Dr. Death bir “korku” dizisi değil ancak gerçekten “korkunç” bir hikaye anlatıyor – hikayenin gerçek olaylara dayanıyor olması ise diziyi daha da korkunç kılıyor. Sağlık sisteminin “manyak” bir beyin cerrahının ameliyat yapmaya devam etmesine engel ol(a)madığı noktada, o doktora güvenen hastaların başına neler gelebilir? Dr. Death dizisinde, onlarca kişinin hayatını kabusa çeviren Teksaslı bir beyin cerrahı olan Dr. Christopher Duntsch’ın gerçek hikayesini izliyoruz.
Wondery’nin aynı adlı popüler suç podcast’inden uyarlanan mini seri Dr. Death’in yaratıcısı, daha önce Happy!, Marco Polo gibi dizilerde de görev yapmış olan Patrick McManus. 8 bölümlük dizi 15 Temmuz’da Peacock‘da yayınlandı. Dr. Death dizisini ülkemizde ise beIN CONNECT‘te izleyebilirsiniz. Dizinin Joshua Jackson, Christian Slater, Alec Baldwin, AnnaSophia Robb, Grace Gummer ve Kelsey Grammer gibi isimlerden oluşan oldukça sağlam bir kadrosu bulunuyor.
Dr. Death: Konusu
Dr. Death, Dallas tıp camiasının yükselen yıldızı Dr. Christopher Duntsch’ın ürkütücü gerçek hikayesinden ilham alıyor. Genç, karizmatik ve “parlak” görünen bir doktor olan Dr. Duntsch, tam kendi beyin cerrahisi “imparatorluğunu” kurmaya başlamışken bir anda her şey ters gitmeye başlar. Karmaşık ama rutin omurga ameliyatları için ameliyathanesine giren hastalar sakat kalmaya ve hatta ölmeye başlarlar. Dr. Duntsch’ın hastalarına yaptıkları öyle canavarcadır ki, bunun yalnızca talihsizlik ya da bir komplikasyonla açıklanamayacağını fark eden beyin cerrahı Robert Henderson ve damar cerrahı Randall Kirby onu bir daha ameliyat yapamaması için durdurmaları gerektiğine karar verirler. İlk olarak durumu gerekli sağlık birimlerine şikayet etseler de, hiçbir ilerleme kat edemezler ve Dr. Duntsch o hastaneden bu hastaneye geçerek insanları ameliyat etmeye ve hayatlarını karartmaya devam eder. Dr. Duntsch’ın sağlık sistemi tarafından engellenmeyeceğini anlayan Dr. Henderson ve Dr. Kirby, Dallas savcısı Michelle Shughart ile bir araya gelir ve Dr. Duntsch’ı durdurmak için harekete geçerler.
Dr. Death: Oyuncular ve Karakterler
Dizinin merkezinde, Joshua Jackson tarafından canlandırılan “Dr. Christopher Duntsch” karakteri yer alıyor. Dr. Duntsch kağıt üzerinde mükemmel bir doktor – çok iyi bir eğitim almış, çok iyi isimlerden referans mektupları olan genç, çekici bir beyin cerrahı. Ameliyata kadar olan sürede hastalarıyla yakından ilgileniyor ve tatlı diliyle hepsini cezbediyor. Ancak yakından tanıdıkça kendisinin ne derece narsist bir adam olduğu anlaşılıyor. Dr. Duntsch hatalarını asla kabul etmeyen, ameliyatlar sırasında diğer hekimlerin ya da hemşirelerin uyarılarını asla dinlemeyen, kendini diğer herkesten üstün gören bir ego manyak… Hastaları sakat bırakmaya ve öldürmeye devam ederken, suçu asla kendisinde görmüyor; olanlara dair üzüntü ya da pişmanlık da hissetmiyor. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, Christopher Duntsch bir kokain bağımlısı. Joshua Jackson, bu en yakınındakiler için bile tehlike arz eden toksik karakteri canlandırmada gerçekten çok başarılı bir iş çıkarmış. Dünya kendisini Dawson’s Creek’in sempatik Pacey karakteri olarak tanımış olsa da, oyuncu Fringe ve The Affair gibi dizilerdeki performanslarıyla yalnızca “yakışıklı” ya da “sempatik” bir adam olmaktan çok daha fazlası olduğunu defalarca ispat etti. Dr. Duntsch çok katmanlı, kompleks ve korkunç bir karakter ve Joshua Jackson Dr. Duntsch olarak tüyler ürpertiyor.
