Good Omens 2. Sezon İncelemesi

1504
Good Omens (Season 2)

Sevilen oyuncular David Tennant ve Michael Sheen‘in başrollerinde yer aldığı Good Omens‘ın 2. sezonu, 28 Temmuz’da Prime Video’da yayınlandı. Kıyamet tehlikesinin geçtiği bir dünyada, ilkine göre daha sakin ilerleyen 2. sezon ana karakterleri Aziraphale ve Crowley’nin evreninin yaratılışına dek uzanan ilişkisini merkezine alıyor.

Terry Pratchett ve Neil Gaiman’ın birlikte yazdığı “Good Omens: The Nice and Accurate Prophecies of Agnes Nutter, Witch” isimli kitaptan uyarlanan Good Omens, 2019 yılında bir mini dizi olarak Prime Video’da yayınlanmıştı. Ve kitaptaki hikâyenin tamamını da bu tek sezonda anlatmıştı. İlk sezon o kadar sevildi ki, hayranlar 2. sezon da olsun istediler ve bu konunun peşini asla bırakmadılar. Dizinin oyuncuları da hayranlara destek oldu ve 2. sezon talebine hep olumlu baktılar. Ve yayınlandıktan 2 yıl sonra yani 2021’de dizi 2. sezon onayı aldı. Ve ilk sezondan da tam 4 yıl sonra, uzun bekleyişimiz sona erdi ve Good Omens 2. Sezon en sonunda 28 Temmuz’da yayınlandı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Good Omens 2. Sezon İnceleme Videosu

Neil Gaiman benim favori yazarlarımdan biridir. Türkiye’de “Kıyamet Gösterisi” ismiyle yayınlanan Good Omens kitabını da çok severek okumuştum. Hatta sanıyorum okurken bu kadar çok güldüğüm bir başka kitap da olmamıştır. (Okumayanlara kesinlikle tavsiye edebileceğim bir kitap bu arada…)

Dürüst olmak gerekirse, Good Omens 2. sezonu, ilk sezondan biraz daha fazla sevdim. Dediğim gibi, “Kıyamet Gösterisi” çok sevdiğim bir kitap olmasına rağmen dizi uyarlamasını çok karışık ve kalabalık bulmuştum, bölüm sayısı da yeterli değildi. Good Omens 2. sezon ise, çok daha derli toplu olmuş bence…

Good Omens 2. Sezon: Konusu

Dizinin ilk sezonunda, Crowley ve Aziraphale kıyameti engellemişti hatırlarsanız. Biri cennetten, diğeri cehennemden kovulmuştu ve ikisi de dünyada yaşamaya başlamışlardı.

İkinci sezonda, baş melek Gabriel, (yani Cebrail) bir gün hafızasını yitirmiş olarak, tamamen çıplak şekilde ve elinde boş bir kutuyla Aziraphale’in kitapçısına geliyor. Kim olduğunu, neden orada olduğunu, neden çıplak olduğunu, hiçbir şeyi bilmiyor, hiçbir şeyi hatırlamıyor. Hem cehennemin hem de cennetin Cebrail’in peşine düştüğünü öğrenen Aziraphale ve Crowley de bir taraftan onu saklamaya, diğer taraftan da bu gizemi aydınlatmaya çalışıyorlar.

Good Omens 2. sezon, maalesef yalnızca 6 bölümden oluşuyor aynı ilk sezonda olduğu gibi. Bölümler de 45 dakika civarında. Bu sezonu tek oturuşta, maraton halinde ve bir an sıkılmadan izledim.

Good Omens 2. sezon ilk sezona kıyasla biraz daha sakin şekilde ilerliyor. Zaten çok daha az karakter var. Bu sezonda daha çok Aziraphale ve Crowley’in evrenin yaratılışına uzanan ve milyonlarca yıldır devam eden ilişkisine odaklanılmış. Böylece hem karakterleri hem de ilişkilerini daha yakından tanıma fırsatımız olmuş – ki iyi ki de böyle olmuş.

Crowley rolünde David Tennant (Good Omens 2. Sezon)

Her bölümde farklı zaman diliminde geçen bazı tarihi ve dini olaylara da yer veriliyor. Aynı ilk sezonda olduğu gibi Aziraphale ile Crowley’in bu olayların gidişatını değiştirmek üzere beraber yaptıkları şeyleri izliyoruz. Neil Gaiman mitoloji, tarih ve dinler tarihi konularında oldukça bilgili bir yazar olarak, bu konuları hikayelerinde oldukça yenilikçi (ve harika) bir şekilde işlemeyi başarıyor.

Good Omens 2. sezon bunların yanı sıra bir taraftan da insana oldukça esprili şekilde günah neydi, sevap neydi, iyilik neydi, kötülük neydi, hayat gerçekten de bu kadar siyah beyaz mı bunları da sorgulatıyor. Good Omens’ın, tam da böyle insanları çok da rencide etmeden din eleştiri yapması ve insanların inançlarını sorgulamasına vesile olması da benim çok sevdiğim özelliklerinden.

