Koreli başarılı oyuncu Yoo Ah In bugün kendi resmi Instagram hesabı üzerinden kısa bir reklam videosu paylaştı. Bu paylaşımı “re-post” etmeyi düşünürken, yazdığım yorumun gittikçe uzadığını fark ettim. Hal böyle olunca, sonuncusundan neredeyse bir yıl sonra yeni “Editörün Notları” yazımla karşınızdayım – “Yoo Ah In Special Edition”.
Bahsettiğim paylaşım bu. Bu konuya daha sonra döneceğiz.
Koreli oyuncu Yoo Ah In ile tanışmam ilk defa, o dönem herkesin pek övdüğü Chicago Typewriter dizisini izlemem ile oldu. Kendisi oyunculuğu ile hemen dikkat çekiyor zaten. Ancak onu biraz yakından takip etmeye başlayınca, sanatçı kişiliğinin yalnızca oyunculuktan ibaret olmadığı anlaşılıyor; “o” sanatı ve hayatı diğerlerinden farklı algılayabilen, özel insanlardan birisi. Sanırım biraz da bu yüzden, derinlikten ziyade yüzeyselliğe takılıp kalmış Kore ana akım takipçisi netizenler kendisini pek (hiç) sevmiyor.
Yoo Ah In, Kore’nin aykırı kabul edilebilecek sanatçılarından biri. Yukarıda bahsettiğimiz üzere, o Kore halkının talep ettiği “Good Boy” kalıplarına girmediği, açık sözlü ve açık fikirli olduğu ve bu şekilde yaşadığı için sürekli nefret alan çok iyi bir oyuncu. Bu nefret yorumları, Kore’de ciddi bir sorun.
“A Geek in Korea: Discovering Asian’s New Kingdom of Cool” kitabında bahsedildiği üzere, netizenlerin bu düşmanca tavırları üzerinde toplumsal ve kültürel bazı özelliklerin etkisi var. Günlük hayat içerisinde (Kore halkının genlerine de işlemiş konfüçyanizmin de etkisiyle) ailesine, patronuna, kendinden büyük ya da varlıklı olan herkese saygılı davranmak zorunda kalan insanlar, söylemek isteyip de söyleyemediklerini “anonim” olmanın rahatlığıyla sosyal medyada kusuyorlar. Bu genel bir sorun, yapılan bazı yorumların acımasızlığı karşısında tüylerinizi ürperebilirsiniz. Online nefret saldırılarının tek muhatabı kendisi değil ama nasıl olduysa kendisi bu konuda bir sembol haline geldi.
THE MORE HATE YOU WEAR, THE LESS YOU CARE
Diesel markası Ah In’den etkilenerek bir reklam kampanyası yapmaya mı karar verdi, yoksa karar verdikleri reklam kampanyasına en uygun ismin Yoo Ah In olduğuna mı kanaat ettiler bilmiyorum, bu konu tartışmaya açık. Ancak 40 yıllık İtalyan moda markası Diesel’in yeni reklam kampanyasının ismi “Ha(u)te Couture” ve sloganları da “THE MORE HATE YOU WEAR, THE LESS YOU CARE” yani “Ne kadar fazla nefreti giyerseniz (üstünüze alınırsanız), o kadar az umursarsınız” – reklam kampanyasının global temsilcisi ise Yoo Ah In. (Ayrıca kendisi Diesel’in global reklam yüzü olarak seçtiği ilk Koreli de.)
Bu ilgi çekici ve rahatsız edici reklam kampanyası ile ilgili olarak dün bir de “fake” bir röportaj yayınlandı alttaki gibi.
Bu sözde röportajın son zamanlarda izlediğim pek çok şeyden daha vurucu olduğunu itiraf etmek zorundayım. Gözetleyen ve gözetlenen arasındaki sınırın ortadan kalktığı, insanın kendine (ve hayata) yabancılaşmasının bir yumruk misali sert şekilde yüzüne çarpıldığı bu 6,30 dakikalık kısacık video tek kelime ile, çarpıcı.
Geçeklik algısıyla sorun yaşamış, varlığını sorgulayan ve yabancılaşma konusunda dertli ben ve benim gibiler için şok edici nitelikteki bu video, Diesel ve Yoo Ah In’in kreatif direktörlüğünde kurulan Studio Concrete‘in ortak çalışması. Nefret yorumlarının bir insan üzerindeki ruh parçalayıcı etkisinden bağımsız olarak bu kısa filmin neden bu kadar çarpıcı olduğu sanırım biraz da kişisel, kendiniz izleyerek karar vermelisiniz.
Yoo Ah In : Diesel Photoshoot Behind
Diesel’in kurucusu Renzo Rosso geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada “Yoo Ah In bir sanatçı olarak kendi vizyonuna sahip. Markamızın moda ve yaşam felsefesini bir araya getirme çabasının, Yoo Ah In ile yaptığımız çalışmalarda bir araya gelmesi, daha iyi ve özgür tasarımlara yol açacağını düşünüyoruz” şeklinde konuşmuş.
Yoo Ah In’in kampanyayla ilgili düşünceleri ise ona yakışır cinsten “Bu kampanyanın mesajının dünya üzerinde olumlu bir etki yaratmaya çalıştığına inanıyorum. Moda, başkalarıyla iletişim kurmanın bir yolu ve umarım bu tanıdık ve etkili marka sayesinde, insanlarla gerçek hikayeler paylaşmaya devam edebilirim.”
Moda markaları, kapitalizmin öncü bayrak tutanları… Kapitalizmle az çok derdi olanlar olarak, sosyal & toplumsal konularda duyarlı sanatçıların nasıl olup da büyük sermaye sahipleri ile böylesi çalışmalar yapabildiğini anlamakta güçlük çekiyoruz. Sanırım Ah In’in Diesel’in reklam yüzü olma konusundaki kararını eleştirirken içinde bulunduğu toplumun gerçeklerini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Ne kadar kabul edemesek de Kore son derece materyalist insanların yaşadığı, acımasız bir kapitalizmin hüküm sürdüğü bir başka dünya. İçinden çıkanları dışa vurmanın farklı yolları elbette var ama bu reklam kampanyası da benim için “OK”.
Eğer Yoo Ah In’i yakından tanımak isteyenler varsa, kendisini günümüz sinemasının en önemli yönetmenlerinden Lee Chang Dong’un yönettiği “Burning” filminde izleyeceğiz. Ah In’in Steven Yeun ile başrolde yer aldığı bu film Cannes 2018’de gösterilmiş, Fipresci ödülünü de kazanmıştı. Burning 2018 Filmekimi programında yer alıyor, 2019 yılı Ocak ayında da ülkemiz sinemalarında gösterime girecek.