Dizide Christian Slater damar cerrahı Randall Kirby karakterini, Alec Baldwin ise beyin cerrahı Robert Henderson karakterini canlandırıyor. Dr. Kirby biraz küstah, eğlenceli ve düşünmeden hareket eden bir adamken; Dr. Henderson ise daha sessiz sakin, daha alçakgönüllü, daha çok mantığıyla hareket eden bir adam. Bu iki çok farklı karakterdeki kişi, tek bir idealle beklenmedik bir takım oluşturuyorlar: ne pahasına olursa olsun Dr. Duntsch’ın bir daha ameliyat yapmasına engel olmak. Hem Slater hem de Baldwin karakterlerinde çok iyi performanslar sergiliyorlar. Dizi bir komedi dizisi değil, ancak bu ikili arasındaki dinamik dizinin en eğlenceli tarafı olmuş. Özellikle Christian Slater‘a bayıldım.
The Carrie Diaries dizisinde genç Carrie Bradshaw olarak izlediğimiz AnnaSophia Robb, Dr. Death dizisinde hikayenin kilit isimlerinden olan Dallas bölge savcı yardımcısı Michelle Shughart’ı canlandırıyor. Michelle Shughart genç, kararlı ve idealist bir karakter. Dr. Kirby ve Dr. Henderson ile bir araya gelen Shughart, Dr. Duntsch’ı durdurabilmek için hukuk çerçevesi içinde tüm sınırları zorluyor…
Dr. Death hem rahatsız edici, hem ilgi çekici hem de çok korkunç bir dizi…
Ameliyat sırasında hastalar, tamamen korunmasız bir durumdalar. Ne yaptığını bilmeyen bir doktorun, daha da kötüsü, onlara nasıl daha fazla zarar verebileceğini çok iyi bilen bir doktorun onları ameliyat etmesi fikri gerçekten tüyler ürpertici. Dizi, Dr. Duntsch’ın yaptıklarını neden yaptığı konusunu, onu bu hale getiren şeyleri araştırıyor olsa da bu konuda kesin bir yargı belirtmiyor. Gerçek hayatta Dr. Duntsch göreve başladıktan sonraki 2 yıl içerisinde ameliyat ettiği 38 hastadan 33’ünü sakat bırakıyor ve 2 hastasının da ölümüne sebep oluyor. Kendisi bir bir psikopat mıydı yoksa sadece çok kötü bir cerrah mıydı? Psikolojik rahatsızlıkları var mıydı yoksa sadece bir uyuşturucu bağımlısı mıydı? Yoksa hepsi birden mi? Dizi bunların hiçbirisine kesin bir cevap vermese de, gerçek hayatta yaşanan hemen her şeyi bize anlatıyor. Özellikle hastalara korkunç zararlar verdiği ameliyat sahnelerini izlemek rahatsız edici. Öyle ki, çok fazla grafik ameliyat sahnesi olmasa da, operasyonları izleyemediğim sahneler oldu…
8 bölümlük dizinin her bir bölümünü aralarında Maggie Kiley, Jennifer Morrison ve So Yong Kim gibi isimlerin de yer aldığı kadın yönetmenler yönetiyor. Yönetmen farklılıkları, bazı bölümlerin tarzında oldukça ön plana çıkıyor.
Dr. Death‘le alakalı 2 olumsuz eleştirim var. İlki, her ne kadar farklı zamanlar arasında atlayan, flashbacklerle hikayesini anlatan işleri seviyor olsam da Dr. Death’te kullanılan bu anlatım tarzının bir miktar kafa karıştırıcı olması… Tarihler arasında gidip gelirken biraz başı dönüyor insanın. İkinci olumsuz eleştirimse, finalle alakalı. Merakla beklenen duruşma ve karar sahnelerinin yeterince vurucu şekilde ortaya konulduğunu düşünmüyor. Özellikle jürinin kararı okuduğu sahneyi görmek isterdim ben. Bunu hangi düşünceyle diziye dahil etmediklerini merak ediyorum doğrusu.
Geçtiğimiz hafta beIN CONNECT vasıtasıyla dizinin yaratıcısı Patrick McManus ve dizinin oyuncuları Joshua Jackson, Christian Slater ve AnnaSophia Robb ile röportaj yapma fırsatı yakaladık. Röportajları da en kısa sürede sitede yayınlayacağız.
