2010 yılının ekim ayında birçok dizi severin hayatına giren The Walking Dead, zaman geçtikçe hayran sayısını katlarken yarattığı zombi evreninin içinden başka hikâyeler çıkmasına da vesile oldu. Zombi kıyametinin ilk çıktığı günlere gidelim dendi, Fear The Walking Dead çıktı. Zombi evreninde yetişen genç nesil ne yapıyor dendi, The Walking Dead: The World Beyond çıktı. Bir de bunlara eklenen web serileri de cabası. Hikâyelerin bitmek tükenmek bilmediği bu evren 2022 yılında bir seri daha ortaya çıkardı: Tales of the Walking Dead. İlk sezonu altı bölümden oluşan bu antoloji serisi, her bölümde bizi bazen yeni karakterlerle tanıştırdı bazen de TWD evreninden bildiğimiz karakterlerin öncesine götürdü. Serinin bence en güzel özelliği ise her bölümün ayrı bir hikâyeden oluşması.
Peki, Tales of the Walking Dead’in ilk sezonunda karşımıza neler çıkıyor, şöyle bir göz atalım…
Dizinin ilk bölümünde güvenli sığınağında köpeğiyle birlikte izole bir yaşam süren Joe ile karşılaşıyoruz. Joe bir gün korunaklı bölgesinden çıkarak internette yazıştığı eski bir arkadaşını bulmaya karar verir. Yolda yine kendisi gibi bir arayışta olan Evie ile tanışır. Joe ile Evie hedeflerine ulaşabilmek için birlikte yol almaya karar verirler. Evie eski eşi Steven’a dair bir iz bulmaya çalışırken Joe’yu ise ayrı bir sürpriz beklemektedir. Terry Crews’u Joe, Olivia Munn’ı ise Evie rollerinde izlediğimiz bölüm, zombi evreni bile olsa insanın yalnız olmaması gerektiğini hatırlatıyor.
İkinci bölümde ise bir sigorta şirketindeyiz. Zombi kıyametinin daha ilk günlerinde geçen hikâye sigorta şirketinin patronu Blair ve resepsiyonist çalışanı Gina’yı karşımıza çıkarıyor. Her patron gibi bencil olan Blair ve ondan hiç hazzetmeyen Gina zombi olayının daha kavranamadığı ilk zamanlarda ne yazık ki birbirlerini tekrar tekrar yaşanan bir olay döngüsünün içinde bulurlar. Seride izlemesi en keyifli olan bu bölümde Parker Posey ve Jillian Bell gerçekten çok iyi bir ikili olmuş.
Üçüncü bölüm TWD evreninin en etkili kötülerinden birini yeniden karşımıza çıkarıyor: Alpha. Alpha’ya dönüşmeden önceki zamanlarda Dee olarak bilinen kötümüzü zombi kıyameti sonrasında bir grup insanla birlikte bir vapurun içinde görürüz. Burada da küçük kızı Lydia’yı korumak için elinden geleni ardında koymayan Dee’nin fısıldayanlara nasıl dâhil olduğunu görürüz. Samantha Morton bu bölümde yine muhteşem bir oyunculuk sergiliyor. Lauren Glazier’ı ise vapurdaki topluluğun lideri Brooke rolünde izliyoruz.
Dördüncü bölümde ise yürüyen ölüleri homo mortus olarak adlandıran ve onları gözlemleyen bilim insanı Dr. Chauncey Everett’ı görüyoruz. Ölüler arasından örnekler belirleyerek onların davranışlarını inceleyen Dr. Everett, bir gün yine bu gözlemleri sırasında Amy ile karşılaşır. Amy, Ölü Sektörü olarak adlandırılan bu bölgedeki arkadaşlarını aramaktadır. Dr. Everett başta hevesli olmasa da sonunda Amy’ye arkadaşlarını bulması için yardım etmeye karar verir. Fakat olaylar yine beklenildiği gibi gitmez. Anthony Edwards Dr. Chauncey Everett’a hayat verirken, Poppy Liu ise Amy rolünü üstleniyor.
Beşinci bölüm serinin ruh hastası edebilecek bölümlerinden biri. Maine’nin küçük bir kasabasında bir gece vakti başından yara almış ve hafıza kaybına uğramış Davon’la tanışırız. Yanında kendine kelepçelenmiş bir zombiyle uyanan Davon, başına neler geldiğini çözmeye çalışır. Tabii bu arada kendisi tüm kasaba tarafından katil olarak aranmaktadır. İçinde bol bol geri dönüşlerin yaşandığı hikâye serinin en etkileyici ve düşündürücü bölümlerinden biri. Jessie T. Usher’ı Davon rolünde izlerken Loan Chabanol, Embeth Davidtz ve Gage Munroe da bölümün diğer oyuncuları arasında.
Serinin son bölümü ise “beşinci bölümde izlediğim de neymiş, asıl ruh hastası bölüm bu” dedirten türden. Zombi evreninde kendilerine kalacak bir yer arayan Eric ve Idalia, yaşlı bir kadın olan Doña Alma’nın evine sığınmak isterler. Psişik güçlere sahip olan Doña Alma, bu çifte sadece yemek verebileceğini, kalmak için başka bir yer bulmalarını söyler. Ve ne olursa bundan sonra olur. Gerilim dolu bu bölümü izlerken aklıma nedense American Horror Story’nin ilk sezonu geldi. Tabii onun kadar korkmasanız da bölümün sonuna kadar sizi bayağı bir tedirgin ediyor. Daniella Pineda, Danny Ramirez ve Julie Carmen ise bu bölümde karşımıza çıkan oyuncular.
Her ne kadar henüz bir duyuru yapılmasa da muhtemelen devamı gelecek olan bu serinin beni en heyecanlandıran tarafı ise ölülerin dünyasından daha bir sürü farklı hikâyeleri ortaya çıkaracak olması. Hatta belki de aşinası olduğumuz TWD evrenlerindeki hikâyelerle bile bazen çakışacaktır kim bilir. İlk sezonda bile bu kadar başarılı oyuncu kadroları oluşturan seri, bizi sürpriz oyuncularla da şaşırtabilir belli mi olur.