Reina Roja: Gerçeğin Peşinde İki Ayrı Kişilik

848
Reina Roja (Red Queen)

İçinde sevgi, maymunlar ve patatesli omlet barındıran muazzam bir gerilim. İşte İspanya’nın başarılı yazarlarından Juan Gómez-Jurado, yarattığı bu sürükleyici hikâyeyi X yani eski adıyla Twitter hesabından bu şekilde duyuruyor. Ama şunu söyleyebiliriz ki, 29 Şubat’ta Prime Video’da yerini alan Reina Roja (Red Queen) bundan daha fazlası.

Reina Roja: Konusu

Madrid. Karşımızda hikâyenin merkezindeki isim Antonia Scott. Bir apartmanın en üst katında kendini öldürmenin alternatif yollarını düşünen Antonia, 242’lik bir IQ ile dünyanın en zeki insanı. Fakat yaşama umudunu kaybetmiş bir durumda. Haklı olduğu nedenler var mı? Evet. Ama bunu zaman içinde öğreniyoruz. Peki, Antonia’yı bu durumdan kim veya ne kurtarabilir? Billbaolu bir polis memuru Jon Gutiérrez ve onun ileteceği yeni bir görev. Çünkü Antonia, üstün zekâsı ve olaylara bakış açısıyla vakti zamanında Reina Roja (Kızıl Kraliçe) adlı gizli ve deneysel bir polis projesinin en önemli parçası olmuştur. Ne yazık ki lütuf gibi görünen bu durum bir lanete dönüşmüş ve mutlu hayatını paramparça etmiştir. Bir daha geri dönmemeye kararlı olsa da, örgütün patronu Mentor tarafından gönderilen Jon onu ikna etmeyi başarır. İlk görev, İspanya’nın güçlü isimlerinden Laura Trueba’nın öldürülen oğlunun cinayetini aydınlatmaktır. Antonia, işlenen bu korkunç cinayeti çözmeye çalışırken Jon da ona göz kulak olacaktır. Tam bu olayla ilgilenirken üzerine bir de İspanya’nın tekstil patronlarından Ramón Ortiz’in kızı Carla kaçırılır. Jon ve Antonia hem cinayeti hem de kaçırılma olayını çözmek için harekete geçerken zaman içinde kendilerini bir kedi-fare oyununun içinde bulurlar.

Reina Roja (Red Queen)

Reina Roja: Oyuncular & Karakterler

Hikâyenin kilit ismi diyebileceğimiz Antonia Scott, yüksek IQ’sü ile iyilikten çok kötü olayları yaşamak zorunda kalmış bir kadın. Bu yeteneğini Reina Roja adlı örgüt kurulurken göstermiş, hatta daha da kusursuz olması için Mentor tarafından oldukça zorlanmış. Bu zorlamalar da kendisinde bazı hasarlar bırakmamış değil. Hislerini göstermeyi tercih etmiyor, zaten duygudan çok mantık çerçevesinde hareket ediyor. Kola onun için vazgeçilmez bir içecek, özellikle de olayları gözden geçirme sürecinde. Çok fazla stres yaşadığında maymunlar bir anda etrafında beliriyor ve üstün yeteneğine sekte vuruyor. Bunun çözümü ise sakinleştirici ilacı. İçine kapanık ruh halini birazcık da olsa değiştiren, kendisine yeniden sevgiyi hatırlatan kişi ise Jon Gutiérrez. Dizide Antonia Scott rolüne Vicky Luengo hayat vermekte.

Hikâyenin diğer önemli ve izlemesi keyifli ismi Jon Gutiérrez’e gelirsek. Bir olay yüzünden gözden düşen, görevden uzaklaştırılan Billbaolu bir polis memuru. Cinsel yönelimi yüzünden dışlanma ve hakarete maruz kalması da cabası. Ama bunların hiçbiri onun umurunda bile değil. Çünkü o birçoğumuzun aksine kendini benimsemiş bir kişilik. Takım elbiselerinden asla vazgeçmiyor, daima şık. Ve yemeğe oldukça düşkün. Özellikle de annesinin yaptığı patatesli omlete. Birlikte yaşadığı annesi onun en büyük destekçisi. İşte yaşadığı sıkıntılı durum sonrası Mentor kendisine bir çıkış yolu sunuyor. Bu da karşısına Antonia Scott’ı çıkarıyor. Benim için hikâyenin en güzel karakteri olan Jon Gutiérrez’e eski bir boksör de olan oyuncu Hovik Keuchkerian hayat veriyor.

