Motorcular: Herkes Bir Şeyin Parçası Olmak İster

483
Motorcular / The Bikeriders

Kimilerine göre bir yaşam tarzı, kimilerine göre bir aidiyet duygusu. Belki bir anlığına da olsa yaşattığı o özgürlük hissi. Motosikleti hayatının bir parçası haline getirenleri kendimce böyle tanımlasam da sanırım en doğrusunu bir motosiklet tutkunundan dinlemek gerekir. İşte haftanın yeni filmlerinden The Bikeriders/Motorcular, bu tutkuyu yaşayan bir grup insana daha yakından bakmamızı sağlıyor. Jeff Nichols’ün yazıp yönettiği film, fotoğrafçı Danny Lyon’un 1968 tarihli The Bikeriders adlı fotoğraf kitabından ilham almakta. Jodie Comer, Austin Butler ve Tom Hardy’nin başrollerini üstlendiği Motorcular, 21 Haziran itibariyle ülkemizde vizyona giriyor.

Motorcular’da ilk olarak bir üniversite öğrencisi olan Danny (Lyon) ile tanışıyoruz. Danny, 1965-1973 yılları arasında fotoğraf makinesi ve ses kayıt cihazıyla Chicago kökenli motosiklet kulübü Vandallar’ı yakın takibe almıştır. Hikâyeyi, kulübün önemli üyelerinden Benny’nin eşi Kathy’den dinlemeye başlıyor. Ve tabii biz izleyenler de… Bir arkadaşının acil telefonu üzerine yerel bir bara giden Kathy, ilk defa orada Vandallar’la tanışır. Vahşi ve korkutucu görünen bu insan grubuna olumsuz bakışı kulübün yakışıklı ve gizemli üyesi Benny’yi görmesiyle değişir. O akşamdan itibaren Kathy de artık Vandallar’ın bir parçası olmuştur. Peki, bu kulüp nasıl ortaya çıkmıştır? Bir aile babası olan kamyon şoförü Johnny, bir akşam televizyonda Marlon Brando’nun The Wild Ones filmini izlemiş ve o an karar vermiştir. Çok geçmeden kendisi gibi aidiyet duygusu arayan bir arkadaş grubu da oluşturur: Sağ kolu Brucie, böcek yiyen Cockroach, mekanik ustası Cal, Letonya kökenli Zipco, ayrılmaz ikili Corky ve Wahoo, aralarına sonradan dahil olan Kaliforniyalı Funny Sonny. Ve Johnny’nin ileride yerini bırakmak istediği başı beladan kurtulmayan Benny. Vandallar, kimi zaman bir sokak arasında kimi zaman bir piknikte kimi zaman bir etkinlikte insanların hem korku dolu hem de hayran bakışları altında kalır. Onların tek amaçları ise bir arada olmak ve bir şeyler paylaşmaktır. Fakat zamanla yaşanan birtakım olaylar Kathy’yi tedirgin eder ve Benny’nin kulüple bağlarını koparmasını ister. Diğer yandan Johnny de halefi olarak Benny’yi seçmiştir. Benny bu ikilem arasında kendi doğrusunu bulmaya çalışırken zamanın getirdiği değişimler Vandallar’ı bambaşka bir yöne doğru götürür.

Jeff Nichols’ün yazıp yönettiği Motorcular’ın güzel oyuncu kadrosuna gelirsek… Filmde hikâyenin anlatıcısı Kathy rolünde Jodie Comer yer almakta. Benny rolüne Austin Butler hayat verirken, Vandallar’ın kurucusu Johnny rolünü Tom Hardy üstleniyor. (Bu arada filmde The Wild Ones’dan esinlenen Johnny’yi izlerken, Marlon Brando’nun hayatını anlatan bir filmde Tom Hardy rol alsa nasıl olur diye düşünmeden edemedim.) Jeff Nichols filmlerinin vazgeçilmez ismi Michael Shannon, Zipco rolünde. Geçtiğimiz aylarda vizyona giren Challengers’ın başarılı isimlerinden Mike Faist, Danny Lyon rolünü üstleniyor. Boyd Holbrook, motorlara fısıldayan adam olarak nitelendirebileceğimiz Cal rolünde. Damon Herriman, Johnny’nin sadık sağ kolu Brucie rolüyle karşımızda. Filmin en sevimli karakteri Funny Sonny rolünde, çoğumuzun Daryl Dixon olarak bildiği Norman Reedus var. Emory Cohen/ Cockroach, Karl Glusman/Corky, Beau Knapp/Wahoo rolleriyle filmin kadrosunda. Toby Wallace ise kulübün gidişatını değiştirecek bir karakterle karşımızda.

