Küçük bir kasaba. Birbirine bağlı bir toplum. Yaşanan bir cinayet ve sonrasında tek tek parçalanan hayatlar. Bizler için aşina bir konu olsa da şimdi bahsedeceğimiz dizide bundan daha fazlası var. İşte karşınızda HBO’nun yeni dramı Mare of Easttown…
Mare of Easttown: Konusu
Pensilvanya’nın küçük bir kasabası Easttown’dayız. Babası da bir zamanlar polis olan ve ona hayranlığından ötürü bu mesleği seçen Mare Sheehan, bu sakin ve kendine has kasabanın dedektifidir. 25 yıl önce yapılan bir lise basketbol turnuvasında eyalet şampiyonluğunun kazanılmasını da sağlayan Mare kasabanın bir nevi kahramanı gibidir. Fakat arkadaşı Dawn’un bir yıl önce kayıplara karışan kızını bulamaması da toplumdaki bazı kişilerin dedektifliğini sorgulamasına neden olur. Eyalet şampiyonluğunun 25. yıldönümü için özel bir kutlamanın yapıldığı gecede bir cinayet işlenir. Mare’in bu cinayet davasını almasıyla birlikte kasabadaki insanların karanlık tarafları da yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayacaktır. Peki, cinayeti kim neden işlemiştir?
Mare of Easttown: Oyuncular ve Karakterler
Dizinin ana karakteri olan Mare Sheehan, Easttown kasabasında herkes tarafından bilinen ve sevilen, boşanmış bir kadın. Yeri geldiğinde de omzuna yaslanacağın iyi bir dost. Soğukkanlılığı sayesinde başarılı bir dedektif olsa da konu kendisi ve geçmişiyle yüzleşmeye gelince kaçmayı tercih ediyor. Annesi Helen, kızı Siobhan ve torunu Drew ile birlikte yaşayan Mare, cinayet davasını ele almasıyla birlikte kaçmaya çalıştığı tüm travmatik olaylarla başa çıkmak zorunda kalır. Dizide Mare Sheehan rolünü Kate Winslet üstleniyor. ‘Bir oyuncu bir karakteri nasıl yaratır’ı izleyiciye gösteren Winslet, bu yılın en iyi performanslarından birine imza atıyor.
Mare’in dört yaşından beri en iyi arkadaşı olan Lori Ross, bir zamanlar eyalet şampiyonluğunu kazanan lise basketbol takımının da oyuncularından. Mare her ne kadar herkesi kendisinden uzaklaştırmaya çalışsa da Lori ondan vazgeçmeyen ve her zaman yanında olmaya çalışan sadık bir dost. Evli ve iki çocuk annesi olan Lori de kendi aile hayatında bazı problemlerle baş etmek zorunda. Dizide Lori Ross rolünü Julianne Nicholson canlandırıyor. The Outsider’da acı çeken bir eş ve anne rolünde izlediğimiz Nicholson’ın durumu bu dizide de pek değişmiyor.
Mare’in annesi Helen Sheehan ise fikirlerinden asla taviz vermeyen bir kadın. Anne-kız ilişkileri pek muhteşem olmasa da kızına her daim yardımcı olmaya çalışıyor. Mare’in ketum ve kendine has tutumundan biraz da kendini suçlamıyor değil. Helen Sheehan rolünde oynadığı her karaktere hakkını veren bir isim görüyoruz: Jean Smart.
Mare’in kızı Siobhan Sheehan, üniversite başvurularının ortasında bulunan asi ama bir o kadar da sevimli ve parlak bir genç kız. Lisedeki müzik grubunun solistliğini de yapan Siobhan, cinayete kurban giden Erin’i son gören kişilerden biri. Ailenin geçmişte yaşadığı o travmatik olayla kendince yüzleşmeye çalışsa da annesinin bu konudan bahsetmemesi oldukça canını sıkıyor. Siobhan Sheehan rolünü Angourie Rice üstleniyor. Normalde dizilerde izlediğimiz ergen karakterler çoğunlukla iticidir fakat Siobhan bunun tam tersi bir çizgiyle karşımıza çıkıyor.
