Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki; eğer dizide atmosferi tutturabilirlerse, yani seyirci de karakterler ile aynı duygulara veya aynı heyecana sahip olabilirse bu iş oluyor. Karşımıza mükemmel bir bölüm çıkıyor. İşte Escape from Earth-2 bölümü de bunun çok güzel bir örneğiydi.
Hani sizi bilmem ama, ben en başlarda Zoom Wells’i ararken – Hele hele binaya ateşlerlerle yazdığı “Bring Me Wells” yazısı – tamamen atmosfere uyum sağladım. Ciddi manada bölümde gerildiğimi hissettim. Bunun haricinde zaten The Flash 1. ve 2. sezonda da gösterdiği üzere “Maskenin altında kim var?” klişesini çok güzel servis eden ve izleyiciyi meraklandıran bir dizi. Bu bölümde de Zoom’un ininde gördüğümüz maskeli de buna çok güzel bir örnek. Lafı çok uzatmak istemiyorum açıkçası. Bu bölüm inceleyecek çok fazla malzememiz olmasa dahi, bence mükemmel bir bölümdü ve hakkında 1-2 kelam etmek için sabırsızlanıyorum…
Önceki incelememde iki dünya arasında ki doppleganger’ların karakteristik özelliklerinin çok hoş bir şekilde ters-yüz edildiğinden bahsetmiştim. İşte bu bölümde Barry-2’yi daha yakından tanıdık ve inanın ben karaktere çok güldüm. Barry-1’in aksine çok ürkek, fazla heyecanlı ve birazda dikkatsiz. Lakin bölüm sonlarına doğru görüyoruz ki, aslında Barry-2’nin de içinde bir cesaret cevheri varmış. Ortaya çıkmamış veya çıkmaya fırsat bulamamış. Orasını bilemeyiz ve bilmemiz de gerekmez lakin belki de her alternatif evrende ki Barry’de olan bu “cesaret cevherine” çok güzel bir gönderme olmuştu. Çünkü sizin de bildiğiniz üzere Barry’i biraz da o deli cesareti ile tanırız. Zaten şu ana kadar hiç geri adım attığı görülmüş mü ?
Şimdi çok fazla ertelemeden de hepimizin merak ettiği maskeli yabancıya değinelim. Önce şunu bir açıklığa kavuşturalım; 1-2 inceleme öncesinde size Hunter Zolomon‘un Zoom’un gerçek ismi olduğundan ve Earth-1 de ki Jay Garrick’in adının da Hunter Zolomon olduğundan ve dolayısıyla da gelişen “Jay-1 = Zoom” eşitliğinden bahsetmiştim. Bu bölümün de kısmen bu teoriyi doğruladığını düşünüyorum. Çünkü şöyle bir düşünürsek eğer; kimliği belirsiz bir speedster tarafından hapsedilen bir yabancı var. Ve bunun üstüne konuşmasını engellemek için bir maske giydirilmiş. Neden ? Çünkü Zoom bildiklerini anlatmasını istemiyor, çünkü Zoom’un gerçek kimliğini biliyor… Bu da şifreden de belli olduğu gibi Jay Garrick. Tabii burada hemen aklımıza şöyle bir soru gelmesi lazım; neden Jay Garrick dedi ? Yani neden gerçek ismi olan Hunter Zolomon’u kodlamadı? İşte bunun da nedeni aslında bizim bildiğimiz Jay Garrick’in Hunter Zolomon olmasıdır. Yani o hep bağrımıza bastığımız “sözde” hızını kaybetmiş Jay Garrick aslında Hunter Zolomon’un yani Zoom’un ta kendisidir! Eh, zaten şöyle bir düşündüğümüz zaman Zoom denen herifin bankta kahve içip kitap okuyacak zamanın olmaması gerekir değil mi? İşte Jay de 2 bölüm önce “Aha bu herif var ya bu herif, işte o Hunter Zolomon’dur” diyerek aslında kendisinden bahsediyordu. Earth-1’de ki Jay, gerçek Jay zaten orada bir yanlış yok. Earth-2’den gelen kanımızdan canımızdan olan Jay Garrick, Zoom’un ta kendisi. Hunter Zolomon!
I Want to Believe!
(Bunların hepsi benim uçuk ve büyük ihtimalde tutmayacak teorilerim den biridir. Böyle olacak diye bir şey de yok tabii ama inanmak da istiyor insan.)
Peki bu haddini çoktan aşmış teorimden sonra bir başka orta derece saçmalamış teorime gelelim. Dizinin 27. dakika civarlarında olması lazımdı, yan profilden görebiliyoruz maskeli arkadaşı. Benim teorim ise kendisinin Earth-1’de ki Eddie olmasıdır. Tabii bu teorimi destekleyecek herhangi bir kanıtım veya inanmanızı sağlayacak sağlam bir argümanım yok. Sadece profilden baktım ve “Profilden de Eddie’ye de baya benziyor” diye kendi kendime demiştim. O kadar…
Şimdi incelemeyi de bitirmeden önce bizim “sözde” Jay’in Zoom olmasına karşı öne sürülebilecek olası bir karşıt bir argümana bakalım. Tabii ki son sahneden bahsediyorum. Şimdi bu sahneyi 2 şekilde yorumluyorum ben. İlk olarak özellikle 1. sezon göz önüne alındığında bu sahnenin teorimi çürüteceğini hiç zannetmiyorum. Çünkü hatırlarsak ilk sezonda da Harrison Wells kendi kendini dövmüştü ve bunu “Hız Serabı” ile açıklamıştı. İşte aynı açıklamayı pekala burada da yapabileceğimizi düşünüyorum. Zoom’un hızına sahip olduktan sonra – Reverse-Flash’dan daha hızlı olduğu göz önüne alınırsa– hız serabı açıklaması bana çok mantıklı geliyor. Yönetmenler aynı açıklamayı burada da kullanabilirler. Bu sahneye getirdiğim 2. yorum ise, Zoom’un artık saklayacak hiç bir şeyi olmamasıdır. Yani Earth-2 ve Earth-1 arasında ki bağlantılar ekibimiz tarafında kopartıldı. Bunun üstüne Wells kızını da kurtardı. Eh peki, Zoom’un ne kozu kaldı o zaman? Hiç! İşte tam da bu yüzden Zoom son anda geçitin önünde durdu ve kendini öldürülmüş ve Earth-2 ye doğru çekilmiş gösterildi. Bu şekilde artık son saldırısına hazırlanabilecek. Çünkü kendisini artık Earth-1 de göstermesine gerek kalmadı. Bu arada hatırlamamız gereken bir özellik var burada. The Flash, Reverse Flash veya Zoom hiç farketmez, bunların hepsi de zaman çizgisi üzerinde lineer bir harekete sahip olmakla birlikte, boyutlar arası geçişi de rahatlıkla gerçekleştirebiliyorlar. Ne yalan söyliyeyim, aklımda çok deli deli sorular var. Gelecek haftayı iple çekiyorum…
Peki sizce maskenin ardında kim var?