Bu yazıda yeni bir BL tanıtımı ile karşınızdayım: 2024 Japon yapımı Perfect Propose (Mükemmel Teklif) mini serisi. Bu seri de birçokları gibi mangadan televizyona uyarlama. Başrollerde Kaneko Shunya ve Kouta Nomura var ki ikisi de gayet iyi oyuncular.
Perfect Propose: Konusu
Dizinin konusu kısaca şöyle: Hiro sıradan bir şirket çalışanı. Hayatı işten ibaret ve bunalımda. Kendini yetersiz, beceriksiz hissediyor, doğru düzgün beslenemiyor, uyuyamıyor, sürekli gergin, günden güne tükeniyor. Hayat Hiro için böyle giderken birden ondan yaşça küçük, çocukluk arkadaşı Kai ortaya çıkıyor ve kalacak yeri olmadığını söyleyerek birkaç gün onda kalıp kalamayacağını soruyor. Tabi kim için olsa bu şok ve rahatsız edici bir misafir, değil mi! Ancak Kai çok güzel yemek yapıyor (= Hiro da kendisine yemek yapması karşılığında Kai’nin onda kalmasına izin veriyor ve olaylar gelişiyor.
Hemen her Japon dizisi gibi bu dizinin de renkleri, basit ve minimalist dekorasyon ve sahneleri göz kaslarımız için bir şölen. Yine bu tip manga uyarlamalarında olduğu gibi kurgu genel olarak basit, birkaç kişi etrafında dönen, yormayan bir hikâye izliyoruz.
Tamam, teknik kısımlar bu kadar, geçelim eğlenceli kısımlara.
Öncelikle dizideki Kai karakterine bittim. Japon edebiyat ve sinemasında Kai tipli bir karakter çoğu yapımda var arkadaşlar ve bence Japonların dünyaya kattığı en önemli şeylerden biri bu karakter. Peki, bu karakter nasıl bir karakter? (tamam daha fazla karakter demeyeceğim).
Durgun, tepkisiz, kayıtsız, her şeyi normal, olağan gören, bulan, dingin. Batı yapımlarında gördüğümüz tarz soğuk, havalı, derin erkek tiplemesi değil bu. Daha budizmvari bir kayıtsız, yaşamla akıp giden bir biçimde kayıtsız. Bu tip karaktere Haruki Murakami romanlarında çok sık rastlarız mesela ve genelde ana erkek karakter olur o. Etrafında bir ton olay olur, sevdiği kadın sinir krizi geçirir, sevdiği kadın ortadan kaybolur, böyle bir ton olay patlar, bu karakter sakin durur ve sadece yapması gerekeni yapar. Tetiklenmez.
Ne bileyim sinir krizi geçirene ilacını içirir, yatırır. “Ay az önce ne oldu öyle, bu iş nereye varacak, ben ne yapsam ki” gibi savrulmalar yaşamaz. Her şeyi hayata dair alır, hiçbir şey onu şaşırtmaz. Böyle tipler, bilemiyorum bana çok derin bir huzur ve rahatlık hissi veriyor okur ve izlerken. Kai de öyle bir karakter. Planı var, duyguları var, korkuları da var ama aşırılığı yok. Sakince yürüyor yolu. Açık sözlü, dürüst, düz. Gerçek düz adam böyle olmalı (=
Dizide ikinci olarak beni benden alan şey tabi ki Kai’nin Hiro’ya yemek hazırlaması ve Hiro’nun o ev için çalışması, daha doğrusu bunu yapma biçimleri. Eve geliyor Hiro, Kai onu kapıda “hoş geldin” diye karşılıyor, yemeğini önüne koyuyor. O yemeği koyarken ne Hiro’nun gözünün içine bakıyor “Ay n’olur beni beğen!” diye ne de içine dert oluyor yaptığı, hesabını tutmuyor verdiğinin. Öyle bir yapıyor ki o yemekleri, sanki dünyaya bunun için gelmiş. Çiçekler açar, güneş parlar, Kai yemek yapar. Bu çaresizlik değil, büyük hedef değil, sadece var oluş. Aynı şey Hiro için de geçerli bu arada. O da gidip çalışıyor, “ulan ben niye çalışıyorum, bu ev kaç para yakıyor” demiyor. Keşke şöyle bir yemek yapanım ya da eve para getirenim olsa diyor insan diziyi izlerken.
Bizler şimdilerde rollerimizle çok sorunlu ilişkiler içindeyiz. Varoluş değil artık hiçbir rol ki bu iyi bir devrim aslında. Ama öte yandan o zaman varoluş, sadece yapma halimiz ne ve biz o halimizde ne yaparız illa bir sonuç beklemeden ya da şikayetlenmeden, bilemiyor insan. Bu da insanı oldukça sinir eden bir his zamanla. İkilinin süper akışlarını izlerken bu yüzden çok keyif aldım diyebilirim.
Neyse özetle, şiddetle tavsiye ederim!
Perfect Propose Fragmanı