Final Destination: Bloodlines Film Eleştirisi

51
Final Destination: Bloodlines

Son filmden tam 14 yıl sonra efsane Final Destination korku filmi serisinin en yeni filmi Final Destination: Bloodlines (Son Durak: Kan Bağı), sonunda gösterime girdi. Bloodlines uzun süredir devam eden bu başarılı korku filmi serisinin 6. filmi. Eskiden beri büyük bir Final Destination hayranı olmasam da bir korku filmi sever olarak fragmanları oldukça ilgimi çeken bu yapımı ben de büyük bir merakla bekliyordum. Eksik tarafları olmasına rağmen film, bir “Final Destination” filminden beklenebilecek hemen her şeye sahip.

Final Destination: Bloodlines’ta hikâyenin merkezinde aylardır gördüğü aynı şiddet dolu kâbus artık hayatını çekilmez hale getiren Stefanie isimli bir üniversite öğrencisi var. Stefanie bu kâbusun sebebini anlamak ve ailesini kaçınılmaz olarak bekleyen korkunç kaderden kurtarabilecek tek kişiyi bulmak üzere evine geri dönüyor. Geçmişe dair gerçekleri öğrendikçe de hem kendisi hem de ailesi işine karışılmasından hiç hoşlanmayan Ölüm’ün hedefi haline geliyorlar.

Final Destination filmleri, her zaman belli bir kalıpta ilerler: önce ana karakterin korkunç bir kazaya dair gördüğü ön sezi ile başlar hikâye, karakterimiz kendisini ve birkaç kişiyi bu kesin ölümden kurtarır fakat ölüm teker teker her birinin peşine düşer ve hepsinin yaratıcı şekillerde ölümlerine şahit oluruz, finalde de mutlaka sürpriz bir sahne olur. Açıkçası ilgi çekici karakterler ve yaratıcı ölümler oldukça bu konsept benim için oldukça yeterli bir konsept. Bloodlines’tan da beklentim bundan daha fazlası değildi.

Eğer bir Final Destination hayranı iseniz ve çok büyük beklentileriniz yoksa, ben Bloodlines’tan da keyif alacağınızı düşünüyorum, hayranları hayal kırıklığına uğratmayacak bir yapım olmuş bence. Geliştirilebilecek kısımlar vardı, hoşuma giden ve gitmeyen taraflar elbette oldu, bunların hepsinden sırasıyla bahsedeceğiz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Final Destination: Bloodlines Film İncelemesi

Final Destination filmleri genellikle aynı formül üzerinden ilerliyor demiştim, bu filmde biraz bu kalıbın dışına çıkmaya çalışmışlar. Öncelikle önsezi geçmişte yaşanıyor, ölümler ise günümüzde gerçekleşiyor. Önceki filmlerde hikâyenin merkezinde bir arkadaş grubu oluyordu, bu filmde ise sorunlu bir aile var karşımızda. Aile dinamikleriyle biraz daha dramatik bir yapı oluşturup, daha anlamlı bir senaryo ortaya koymuşlar.

Önceki filmlerde popüler kız, sporcu genç, dışlanmış inek öğrenci gibi oldukça klişe ve tek boyutlu genç karakterlere yer veriliyordu çoğunlukla. Bloodlines’ta bambaşka karakterler var karşımızda bu sefer, çok daha sempatikler. Karakterlerle özdeşleşmek, karakterleri önemsemek daha kolay. “Ölse de çenesini kapasa” diye düşünmüyorsunuz da gerçekten bir yol bulsa da ölümden kurtulsa istiyorsunuz.

Final Destination filmleri 3. filmden sonra biraz daha komediye yöneldi – özellikle 4. film bu açıdan çok ciddiyetsizdi. 3D çekme ısrarının da etkisiyle ölümler çizgi film ölümlerine dönmüştü. Benim tüm seri içerisinde en çok güldüğüm, en çok eğlendiğim yapım ise Bloodlines oldu. Serinin sinemada izlediğim tek filmi buydu belki bununla da alakası olabiliyor bilmiyorum ama hem ciddiyetsiz olmayan hem de eğlenceli ve komik bir film yapmayı başarmışlar. Kendisiyle dalga geçmiyor ama kendini çok ciddiye de almıyor.

