Thor – Marvel Comics: Asgard’ın varisi, Odin’in oğlu, Loki’nin kardeşi kadim İskandinav tanrısı Thor, sinematik evrende Chris Hemsworth’ün yakışıklılığı ile Natalie Portman’ın güzelliği arasında kaynamış durumdaydı. Ancak kendi hikayesi ve hikayede yer alan yan karakterler fazlasıyla malzeme çıkaracak türden. Mitler arası kapışm alar için en sağlam zemini Thor serisi oluşturuyor. Zeus ve Hera’nın oğlu olan Ares ile rekabet içinde bir örgü, Galactus, Thanos gibi intergalaktik düşmanlar, Thor’u seyirci için cazip kılabilecek diğer faktörler.
Wonder Woman (Diana Prince) – DC Comics: Özellikle feminizm eğilimi bulunan bayanlar için bir simge olan Wonder Woman, tüm çizgi roman evrenleri içinde en güçlü kadın karakter olarak dikkat çekiyor. Amazon kültürünü yansıtan savaşçı kadın karakteri, Justice League’in kurucu üyesi olması, Superman, Batman, Green Lantern gibi diğer karakterlerle arasında duygusal gelgitlerin mevcudiyeti, biraz da modernize edilebilirlikle Diana Prince’i ekranlarda tutunabilir hale getirecektir.
Bonus
Superman (The Red Son) – DC Comics: Superman için bu zamana kadar pek çok farklı evrenden farklı hikaye vizyona aktarıldı. Bunların kimi tatmin edici seviyedeyken kimi hayal kırıklığı yarattı. Ancak hikayenin kökeninde her zaman aynı kurgu mevcut. Kansas’ta yaşayan “Kent” çiftinin tarlasına düşen bir uzay aracı ve süper güçlere sahip çocuğu evlatları gibi yetiştirmesi, büyüyen gencin güçlerini gizleyerek Metropolis’e yola çıkışı vb.
Ancak Superman’in çok bilinmeyen – ve fakat inanılmaz bir kurguya sahip olan sıra dışı bir hikayesi de var. “The Red Son”… “Kızıl oğul” olarak çevrilebilecek bu seri başlığı aslında içinde farklı bir anlam daha taşıyor “Red Sun – Kızıl Güneş”… (Kripton’un kızıl güneşine atfen)
Serinin “Red Son” olarak isimlendirilmesinin sebebi, Kriptonlu tanrısal varlık Superman’i taşıyan uzay aracının Birleşik Devletler’deki Kansas eyaleti yerine Sovyet Rusya’da Ukrayna – Kiev civarında bir yere düşmesi. Yani “eğer Superman Kansas’a değil de Kiev’e düşseydi, Dünya’nın kaderi ne olurdu?” sorusunun cevabını arayan bir hikayeyle karşı karşıyayız.
Tarihten gerçek kişileri de bünyesinde barındıran, Stalin, Kennedy gibi isimleri de gördüğümüz “Red Son” serisi, alternatif bir evrende Superman ile ne gibi deneyimler yaşayacağımız konusunda fazlasıyla tatmin edici. Özellikle de asıl hikayeye yaptığı atıflar, diğer süper kahramanların Sovyet Rusya’sındaki farklı versiyonlarını görmemiz ve beyin yakan finaliyle “Red Son” kesinlikle “Dizisi çekilmesi gereken süper kahraman hikayeleri” listemizde yer alıyor.
Gelecekte neler olur?
Çizgi roman evreni uçsuz bucaksız… Karakter yaratmanın da, yaratılan karakterlerde değişiklik yapmanın da ucu bucağı yok. İlk yaratıldığında “kötü” tarafta olan ve “uçamayan” bir Superman’le başlayan serüven, Superman’ın güneş ışığını soğuran ve tanrı kadar güçlü olduğu bir sürece evrildi…
İşte bu malzemelerle kurgulanacak bir dizi evreninin de sınırının olacağını düşünmek hata olacaktır. Dizi evrenine dahil olacak her kahraman, hikayelerindeki çok küçük değişikliklerle bile heyecan yaratmaya müsait…
Hal böyleyken, dizi yapımcılarının, özellikle izleyici kitlesinin bu kadar genişlediği bir zamanı iyi değerlendirerek harekete geçmesi en büyük temennimiz.