İyi bayramlar öncelikle. Arefe günü olmasına rağmen, Startv Çilek Kokusu‘nun 14. bölümünü yayımlamamazlık etmedi. 14.bölüm Aslı-Burak çiftinin sahneleri açsından biraz cimriydi, bu durum hayranları biraz üzdü. Gelin bu bölümde olanların bir bir üzerinden geçelim.
13.Bölüm sonunda Burak ile birlikte hepimizi büyük bir sürpriz bekliyordu hatırlarsanız. Elçin (Mine Tugay) ve Çağla (Gözde Kaya) , Burak’ı (Yusuf Çim) Aslı (Demet Özdemir) ile el ele gördükten sonra, Nihat ve Selda’ya durumu yetiştirmişler ve onların evinde Burak’ı bekliyorlardı. Ben, ne kadar şaşırırsa şaşırsın bu sahnede Burak’a oldukça kızdım, ne yalan söyleyeyim. Her şey ortaya çıkmış, Çağla “Seni o garson kızla elele gördüm” dediğinde neden sessiz kalıyorsun? Sen bu Çağla’dan kaç haftadır ayrılmaya çalışıyorsun, aranızdaki ilişkinin bittiğini defalarca söyledin. Neden orada “Evet Çağla, bu şekilde öğrendiğin için üzgünüm ama benim bir başkasıyla ilişkim var, senden ayrılmak istediğimi, seninle ilişkimizin bittiğini de kaç defa söyledim.” demiyorsun? Sessiz kalmak ne demek? Allah’tan Elçin akıllıca davrandı da kızını aldı gitti. Bizim Burak da ondan sonra konuşmaya başladı. Aslı’ya sürekli “Ben bu işi düzelteceğim, merak etme” diyen Burak’ın bizim bilmediğimiz bir planı falan mı var? Eline böyle bir fırsat geçmişken neden değerlendirmiyor? Yoksa Burak da ne yapacağını bilmiyor mu?
Kaç zamandır şüphelenen Şükran’ın, son olaydan sonra Burak ve Aslı’nın ilişkisinden hiç şüphesi kalmadı. Şükran’ın Aslı ile yaptığı konuşma Aslı kadar benim de içimi acıttı gerçekten. Ama Şükran’a kızamadım da. Bir defa Mazharoğlu ailesini de, Selda Hanım’ı da, Burak’ı da en iyi o tanıyor. Burak’ın Aslı ile gönül eğlendirdiğini düşünmesi hiç de şaşırtıcı değil. Zira Burak daha düne kadar Çağla ile birlikte olmasına rağmen, paparazzilerin takibinde bir genç zampara idi. Bu sebeple Aslı’nın Burak için geçici bir heves olduğunu düşünmesi ve bu heves yüzünden boşu boşuna işinden olmak istememesi de normal. Aslı, Şükran’ın dediğini yerine getirmek için Gonca’nın tavsiyesine uydu ve eşyalarını toplayarak en azından bir süre Gonca’da kalmaya karar verdi. Emel tam bir anne, kızı üzgün ve bunun farkında. Sebebini tahmin edemiyor sadece. Şükran düpedüz Emel’e yalan söylerken Halil’in fırlattığı bakışlar ben de bile tokat etkisi yarattı 🙂
Aslı’cım, güzelim, neden şu telefonlarına cevap vermiyorsun? Bu Burak sana kaç defa “Ne olursa olsun benden kaçma, saklanma, seni merak ediyorum” demedi mi evladım? Neden böyle yapıyorsun? Aslı’nın bu huyu Burak kadar beni de deli ediyor. Burada şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Aslı ve Burak arasında ciddi bir iletişim problemi var. Birbirlerine karşı dürüst olmaya çalışsalar da, açık değiller. Oturup karşılıklı doğru dürüst konuşmuyorlar. Bir küsüp bir barışıyorlar ama neden küstükleri hakkında konuşup, problemleri çözmüyorlar. Mesela Çağla’nın Aslı’ya söyledikleri… Hangi kız böyle bir olay yaşandıktan sonra gidip sevgilisine “Bak Burak’cım, bu kız bana böyle böyle dedi, ne demek istedi?” diye hesap sormaz ki? Aynı şekilde Burak da Aslı ile Volkan hakkında açık açık konuşmadı. Bak benim bu kuzen sana asılabilir, kendini uzak tut demedi. Olmuyor çocuklar, iyi bir ilişkinin başlıca şartı açık sözlü ve dürüst olmak. (Ben çok da yaşlanmış olabilirim tabi)