Colin Zabel, cinayet soruşturmasında Mare’e yardım etmek için kasabaya gönderilen genç bir dedektif. Vakti zamanında çözdüğü bir cinayet davası işinde parlamasına neden olmuş ve aynı başarı bu davada da kendisinden bekleniyor. İşteki yaklaşımını sorgulamasına rağmen Mare’e ve yaşadıklarına anlayış göstermekte. Dizide Colin Zabel rolünü Evan Peters üstlenmekte. Ryan Murphy projelerinin resmen üzerine yapıştığı Peters’ı böyle bir dramda izlemek gerçekten çok güzel. Umarım bundan sonra da Murphy’siz işlerde bambaşka karakterlerle karşımıza çıkar.
25 yıl önce yazdığı bir romanla önemli bir ödül kazanan Richard Ryan, kasabaya yeni gelen bir isim. Yerel üniversitede yaratıcı yazarlık dersi veren misafir bir öğretim görevlisi. Eyalet şampiyonluğunun 25. yıldönümünün kutlandığı gecede Mare’le tanışır ve ara ara görüşmeye başlarlar. Her ne kadar bu karakterin dizide neden yer aldığına bir anlam veremesem de Guy Pearce’i Richard Ryan karakteriyle arada sırada görmek gayet keyifli.
Henüz 20’li yaşlarda Mare’le evlenen fakat yıllar önce ayrılan Frank Sheehan ise ailenin sevilen isimlerinden. Bir matematik öğretmeni olan Frank, nişanlısı Faye ile de yeni bir hayata başlamak üzere. Fakat Erin’in cinayetine dair bazı sırları da saklıyor olabilir. Dizide Frank Sheehan rolünü David Denman üstlenmekte.
Polis şefi Carter ise Easttown Polis Departmanı’nda Mare’in patronu. Bir yıldır kayıp olan Katie Bailey davasını yeniden açmak için Mare’i zorlar. Sorumlu olduğu kişilere derin bir şefkat duyan Şef Carter, usulsüz durumlarda görevinin gereğini yapmaktan çekinmez. Dizide Şef Carter rolünü Douglas Thompson canlandırıyor.
Kasabanın gençlerinden Erin McMenamin, dengesiz babasıyla yaşayan bekâr bir anne. Normal bir genç hayatı yaşamaya çalışan Erin’in en büyük isteği oğlunun kulak ameliyatını gerçekleştirebilmek. Umutla dışarı çıktığı bir gece ne yazık ki ölümüyle son bulur. Dizide Erin McMenamin rolünde Cailee Spaeny’yi izliyoruz.
Dizide Mare’in kuzeni ve kilisenin papazı Dan Hastings’i Neal Huff, Lori’nin eşi John Ross’u Joe Tippett, Mare’in torunu Drew’un annesi Carrie Layden’ı Sosie Bacon, cinayet soruşturmasının şüphelilerinden biri olan diyakoz Mart Burton’ı James McArdle, bir yıldır kayıp olan kızı Katie’nin bulunmasını isteyen Dawn Bailey’yi ise Enid Graham canlandırıyor.
7 bölümden oluşan Mare of Easttown, Ben Affleck’li The Way Back filminin yazarı Brad Ingelsby’nin elinden çıkıyor. Karakterlerin dramlarıyla birlikte şekillenen dizi son bölüme kadar katilin kim olduğunu size heyecanla bekletiyor. Eleştirmenlerin olumlu yorumlarının yanı sıra izleyenleri de kendine hayran bırakan bu dizinin neden bu kadar etkilediğini sorarsanız, kendi adıma hayatı bu kadar gerçek yansıtması diyebilirim. Çözülmeyi bekleyen bir cinayetin etrafında insanların neler yaşadıklarını, ne gibi sorunlarla mücadele ettiklerini onlarla birlikte tecrübe ediyorsunuz. Bu kimi zaman kardeşinin uyuşturucu bağımlılığıyla başa çıkmaya çalışan bir abla, kimi zaman evliliğindeki problemleri dışarı vurmayan bir kadın, kimi zaman da ani ölümlerin yarattığı acılarla mücadele etmeye çalışan bir aile oluyor. Geçmişte yaşanan travmatik olayların günümüze ve geleceğimize nasıl etki ettiğini bir anlamda göstermeye çalışıyor. Ve birçoğumuzun çaresizlik yaşadığı bu dönemde dizinin içindeki o çaresiz insanlar sanki bizlere dokunuyor. Bu yılın en iyi dramlarından birini kaçırmak istemiyorsanız, Mare of Easttown’u bir an önce izlemenizi tavsiye ederiz. Diziyi nereden izleyebilirim derseniz, tüm bölümlerine beIN CONNECT‘ten ulaşabilirsiniz.