Yeri gelmişken bahsedelim, Final Destination: Bloodlines’ın başrollerinde Kaitlyn Santa Juana, Brec Bassinger, Teo Briones, Richard Harmon, Owen Patrick Joyner ve Tony Todd yer alıyor. Tony Todd’un rolüyle ilgili söyleyeceklerim var ancak onun dışında bence filmin en dikkat çekçi karakteri Richard Harmon’ın canlandırdığı Erik karakteriydi. Erik karakteri inanılmaz komik ve tüm film serisinin en akılda kalıcı karakterlerinden biri. Filmde herkesten rol çalıyor zaten ve muhtemelen filmi izledikten sonra da en çok aklınızda kalacak sahneler onun yer aldığı sahneler olacak.

Tony Todd sette film ekibiyle birlikte

Kasım 2024’te hayatını kaybeden korku ustası Tony Todd’un filmdeki sahnesi de çok iyiydi. Tony Todd, 4. film hariç serideki tüm filmlerde yer aldı “William Bludworth” olarak (sadece 3. filmde kendisini görmüyoruz ancak sesini duyuyoruz). Bloodlines’ta bu karaktere dair daha fazla şey öğreniyoruz ve bence hem bu karaktere hem de Tony Todd’a çok güzel veda etmişler, çok duygusal bir sahneydi. Filmin çekimleri sırasında Todd oldukça hasta imiş, filmde de anlaşılıyor zaten hastalığı. Bunun muhtemelen son filmi olacağını bilen yönetmenler de oyuncunun bu sahnede kendi sözleriyle hayranlara veda etmesine izin vermişler. Çok güzel bir konuşma yapıyor Todd, duygulanmamak elde değil. Hatta benim gözlerim doldu izlerken. Kendisini saygıyla anıyorum yeniden, huzur içinde yatsın.

Şimdi gelelim filmin zayıf olduğunu düşündüğüm kısımlarına. Serinin en uzun filmi olmasına rağmen ölümler konusunda biraz cimri davranmışlar, 1-2 vahşi ölüm daha görebilirdik bence çünkü bazı ölümleri zaten fragmanlarda göstermişlerdi. Hani tek tek saymadım ama önceki filmlerde ölüm sayısı daha fazlaydı, daha fazla yaratıcı ölüm izlemiştik diye hatırlıyorum.

Bence filmin başındaki önsezi sahnesi, izlemesi keyifli ve de uzun tutulmuş olsa da serideki en güçlülerden biri değildi. Biliyorsunuz Final Destination filmlerinin alameti farikası izleyicilerde kalıcı korkular yaratmak; solaryuma gitmekten, göz lazer ameliyatı olmaktan ya da yolda tomruk taşıyan bir kamyonun arkasından gitmekten korkuyorsak Final Destination filmlerinin payı bunda büyük. Hastanedeki bir ölüm haricinde Bloodlines’ın bu kadar ikonik ve akılda kalıcı ölümler sunabildiğini düşünmüyorum. Efektler de biraz daha iyi olabilirdi bence, çok şikayetçi değilim fakat bu filmde yine daha çok CGI’ya bağlı kalmışlar.

Bu film seriye dair bazı sorulara cevap veriyor, bazılarına vermiyor. Mesela ben hep, bazı insanların neden bu önsezileri gördüğünü merak ediyordum, bunun cevabını hala alabilmiş değiliz maalesef. Belki ileride başka filmler de gelir ve bunun cevabını da alırız, bilemiyorum. Bir de çok kişisel bir beklenti ama büyükannenin ölümden kaçmak üzerine bilgilerle dolu olan günlüğünü daha çok görmek isterdim ben.

Final Destination: Bloodlines

Final Destination: Bloodlines Son Söz

Gördüğünüz üzere çok fazla negatif eleştirim yok filme dair… Final Destination: Bloodlines bence serinin iyi filmlerinden biri, izlemekten çok keyif aldım. Film için benim puanım 10 üzerinden 8. Normalde bu filme 7,5 verirdim fakat Tony Todd’ın veda sahnesi o kadar çok hoşuma gitti ki puanımı biraz arttırdım 😊 Film 16 Mayıs’ta gösterime girdi, bu tarz filmleri seviyorsanız ve keyifli vakit geçirmek istiyorsanız kesinlikle izlemenizi öneriyorum. Şimdiden herkese iyi seyirler ^^

Sizin favori Final Destination filminiz hangisi, yorumlarınızı merakla bekliyorum.