Bizim bu Şöför Halil bey, dizinin en şahane insanı değildir de nedir? Yine takdirimizi kazandı. Önce mutfakta Burak için Aslı’nın nerede olduğunu öğrendi. Sonra da Burak ile konuşarak Aslı ile buluşmalarını sağladı. Aslı’ya söyledikleri de gerçekten içimize dokundu bu arada. Belki ben çok sivri zekalı değilim bilemeyeceğim ama ben Halil’in Aslı’yı Burak’la konuşturmaya çalıştığını Burak’ı görene kadar anlamadım. Birbirlerin çok seven çiftimiz, birbirlerinden uzak duramıyor. Burak Aslı’nın göz yaşını silip yüzüne dokunduğu anda Aslı’nın nefes verişi o kadar doğal, o kadar güzel çekilmiş ki içim titredi. Yine tatlıya bağladılar durumu ama Aslı yine tüm gerçeği söylemedi. Birbirlerinden maalesef çok fazla şeyi saklıyorlar. Bir de bu kadar ciddi olmak ne Burak’a ne de Aslı’ya yakışmıyor. Bizler de bir küsen bir barışan bu çifti izlemekten çok yorulduk. Yeter artık biraz düzene girsinler, mutlulukları en azından 2 bölüm bari sürsün.
Çağla korkarım “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” falan yaşıyor. Yoksa bu normalden daha eğlenceli halleri, tuhaf davranışlarını nasıl açıklayabiliriz? Uzun süreli bir ilişkiden daha yeni çıkan ve sevgilisinin başka bir kadınla birlikte olduğunu öğrenen bir kadın, bunun hemen ertesi gününde arkadaşıyla böyle şakalaşmaya başlar mı örneğin? Değişik… Çağla takmış kafasına Aslı’yı bulacak. Aslı’ya kimsenin onun erkek arkadaşını elinden alamayacağını söyleyecek. Söyleyecek de ne olacak ki? Çağla’yı anlamakta güçlük çekiyorum. Aslı’ya bu kadar yüklenerek, Burak’ı daha çok Aslı’ya yakınlaştırdığının farkında değil mi? Galiba değil… Çağla Aslı’yı bulamadı ama annesinin aşçı olduğunu öğrendi. Ve bu bilgiyi kullanmakta kararlı, ne de olsa Selda Mazharoğlu’nun müstakbel dünürünün bir hizmetçi olması, oldukça büyük bir haber değeri taşıyan bir bilgi. Bakalım Çağla bu bilgiyi nasıl kullanacak?
Volkan ise dizimizin en içten pazarlıklı ve en tehlikeli karakteri olmaya devam ediyor. Bu karakter özelliklerini Başak’tan almış olmalı herhalde 🙂 O kadar yaşanan olaydan ve hatta Burak’ın attığı yumruktan sonra bile Burak ve Aslı’nın birlikte olduğunu anlamayan Volkan, Çağla’nın onları el ele gördüğünü söylemesine de bir türlü inanamadı. Çağla’nın “Demek ki canım Burak’ın kavga ederken tavladığını, sen sevgili rolü yaparken elinden kaçırmışsın” deyişi o kadar hoşuma gitti ki anlatamam. Çağla kötü ama en azından kötü değilmiş gibi yapmaya çalışmıyor. Efendi çocuk rolünde olmasına rağmen kız kardeşini bile Aslı ile görüşmek için kullanmaktan kaçınmayan Volkan ise çok tehlikeli çok.