Bu sezon favori bölümüm Nazi Zombilerin ve sihirbazlık gösterisinin olduğu “The Hitchhiker featuring the minisode Nazi Zombie Flesheaters” isimli 4. bölüm oldu. Şahane esprilere sahip bir bölümdü. Ayrıca her farklı dönem için, Aziraphale ve Crowley’ye  farklı kıyafetler tasarlanmış döneme uygun ve saçları sakalları falan da değişiyor. Saç, makyaj ve kostüm tasarım ekibi mükemmel bir iş çıkarmış.

İlk sezonda olduğu gibi 2. sezonda da Neil Gaiman projeye tamamen dahil olmuş. Bu sezonun hikayesinin bir ara hikâye, bir geçiş hikayesi olduğunu söylüyor kendisi. Terry Pratchett’la kitabın devamı üzerinde çalışmışlar, Good Omens’ın devamı için bir fikirleri varmış oturup yazmamış olsalar da… Ancak 2. sezon o hikâyeyi anlatmıyor. Şu an için kesinleşmiş bir onay yok ama eğer dizi 3. sezon onayı alırsa, bu hikâye 3. sezonda anlatılacak. 2. Sezon sıfırdan yazılmış bir geçiş sezonu anlayacağınız.

Good Omens 2. Sezon: Oyuncular

Dizide David Tennant’ı şeytan Crowley, Michael Sheen’i de melek Aziraphale olarak izliyoruz yeniden. Bu iki karakterin çekişmelerini ve olaylara karşı farklı bakış açılarını izlemek inanılmaz keyifli. İkisinin harika bir uyumları var.

Kadroda yer alan diğer önemli isimlerse şu şekilde: Jon Hamm (Gabriel), Miranda Richardson (Shax), Nina Sosanya (Nina), Maggie Service (Maggie), Doon Mackichan (Archangel Michael) ve Quelin Sepulveda (Muriel).

Bence Good Omens’ı başarılı kılan en önemli özelliklerden biri, David Tennant ve Michael Sheen’in hem rollerinde çok iyi olmaları hem de karakterlerini çok seviyor olmaları. Ki bence zaten onların diziye ve karakterlerine karşı bu büyük sevgisi olmasaydı, dizinin 2. sezonu da olmazdı. Good Omens’ın temeli Neil Gaiman kadar, David Tennant ve Michael Sheen ikilisi de bence.

David Tennat – Crowley

David Tennant 2. sezonda Crowley karakterini daha da benimsemiş sanırım, o nasıl hal ve tavır, o nasıl konuşma, o nasıl yürüyüş! Crowley’i canlandırmaktan ziyade, Crowley olmuş resmen. Yılın en iyi performanslarından birini sergilediğini düşünüyorum kendisinin.

Ve bu noktada şunu da sormak istiyorum: David Tennant neden daha iyi bir noktada değil kariyeri açısından? Müthiş bir oyuncu, kötü performansı neredeyse yok ve gerçekten aşırı farklı tarzda karakterleri canlandırıyor her projesinde. Daha fazla tanınmasını ve çok daha büyük işlerde yer almasını bekliyorum ben şahsen, çünkü kesinlikle bunları hak eden bir oyuncu.

Şimdi geldik spoiler içerecek kısma. Burada biraz izleyicilere hayal ve kalp kırıklığı yaşatan 2. sezon finali hakkında konuşmak istiyorum..

Good Omens 2. sezon, naif bir aşk hikayesi anlatıyor. Crowley ve Aziraphale karşımıza çıkacak en tuhaf çiftlerden biri, biri melek, diğeri şeytan. Çok farklı karakterlere sahipler ve sürekli didişiyorlar. Ama her zaman bir şekilde bir ortak noktada buluşmayı da başarıyorlar. Bence birbirlerinde sinir oldukları özelliklere, hayranlık da duyuyorlar aslında. Tuhaf ve beklenmedik ama yine de birbirine çok değer veren ve samimi bir çift…

Hikâyenin gidişatından, mutlu bir son yaşamayacağımızı anlamıştım ama diğer izleyiciler kadar büyük hayal kırıklığı yaşadığımı söyleyemem. Aziraphale gibi bir meleğin, Crowley’nin hislerini anında kabullenmesini beklemek bence doğru değil; eğer böyle olsaydı karakter dışı bir hareket olurdu. Ki aynı anda Metatron da kendisine çok büyük bir şey teklif etti biliyorsunuz. (Ki 3. sezonun da ana hikayesi büyük ihtimalle bu olacak: Second Coming – yani İsa’nın 2. defa dünyaya gelişi.)

Crowley ve Aziraphale arasındaki sahne duygusal ve uzun zamandır beklenen bir sahneydi. Ancak bunun ikisinin ilişkilerinin sonu olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Bence 3. sezon olursa Aziraphale Crowley’i yeniden olacakları durdurmak üzere yardıma çağıracak, o da koşarak yardım etmeye gidecek. Ve en nihayetinde de mutlu sona kavuşacağız.

Good Omens 2. Sezon Poster

Good Omens 2. Sezon: Son Söz

Good Omens 2. sezonun, bu yılın en iyilerinden biri olduğunu düşünüyorum. Çok beğenerek izledim ve büyük de keyif aldım bu sezondan. Bu sebeple benim puanım 10 üzerinden 8,5 olacak. İlk sezonu sevdiyseniz, bu sezonu da kaçırmayın derim. Ve umarım dizi 3. sezon onayı da alır en kısa sürede…