1960’ların ortasından başlayan hikâye Vandallar motosiklet kulübünün en sükseli zamanlarından beklenmedik yönlere geçiş dönemine uzanan bir yolculuğu gösteriyor. Chicago kökenli bu kulübün zamanla cazip hale gelmesiyle başka eyaletlerde ve şehirlerde şubeleri açılıyor ki, Johnny’nin bununla ilgili hassasiyetini filmde görebiliyoruz. Motosikletlerle yollara düşerek bir şeyleri ortak yapabilmenin keyfini süren bu insan topluluğu, yaşanan bir olayla birlikte yavaş yavaş bu mutlu tabloyu da yitirmeye başlıyor. Johnny’nin karşılığını vermeliyiz tavrı Vandallar’ı ister istemez yarı suç çetesi olarak tanınmasına ve ülkenin dört bir yanında ilgi çekmesine ön ayak oluyor. Bir zamanlar sadece alkol, sigara ve otla çevrili o dünyalarına ne yazık ki eroin bağımlısına dönüşen Vietnam gazileri ve şiddetten beslenen bir topluluk dahil oluyor. Bu evrilme sürecinde izleyiciler de kulübün eski üyeleri gibi “nerede o eski günler” sözünü zihninden geçiriyor. Değişim, eğer doğru uygulanabilirse iyi sonuçları beraberinde getirir. Fakat yanlış ve tehlikeli seçimler var olanın da yok olmasına neden olabilir. İşte motosiklet tutkusuyla yola çıkan bu kulüp, değişimin getirdikleriyle bir suç örgütüne dönüşmek zorunda kalıyor.

Motorcular / The Bikeriders

Kathy’nin anlatımlarıyla izleyicinin bir parçası haline dönüştüğü Vandallar motosiklet kulübü, motosiklet tutkunu olmayanların bile ilgisini çekebiliyor. Kendilerine özgü yelekleri ve Harley Davidson’ları ile bir nevi podyumları olan yollarda boy göstermeleri etkileyici karelerle karşımıza çıkıyor. Motosikletlerle ilgili ayrıntılı konuşmalarda bazlarımız yabancı kalsa da üyelerin kendi hayat hikâyeleri kimi zaman ilginç kimi zaman dokunaklı. Özellikle Michael Shannon’un hayat verdiği Zipco’nun anlatımı filmin önemli anları arasında. Elvis filmiyle kariyerinde büyük bir sıçrama yapan, Dune: Part Two ve mini dizi Masters of the Air’deki rolleriyle de performansını yükselten Austin Butler, Benny rolüyle bu filmin hikâyesinde de önemli bir yerde. Kendisini seven iki insanın; Johnny ve Kathy’nin arasında kalan Benny, hiçbir sorumluluğun altına girmeden sadece ve sadece motosikletiyle birlikte özgür bir ruh olmanın peşinde. İzleyenleri tatmin edecek bir sona sahip filmin müzikleri de 60’lar ve 70’lerin ruhunu fazlasıyla yansıtıyor. Ayrıca filmin sonunda Danny Lyon’un The Bikeriders kitabındaki orijinal fotoğrafları görünce yönetmen Nichols’ün ne kadar güçlü bir ilham aldığını fark ediyorsunuz.

Motorcular, motosikleti hayatının bir parçası haline getirenlerin kesinlikle kaçırmaması gereken bir film. Hele ki herhangi bir motosiklet kulübünün parçası olanlar mutlaka kendilerine ait bir şeyleri yakalayacaklar. Ki motosiklet ilginizi çekmiyorsa bile muhteşem oyuncu kadrosu ve anlatımıyla kendinizi bir şekilde hikâyenin içinde bulacaksınız. (Motosiklete pek sıcak bakmayan, hatta hiç anlamayan ben bir Sons of Anarchy serisinin hayranı olarak bu filmden fazlasıyla keyif aldığımı söyleyebilirim.) IMDb puanı şimdilik 7.3 olan filmin süresi ise 1 saat 56 dakika. Bu güzel havalarda sinema pek cazip gelmese de Jodie Comer-Austin Butler-Tom Hardy üçlüsü kaçmaz diyor ve sizlere keyifli seyirler diliyorum.