Çok sevdiği annesini küçük yaşlarda gözlerinin önünde kaybeden bir genç. İçinde sürekli büyüyen öfkeyle annesinin intikamını almak için seçtiği tehlikeli bir yol. Dev Patel’in hikâyesini oluşturduğu, başrolünü üstlendiği ve ilk yönetmenlik deneyimini gerçekleştirdiği Monkey Man/Maymun Adam, 5 Nisan itibariyle ülkemizde de gösterime giriyor.
İsmini bilmediğimiz ama filmin ilerleyen hikâyesinde kendine Bobby’yi uygun gören genç adam, geceleri Kaplan’ın Tapınağı olarak adlandırılan dövüş kulübünde bir maymun maskesiyle ringe çıkıyor ve dayak yiyerek para kazanmaya çalışıyor. Bu arada guru Baba Shakti, gücüne güç katabilmek, kendisine dair yöneltilen iddiaların aksini gösterebilmek için televizyon dahil her yerde hükmünü sürdürmekte. Yaralı ellerine baktıkça geçmişin hatırlayan, hatırladıkça öfkesi daha da büyüyen bu genç adam, intikamı için bir silah temin eder. Şimdi politikacılardan iş insanlarına uzanan seçkin bir müşteri listesine sahip Queenie’nin gece kulübünde çalışmaya başlamalıdır. Ama nasıl? İstihbaratı sayesinde onu da güzel bir şekilde halleder. Bulaşıkçı olarak işe başladığı kulüpte yeni arkadaşı diyebileceğimiz Alphonso sayesinde seçkin müşteri kitlesinin uyuşturucu ve kadınlarla çevrili katına erişim sağlar. Nihayet annesinin katili Emniyet Müdürü Rana Singh’le karşılaşacak ve yıllardır içini kemiren intikamını alacaktır. Fakat işler ne yazık ki umduğu gibi gitmez. Ama o yarım kalan işini tamamlamak için her şeyi göze almıştır.
Maymun Adam, oyuncu Dev Patel’in bir nevi kendi elinden çıkmış bir proje. Hikâyesi kendine ait, hem senaryo yazımında hem yapımcılığında yer alıyor. Bir de üzerine başrolü üstlenip ilk yönetmenlik deneyimini de gerçekleştiriyor. Filmde ilk tanıdığımız karakterlerden, dövüş kulübünün patronu Tiger (Kaplan) rolünde Sharlto Copley’yi izliyoruz. Bobby’nin gece kulübündeki arkadaşı Alphonso rolünü Pitobash üstleniyor ki filmde favori karakterlerimden biri oldu. Emniyet müdürü Rana Singh rolüne Sikandar Kher, Baba Shakti rolüne ise Makarand Deshpande hayat veriyor. Hikâyenin kilit karakterlerinden Alpha rolünde Vipin Sharma’yı görüyoruz. Gece kulübünde iyi müşterilere hizmet veren Sita rolünde Sobhita Dhulipala, Queenie rolünde Ashwini Kalsekar var. Jordan Peele de filmin yapımcıları arasında.
Maymun Adam, Hint kültüründe yer alan yarı insan yarı maymun Hanuman’ın hikâyesinden yola çıkarak şekillenen bir film. Merkezinde bir intikam var ama bunun yanı sıra zenginlerle fakirler arasındaki ucu bucağı olmayan o büyük uçurumu, yüksek mevkilerdeki yozlaşmayı, toplumda öteki damgası yemek zorunda kalanların kendi varlıklarını sürdürebilmek için yaşadıkları mücadeleyi atlamıyor. Ve tabii Baba Shakti üzerinden de kendi çıkarları doğrultusunda insanların inançlarını suiistimal eden guru görünümlü şarlatanları.
Filmde çoğunlukla yakın plan ve detaylara odaklanan çekimler var ve kurgusu da oldukça hızlı. Ama bu hızlılık bir süre sonra seyirciyi allak bullak edebiliyor. O yüzden biraz dozu kaçmış diyebiliriz. Renk bütünlüğü ve seçilen açılar gayet iyi. Dövüş sahneleri kanlı ve şiddetli. Kovalamaca sahneleri ise izleyeni hep tetikte tutuyor. Özellikle Bobby ve Rana’nın ilk karşı karşıya geldikleri an filmin soluksuz bölümlerinden biri. Acaba ilk denemesinde başarılı olacak mı diye düşünmeden edemiyorsunuz. Annesini nasıl kaybettiği ise filmin geneline yayılmış bir şekilde aralarda karşımıza çıkarak anlatılıyor. Zaten tüm taşlar oturunca siz de ister istemez Bobby’nin bir an önce intikamını almasını diliyorsunuz. Genç adamın istediği sona ulaşması için en büyük yardımcılarından biri hiç şüphesiz Hicralar. Toplum tarafından dışlanan Hicralar bir arada kendi mücadelelerini verirken başlarında bulunan Alpha, Bobby’ye kendi içindeki yolculuğa çıkması ve mental olarak daha güçlü bir hale gelebilmesi için en büyük desteği verir. Filmin bu bölümleri benim en çok etkilendiğim anlar arasında. İyi ki Dev Patel, filmdeki hikâyenin önemli kısmını Hicralar üzerinden oluşturmuş.
Filmin biraz da yapım yolculuğundan bahsetmek istiyorum. Aslında Maymun Adam, Netflix için düşünülen bir yapımmış. John Wick’in Bombay versiyonu olarak tanımlanan film (ki filmin içinde de John Wick’e güzel bir gönderme de mevcut) Hint seyirciler için fazla cesur olarak nitelendirilmiş. Patel’in deyimiyle halının altına süpürülen bu proje Jordan Peele’in yapımcı olarak devreye girmesiyle beyazperdede yerini almayı başarmış. Çekimler sırasında bin bir türlü aksilikler yaşamak zorunda kalan Dev Patel her gün neredeyse bir felaketle karşı karşıya kaldıklarını da kendi sözleriyle dile getiriyor. Peki, bu kadar talihsizliğe, bu kadar zorluklara rağmen Maymun Adam’ı yapmasına değmiş mi? Kesinlikle evet. Çünkü bu filmi izledikten sonra Dev Patel artık benim gözümde apayrı bir yerde.
Maymun Adam, dövüş sahneleri ve barındırdığı aksiyonuyla John Wick serisi gibi yorumlanabilir. Ama hikâyesinin içinde değindiği konularla çok daha fazlası ve çok daha anlamlısı. Bu senenin güzel sürprizlerinden diyebileceğim Maymun Adam’ın IMDb puanı da 7.4. Mutlaka izleyecekleriniz arasına eklemeyi unutmayın. Şimdiden iyi seyirler.