HBO’nun kült haline dönüşmüş serisi, George R.R. Martin’in “Buz ve Ateşin Şarkısı (A Song of Ice and Fire)” serisinden uyarlanan Game of Thrones, altıncı sezon ateşini 25 Mart 2016’da yakacak. Tabi bu ateş sadece Westeros’da yanmayacak.
Dünya çapında izleyici konumunda bulunan milyonlarca insan, Game of Thrones evreninde bir ilki yaşamak için yanıp tutuşuyor. Dizinin bundan önceki 5 sezonu, George R.R. Martin tarafından yazılmış ve yayımlanmış olan kitaplardan derlenen hikayelerle oluşturulmuştu. Ancak 6. sezon, henüz kimsenin bilmediği bir hikayenin ekranlara yansıması… Öyle ki, hikayenin 5. sezonundan sonrasını anlatan kitap henüz basılmış değil. Hatta 67 yaşındaki Martin’in, senarist ekibe “Ne kadar yaşayacağımı ben de bilmiyorum ama her şey olabilir, bu sebeple, eğer hikayeyi devam ettiremezsem şu şekilde devam ettirin” şeklinde yönlendirme yaptığı dahi konuşuluyor.
İşin aslı Martin’e bu konuda hak vermemek de mümkün değil. Zira “Buz ve Ateşin Şarkısı” hikayesinin ekranlara yansıyan ve çekilebilen kısmı, asıl hikayenin neredeyse 4’te 1’i büyüklüğünde ve hala sonu gelmiş değil. Gidişata bakıldığında da sonu kolay kolay gelecekmiş gibi görünmüyor.
Entrikanın, fantezinin, felsefenin gün be gün değiştiği bir sanal gerçekliği nihayete erdirmek için George R.R. Martin’in ömrü yeterli olmayabilir. Kaldı ki, benzer durumu yaşayan ve ömrünü “Orta Dünya”yı yaratmaya adayan J.R.R. Tolkien dahi, yarattığı dünyayı tamamlayamadan hayatını kaybetmiş, hikayeyi oğlu Christopher Tolkien son haline getirmişti.
İşte bu aşamada, Game of Thrones severlere, özellikle de seriyi sadece dizi olarak takip etmekte olan kalabalığa, yukarıda bahsettiğimiz “aslında tüm hikayenin 4’te 1’i” kavramını açıklayacak bir yazı yazmanın gerekli olduğunu düşündüm.
Hemen, şimdi burada, şunu önemle dile getirmek istiyorum!!! Yazının bundan sonraki kısmı, dizideki hikayenin özellikle de geçmişine ilişkin – yoğun, çok yoğun SPOİLER içeriyor…
Hikayenin temelinin dizide anlatılacağına inanan ve dizide anlatılan hikayeyle kendini sınırlamak arzusunda olan arkadaşların, yazının bu kısmından sonrasını okumaması önemle rica olunur…
Okumaya devam edeceklere de teşekkürlerimizi sunuyorum, zira uzun bir yolculuğa çıkacağız, ciddi derecede sabırlı bir okuyucu olmanız gerekiyor…