Bundan yaklaşık 10 yıl öncesine gitsek ve “Şu sıralar hangi dizileri takip ediyorsun” diye bir soru sorsak bir çok dizi severin “Lost”tan sonra vereceği cevap kesinlikle “Prison Break” olurdu. Haksız yere ölüm cezasına çarptırılan bir adam ve onu kurtarmak için elinden geleni ardına koymayan bir erkek kardeşin öyküsü o dönemde bir çoğumuzu ekran başına kilitlemeyi başarmıştı.
Michael Scofield ve Lincoln Burrows dizi dünyasının en sevilen kardeşlerinden biri haline gelirken, C-Note, Sucre, Abruzzi, Bellick, Mahone ve Kellerman gibi nevi şahsına münhasır karakterleriyle de büyük başarı yakalayan bu yapım bizleri bir şekilde kendine bağlamayı başarmıştı. Hemen hemen her bölüm sonrasında “Bu kadar da şanssızlık olur mu kardeşim” dedirten Prison Break’in en büyük etkilerinden biri de “T-Bag” gibi kötü bir karakteri dizi dünyasına kazandırması oldu. Hala en sevdiklerimiz arasında yer almayı başaran bu dizinin bazı bilinmeyenlerini sizlerle paylaşmak istedik.
İşte Prison Break hakkında bilmediğiniz 10 şey;
1.“Prison Break”in vazgeçilmez iki karakteri Michael Scofield-Lincoln Burrows kardeşleri canlandıran Wentworth Miller ve Dominic Purcell kadroya son anda dahil oldu desek yalan olmaz. Michael karakterine dizi çekimlerinden bir hafta önce, Lincoln karakterine ise çekimlerin başlamasına 72 saatten az bir sürede karar verildi. Nedeni ise dizinin yaratıcısı Paul Scheuring’in bu iki karakteri canlandırabilecek en doğru isimleri bulmak istemesi. Ne kadar iyi seçimler yaptığını söylememize gerek yok sanırım 🙂
2. Fox kanalı bu projeyi ilk başta bir mini dizi olarak planlıyordu. Çünkü hikaye akışının ikinci sezona kadar nasıl geleceğine dair hiçbir fikirleri yoktu. Bunun üzerine Steven Spielberg ve Bruce Willis’in de dahil olacağı 10 bölümlük bir mini dizi olarak hayata geçirmeye karar verdiler. Fakat Steven Spielberg’in son anda Tom Cruise ile birlikte “War Of The Worlds” filminde çalışmaya karar vermesi ünlü yönetmenin projeden çekilmesine neden oldu. Peki bu projenin uzun soluklu bir dizi haline getirilmesinin en büyük nedeni ne biliyor musunuz? Amerika’nın yanı sıra tüm dünyada inanılmaz bir hayran kitlesine sahip olan “Lost”. Lost’un bu büyük başarısını gören Fox yöneticileri nihayet bu projeyi uzun soluklu bir dizi olarak yayınlamaya karar verdiler.
3. “Prison Break”in unutulmazlarından birisi de Michael Scofield’ın tüm vücudunu kaplayan dövmeleriydi. Dizinin büyük başarısından sonra birçok kişi dövmenin aynısını yaptırmak istiyordu. Dövmenin aynısını yaptırmak isteyenlere ufak ama önemli bir notu da belirtmek lazım; böyle bir dövmenin tamamlanması yaklaşık 200 saat sürüyor ve 20.000 dolarcık gibi bir tutarı var!
4. 2006 yılında Missouri’li iki kardeş olan Donald ve Robert Hughes diziyle ilgili Fox kanalına ve dizinin yaratıcısı Paul Scheuring’e dava açmışlardı. İki kardeşin iddiasına göre 2001 yılında kendi hayat tecrübelerinden yola çıkarak yazdıkları metni Fox kanalına sunmuşlardı. Donald Hughes 1964 yılında 16 yaşındayken yanlışlıkla hapse atılan kardeşi Robert’a kaçması için yardım etmişti.
5. Dizinin bir anda bu kadar başarı sağlaması ve erkek izleyicilerin çoğunlukta olması birçok firmanın da sponsorluk için dikkatini çekmişti. Toyota da Fox kanalıyla özel bir sponsorluk anlaşması imzaladı ve cep telefonları için dizinin bir spin-off’u yaratıldı. “Prison Break: Proof of Innocence” adını taşıyan bu özel seri 2006 yılında yayınlandı. Tabii dizinin internet üzerindeki uygulamaları bununla sınırlı kalmadı. 2006’daki beyzbol playoff karşılaşmaları sırasında izleyicilerin diziyi unutabileceği düşünülerek bölüm tekrarlarını internette yayınlamaya karar verdiler. Fox bu sayede Prison Break’i sosyal medya ağı MySpace tarafından istenilen ilk dizilerden biri haline getirmeyi başardı.
6. Dünya çapında büyük bir başarı yakalayan Prison Break’in yayınlandığı dönemde 13’e yakın hapishanede izlenmesi yasaklandı.
7. Prison Break’in ilklerinden birisi de Blue-Ray formatında piyasaya sürülen neredeyse ilk ve tek dizi olması.
8. Prison Break’in yapımcıları dizinin mümkün olduğu kadar gerçeği yansıtması için ilk sezondaki seti Illionis’da 2002 yılında kapanan gerçek bir hapishaneye kurdular. Hücrelerdeki, revirdeki ve hapishane bahçesindeki çekimlerin tümü burada gerçekleştirildi. Tabii bu çekimlerdeki en önemli detay ise Dominic Purcell’in canlandırdığı Lincoln Burrows’un kaldığı hücrenin bir zamanlar Amerika’nın ünlü seri katillerinden John Wayne Gacy’nin hücresi olmasıydı. Hatta dizinin ekibindeki bir çok kişi bu durumdan o kadar rahatsızdı ki hücreye adımlarını bile atmadılar. Dominic Purcell’in ise bununla ilgili herhangi bir sıkıntısı yoktu. Hücrenin en iyi ışığa sahip olduğunu bu yüzden de çekim yapılabilecek en uygun yer olduğunu söylemişti.
9. Dominic Purcell yaptığı bir açıklamada Çin’deki bir internet sitesinin dizinin her yayınından sonra 135 milyon hit aldığını söylemişti.
10. Prison Break sayesinde en sevdiklerimiz arasında yer alan Wentworth Miller’ın klip oyunculuğunu da atlamamak lazım. Yakışıklı aktör dizinin başladığı dönemlerde Mariah Carey’nin “It’s Like That” ve “We Belong Together” kliplerinde rol almıştı. Kliplerin yönetmenliğini ise dizinin yapımcıları arasında yer alan, hatta pilot bölümünün yönetmenliğini üstlenen Brett Ratner üstlenmişti.