Dizide Antonia’nın ve tabii Reina Roja’nın yaratıcısı Mentor rolünde Àlex Brendemühl yer almakta. Jon’un sevimli annesi Maritxu’yu Karmele Larrinaga canlandırıyor. Nacho Fresneda, Emma Suárez, Urko Olazabal, Andrea Trepat, Celia Freijeiro ve Eduardo Noriega da dizinin kadrosunda bulunan oyuncular.

Reina Roja, İspanyol yazar Juan Gómez-Jurado’nun hit üçlemesinin ilk kitabından uyarlanmakta. (Ülkemizde ilk kitabın sadece İngilizce çevirisinin mevcut olduğunu belirteyim.) İlk sezon toplam yedi bölümden oluşuyor ve bölümlerin süresi ise ortalama 50-55 dakika. Suç ve polisiyeyi içinde barındıran her yapım gibi bu seri de sürükleyici bir hikâye anlatımına sahip. Antonia Scott’un olaylara bakış açısı ister istemez size Hannibal serisinin Clarice Starling’ini (ve dizideki Will Graham’ı) anımsatıyor ki dizide de bunun göndermesi yapılıyor. İlk sezonun içinde buna benzer göndermelerin yanı sıra Hezekiel’in de bahsi oldukça geçmekte. Bu arada Antonia kimdir, nedir, ne yaşamıştır da böyle olmuştur sorularının cevabı hikâye ilerledikçe, kimi zaman geçmişe dönüşlerle kimi zaman yaşanan anlık olaylarla ortaya çıkıyor. Temposu yüksek olan hikâye sonlara doğru daha da hızlı bir şekilde ilerliyor. Özellikle son iki bölümün temposu izleyeni biraz zorlayabilir. Gizem içinde gizem barındıran olaylar aslında bir sonraki sezonun da kapısını aralıyor.

Red Queen/Reina Roja

Reina Roja’nın en güzel yanı ise bir cinayetin ve bir kaçırma olayının ortasında, birbirinden ayrı iki kişiliğin arasında oluşan bağ. Cüssesinden daha da büyük bir kalbe sahip sevgi dolu Jon, kendisini her şeye kapatmış Antonia’nın bir nevi umut ışığı oluyor. İkili her geçen gün birbirlerini biraz daha tamamlıyorlar. Ki Jon’un sadece Antonia’yla değil, annesi Maritxu’yla olan ilişkisi de çok güzel ve bunu da dizide mümkün olduğunca izleyebiliyoruz. Dizide başrol oyuncuları Vicky Luengo ve Hovik Keuchkerian’ın uyumunu göz ardı etmek mümkün değil. Özellikle de Keuchkerian’a ayrı bir parantez açmak istiyorum. Juan Gómez-Jurado o kadar kendisiyle barışık, o kadar işini önemseyen, o kadar sempatik bir karakter yaratmış ki, Hovik Keuchkerian da bunun hakkını fazlasıyla vermiş. Mesela ben Jon Gutiérrez’i altı-yedi sezon doya doya izlemeye şimdiden hazırım.

Reina Roja: Son Söz

Prime Video’nun yeni serilerinden Reina Roja, Red Queen adıyla 29 Şubat itibariyle dizi severlerin karşısında. Henüz bir açıklama yapılmasa da muhtemelen üçlemenin diğer iki kitabı da diziye uyarlanacaktır. Serideki diğer kitapların hikâyeleri nedir, nereye doğru gidecektir bilmiyorum ama en azından kendi adıma bu Mentor kimdir, nedir, neden böyle bir işe girişmiştir diye merak ediyor, umarım kendisine de bir yakın plan yapılır diye ümit ediyorum. (Zaten ilk kitabı araştırayım derken bir spoiler yedim o yüzden çok da fazla irdelemek istemiyorum.)

2024’e gayet güzel dizilerle başladık ve çok daha güzellerini de izlemeye devam edeceğiz. Bence Reina Roja da bunlardan bir tanesi. Eğer suç, polisiye, gizem seviyorsanız sizlere Vamos diyor ve bu diziyi tavsiye ediyorum. Şimdiden iyi seyirler…