Merkezinde ikiz kardeşlerin hikâyesini barındıran diziler veya filmler çoğu zaman ilgi çekici olsa da izleyenin bazen sinirini de alt üst etmeyi başarıyor. İşte bu defa karşımızda hem kafa karıştıran hem de sinir bozan bir ikiz kardeşin macerası var: Echoes.
Echoes: Konusu
Tek yumurta ikizleri olan Leni ve Gina küçüklüklerinden bu yana her sırlarını paylaşmaktadırlar. Yaşanan kimi olaylarda kimliklerini de değiş tokuş eden ikiz kardeşler, bu geleneği yetişkin hayatlarında da sürdürmeye devam ederler. Her doğum günlerinde birbirlerinin yerlerine geçerek işlerini, eşlerini, evlerini hatta bir çocuğu bile paylaşırlar. Fakat kendileri için mükemmel gibi görünen bu hayat bir gün çatırdamaya başlar. Çünkü Mount Echo’da yaşayan Leni bir gün aniden ortadan kaybolmuştur. Kardeşine ne olduğunu merak eden Gina hiç vakit kaybetmeden memleketine gider. Fakat Gina’nın Mount Echo’ya gelişi geçmişte yaşanan olayların yeniden gün yüzüne çıkmasına neden olur. Peki, Leni’nin bir anda ortadan kaybolmasına ne sebep olmuştur?
Echoes: Oyuncular ve Karakterler
Dizinin ana karakterleri Leni ve Gina McCleary, Virgina’nın kırsal kasabası Mount Echo’da büyümüşlerdir. Küçük yaşlardan bu yana birbirlerini beladan uzak tutmak için yer değiştiren ikizler bu durumu yetişkin hayatlarına da taşırlar. Gina, çocukluğunda yaşadığı travmayı bir kitap haline getirerek başarılı bir yazar olur. Los Angeles’ta önce terapisti sonra eşi olan Charlie ile mutlu bir hayat yaşamaktadır. Leni ise memleketlerinde kalmış, gençlik aşkı Jack ile evlenmiş ve bir kız çocuğu sahibi olmuştur. Mount Echo’da aile çiftliğinin işleriyle ilgilenir. Ta ki ortadan kaybolana kadar. Dizide Leni ve Gina rollerine Michelle Monaghan hayat veriyor. Monaghan, birbirinden farklı karakterlere sahip ikiz kardeşler rolünü gerçekten çok iyi üstlenmiş durumda.
Leni’nin gençlik aşkı ve ileriki zamanda eşi olan Jack, ikiz kardeşleri neredeyse çocukluklarından beri tanımaktadır. Aile çiftliğinde çalışan Jack her ne kadar kızı Mattie’ye karşı iyi bir baba olsa da, yaşadıkları finansal sıkıntılar yüzünden eşi Leni’yle arası pek parlak değildir. Dizide Jack rolünü Matt Bomer üstleniyor.
Yıllardır kasabanın şerifi olan Louise Floss, geçmişte yaşanan bir olaydan ötürü McCleary kardeşlere oldukça güvensizdir. Kardeşlerden Leni kaybolduğunda yaşananları sıkı sıkıya takip ederek geçmişteki gerçekleri de ortaya çıkarmak ister. Şerif Floss rolünde Karen Robinson’ı izliyoruz.
Los Angeles’ta terapist olan Charlie Davenport, Gina’yı önce bir hastası, sonra da eşi olarak hayatına sokmuştur. Eşine tutkuyla bağlı olan Charlie, sıkıntıya düştüğü durumlarda Gina’ya yardım elini uzatmaktan çekinmiyor. Daniel Sunjata, Charlie rolüyle karşımızda.
Gina’nın gençlik aşkı Jonathan Tucker da McCleary kardeşleri eskiden tanıyan bir karakter. Bir zamanlar Gina’yla güzel bir aşk yaşayan Jonathan, trajik bir olay sonrasında kasabayı terk etmek zorunda kalmıştır. Fakat yıllar sonra yeniden ortaya çıkar. Dizide Jonathan Tucker’a Dylan James hayat veriyor.
Baba Victor McCleary ise kızları Leni ve Gina çok küçükken eşi Maria’yı kaybetmiştir. Geçmişle ilgili karanlık sırlar saklayan babanın en büyük isteği ise çocuklarını yeniden bir arada görmektir. Victor McCleary rolünde Michael O’Neill’i izliyoruz.
Leni ve Gina’nın ablası Claudia, çocukken yaşadığı bir kaza sonucu felç olarak tekerlekli sandalyeye mahkûm kalmıştır. Babasıyla birlikte yaşayan Claudia her ne kadar Gina’dan haz etmese de Leni’yle daha yakın bir ilişki içinde. Claudia rolünde Ali Stroker yer alıyor.
Celia Taylor, Dylan’ın büyükannesi Georgina Taylor rolünü üstlenirken, Rosanny Zayas da Şerif Floss’la birlikte çalışan polis memuru Paula Martinez’e hayat veriyor. Yedi bölümden oluşan dizinin yaratıcısı ise Avustralyalı yazar ve yönetmen Vanessa Gazy.
Kendine has bir gizem ve psikolojik gerilim katmak isteyen Echoes, ne yazık ki başta oldukça kafa karıştırıyor. Özellikle ilk birkaç bölümde Leni mi yoksa Gina mı diye düşünmeden edemiyorsunuz. Hikâye ilerledikçe çoğu sorunun yanıtını alsak da final izleyiciyi pek tatmin edici şekilde değil. Havada kalan final acaba ikinci sezon gelir mi diye düşündürüyor. Keşke altıncı bölüm biraz daha uzun tutulup hikâye bir nihayete erdirilseymiş. Dizinin en büyük artısı ise finale kadar sizi bir şekilde sürüklemeyi başarması. Gelişen olaylar da çoğu zaman saç baş yoldurucu cinsten. Benim açımdan Matt Bomer’ı yeniden bir dizide izlemek oldukça keyifliydi. Başroldeki Michelle Monaghan’ın iyi performansı ise diziye şans verme nedenlerinden. Echoes’u nerede izleyeceğim derseniz, Netflix platformundan tüm bölümlerine ulaşabilirsiniz.
