Dizisinin Yapılmasını Sabırsızlıkla Beklediğimiz Süper Kahramanlar

Dizilerde hangi yeni Süper Kahramanları bekliyoruz?

8506
xmen

X-Men – Marvel Comics: 2000’lerde süper kahraman furyasının tekrar başlamasını sağlayan sinematik uyarlaması, bu seriye ne kadar minnet duymamız gerektiğinin bir göstergesi. Yine de sinema evreninde eksik olan bir şeyler olduğunu fark ettik değil mi? Eksik olan neydi? Tabii ki kısıtlı bir süre sebebiyle detaylı olarak işlenemeyen ve tanıtılamayan karakterler.

X-Men, süper kahraman evreninin belki de en kalabalık topluluğu. Bu topluluğu özel yapan bireyleri, hatta mümkünse “Wolverine”den biraz uzaklaştırarak tanımak hakkımız. Evet, Wolverine illa ki böyle bir seride görünecektir, ancak tıpkı The Flash ve Arrow’da olduğu gibi “geçiş” tabanlı, arada bir görünecek şekilde dahil olmalı hikayeye. Çünkü, Wolverine’in kişisel karizması devreye girdiğinde diğer X-Men üyeleri gölgede kalıyor ki bu etki Superman’in Justice League’de yarattığı etkiden çok daha büyük.

Bizler X-Men de müthiş beyin ve taktisyen Profesör Charles Xavier’ı (Doctor X), müthiş lider Scott Summers’ı (Cyclops), Jean Grey’i ve içindeki karanlığı (Phoenix), karizmatik ve yakışıklı Remy Lebeau’yü (Gambit), dokunduğunun gücünü emen Marie D’ancanto’yu (Rogue), buza hükmeden Bobby Drake’i (Ice-Man), ateşi yaratamasa da kontrol ederek dehşet saçan John Allerdyce’ı (Pyro) ve… Metalin tanrısı Erik Lansher’ı, her şekle girebilen Raven Darkhölme’ü (Mystique), henüz evrimleşememiş vahşi yaratık Victor Creed’i (Sabertooth) ve ortalığı birbirine katmakta yetenekli eski subay William Stryker’ı izlemeliyiz. Özetle, bu kadar zengin bir evren varken, bunun dizi alemine yansıtılmaması büyük talihsizlik olur. Heyecanla beklemedeyiz.

spiderman

Spiderman (Peter Parker) – Marvel Comics: Geçmişte tayt ve spandekse mahkum edilen bir diğer kahraman olan, ancak çizgi serisiyle herkesin gönlünde farklı bir yere sahip olan Spiderman, dizi evrenin girmesi kesinlikle şart olan bir diğer karakter. Fox ve Sony, ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar, Peter Parker’ın uzun ve geniş serüven ağını yansıtmakta zorlanıyorlar. Burada Peter Parker karakterinin nasıl tasarlanacağıyla ilgili problem de etkili. Zira, Marvel evreninde 2 farklı Peter Parker mevcut. Birisi genç, sevimli, cılız, esprili, yer yer ezik ancak zekasıyla sıyrılan bir geek. Diğeri ise çizgi serilerden tanıdığımız, vücudu şekilli, uzun boylu, yapılı ancak naif, sakar, yer yer duygusal, yer yer fırlama, ekrandaki izleyicisiyle sohbet halinde olan (tıpkı Deadpool gibi) bir karakter. İşte eksikliği hissedilen nokta bu… Seyirci ilk Peter Parker’ı gerek Toby Maguire ile, gerekse de Andrew Garfield ile yeterince tanıdı. Ancak ikinci profili sinematik evrende de dizi evreninde de tanıma şansımız olmadı. Çizgi serideki profiliyle Spidey’i görmek için fazlasıyla sabırsız olduğumu belirtmeliyim.

1591_Hulk_AvengersAssemble_50

The Hulk (Bruce Banner) – Marvel Comics: 90’larda Star TV’de de yayınlanan bir serisi mevcuttu. O haliyle bile o kadar etkileyiciydi ki sokaklarda maskeleriyle dolaşan bir yığın çocuk vardı. Hulk, gücün en saf haliyle temsili. Her ne kadar Bruce Banner’ın Hulk’a dönüştüğünde, pantolunun hala nasıl öyle kaldığını anlayamasak da Hulk vazgeçilmez bir hikaye. Bruce Banner’ın çocukluğunda, özellikle babasıyla ilgili pek çok sorun yaşadığını ve bu aşamada hayatının kalanının etkileyen pek çok özel hikaye olduğunu biliyoruz. Dönüştüğünde kontrolünü kaybedişi de ayrı bir hikaye ağı. Heyecan verici düşmanlarla bezendiğinde, Abomination, Red Hulk gibi isimleri de ekrana aktarabilirlerse, Hulk tekrar eski popülerliğini yakalayacak kadar kaliteli.