz ama kesinlikle hikayenin en aklı başında, en bilge karakteri gibi görünüyor. Giyim stili ile de dikkatimi çeken gizemli karakter Ambrose’un geçmişini öğrenmek için sabırsızlanıyorum.

Susie & Rosalind

Sabrina’nın “ölümlü” tarafındaki önemli isimler ise erkek arkadaşı Harvey Kinkle (Ross Lynch) ve arkadaşları Susie (Lachlan Watson) ve Rosalind (Jaz Sinclair). Bu üç karakter de kendi fani hayatlarının sorunlarıyla boğuşuyorlar – dizinin cinsiyetçilik, okul içi zorbalık, ayrımcılık, ötekileştirme gibi konularda da söylediği, söyleyeceği çok şey var. Didaktik bir anlatımı olmasa da Chilling Adventures of Sabrina’nın günümüz toplumsal sorunlarına karşı bir duruşu var; kadın gözünden hem de… Dizinin bir diğer şaşırtıcı tarafı ise Sabrina ve Harvey çiftinin oldukça inandırıcı bir çift olması, Sabrina’nın faniler ve doğa üstü yaratıklar arasında bölünmüş hayatına rağmen bu ikilinin ilişkisi zorlama hissi uyandırmıyor insanda.

Dizinin diğer iki önemli karakteri ise kendi kişisel ajandaları sebebiyle Sabrina’yı ölümlü hayatından tamamen vazgeçip, Karanlık Klise’ye dahil olması ve Greendale’in gizli büyücülük okuluna kayıt yaptırması konusunda ikna etmeye çalışan Peder Blackwood (Richard Coyle) ve Mary Wardell (Michelle Gomez). Bu iki karakterinden bir şekilde Şeytan’ın ta kendisinden emir aldıkları ortada, ancak Sabrina’yı kendi saflarına çekeyi bu kadar çok istiyor olmalarının tek sebebi şeytana olan bağlılıkları gibi görünmüyor. Birbirleriyle çok da dost görünmeyen bu ikilinin Sabrina’yı ikna çabalarının asıl sebebi, şimdilik dizinin asıl merak unsuru olarak gizemini koruyor.

Derin karanlık…

Karanlık vaftiz töreni…

Şeytan, cadılar, şeytana tapan bir kilise, büyüler, cinayet, işkence, kabuslar… Chilling Adventures of Sabrina’da yaratılan atmosfer gerçekten oldukça karanlık ve insanı kolayca içine alan cinsten. (İzlerken dizinin nasıl olup da başka fantastik kurgu yapımlara bu kadar da benzemiyor oluşuna şaşıracaksınız.) Sabrina sürekli karar vermek, bir seçim yapmak zorunda kalıyor: gecenin yolu mu, ışığın yolu mu? Ölümlü hayatı mı, ölümsüz hayatı mı? Ailesi mi, arkadaşları mı? Kendisi mi, sevdikleri mi? Tüm bu zıtlıklar içerisinde, gecenin yolu karşısında ışığın yolu (yani aslında bir anlamda satanizm karşısında Hristiyanlık) kesin bir tercih olarak sunulmuyor; bu durum hikaye gelişimini önceden tahmin etmeyi zorlaştırıyor. Cadıların, şeytanı liderleri kabul ettikleri dünyaları absürt bir gerçeklikte değil; karanlık evren, aydınlık olanın karşısına zekice konulmuş.

(Bitirmeden önce şunu da özellikle söylemek istedim; “rüya” bölümü ürkütücülüğü ve karakterlerinin iç dünyasını oldukça çarpıcı şekilde yansıtmayı başarması açısından benim izlediklerimin en iyilerinden birisiydi. Sürprizi bozmak istemediğimden daha fazla detay vermiyorum.)

Son Söz

10 bölümden oluşan Chilling Adventures of Sabrina’nın ilk sezonu 26 Ekim 2018’de Netflix’te yayınlanacak. Beklediğimden çok daha fazlasını bulduğum dizi yarattığı atmosfer, korku unsurları, karakterleri, zekice kurgulanmış tüm detayları ve hatta Cadılar Bayramı’na pek yakışan müzik seçimleri ile bence yılın en iyi Netflix orijinallerinden biri. Israrla tavsiye ediyorum, mutlaka izleyiniz.