The North Water: Kuzey Sularının Bir Hayata Kattıkları

2778
The North Water

Geçmişinden kaçmaya çalışan bir adam. Kuzey sularına yapılan tehlikeli bir yolculuk. Acımasızlıkların art arda yaşandığı durumlar. Ve ölümle burun buruna gelinen anlarda hayatta kalabilmek için verilen mücadele. İşte BBC‘nin yeni yapımlarından The North Water, insanlığı ve hayatı sorgulatan bir macerayı biz dizi severlerin karşısına çıkarıyor.

The North Water: Konusu

Yıl 1859, Hull-İngiltere. Volunteer adındaki bir gemi Kuzey Kutbu’na yapılacak balina avı seferine çıkmak üzeredir. Eski bir ordu cerrahı olan Patrick Sumner bu yolculuğa gemi doktoru olarak dâhil olur. Patrick’in en büyük amacı Hindistan’da yaşadıklarını geride bırakmak ve hayatı için yeni bir başlangıç yapmaktır. Fakat bu defa yeni bir mücadele karşısına çıkar. Bu mücadele geminin vahşi zıpkıncısı Henry Drax’ten başkası değildir. Kendisi için kefaret arayışına çıktığı bu yolculuk zaman geçtikçe daha acımasız bir hal alır. Volunteer hedefine doğru ilerledikçe Kuzey Kutbu’ndaki tehlike de bir o kadar yakınlaşır. Peki, geminin bu yolculuğundaki amaç sadece balina avcılığı mıdır?


The North Water: Oyuncular ve Karakterler

Hikâyenin ana karakteri olan Patrick Sumner, Hindistan’daki savaşta yaşananlar yüzünden İngiltere’ye geri gönderilmiş, bu yüzden de kariyeri darmadağın olmuş bir ordu cerrahı. Delhi’de yaşadıklarını aklından bir türlü çıkaramayan Patrick bununla ilgili en büyük yardımı ne yazık ki afyondan alıyor. Patrick bir yandan gemi hayatına alışmaya çalışırken bir yandan da zıpkıncı Henry Drax’le kazanılması zor bir mücadelenin içine girer. Dizide Patrick Sumner rolünde Jack O’Connell’ı izliyoruz.

Hikâyenin baş kötü karakteri Henry Drax’e gelirsek… Şiddeti hayatının merkezine koymuş, barbar davranışlarını sadece denizde değil karada da göstermekten çekinmeyen, vahşi bir zıpkıncı. İşinde bir o kadar iyi ama insan olarak da bir o kadar kötü. Hatta ona insan bile denilemez. Kusursuz avcılığının yanı sıra Patrick’in geçmişini kurcalamayı ve onunla uğraşmayı kendine bir nevi görev edinir. Dizide Henry Drax rolünü muhteşem bir performansla Colin Farrell üstleniyor.

Volunteer’in kaptanı Arthur Brownlee Kuzey Kutbu’na yapılan bu balina avı yolculuğunda büyük bir sırrı da yanında taşımaktadır. Kuzeyin tehlikeli sularına yaklaştıkça kafasında oluşturduğu plan umduğu gibi gitmez. Dizide Kaptan Brownlee rolünü İngiltere’nin en sevilen aktörlerinden Stephen Graham canlandırıyor.

Volunteer’in finansörü olan Baxter aynı zamanda balina avcılığı şirketinin başkanlığını da yapmaktadır. Büyük paralar kazanmayı hedeflediği dolandırıcılık işine Kaptan Brownlee’yi de dâhil eder fakat onun için de işler planlandığı gibi gitmez. Baxter rolüne İngiltere’nin efsane oyuncularından Tom Courtenay hayat veriyor.

Brownlee’nin bir numaralı adamı diyebileceğimiz Michael Cavendish ise Henry Drax’in bu yolculuktaki en yakın arkadaşı. Kaptanın yolculukla ilgili büyük sırrını bilen Cavendish, Drax ile birlikte Patrick için bir plan düşünmektedir. Fakat beklenmedik durumlar onun da planlarını alt üst eder. Kötüye yaranmak için daha da kötülüğe bulaşan bu karakteri ise Sam Spruell canlandırıyor.

Dizide o kadar kötü karakterin arasında iyi karakterler de yok değil. Hiç ummadığımız bir anda karşımıza çıkan Peter Mullan ve Otto rolüne hayat veren Roland Møller da iyi tarafta göreceklerimiz.

Ian McGuire’ın aynı adlı romanından uyarlanan The North Water, kuzey sularına yapılan bu yolculuğa izleyenleri de içine dâhil eden bir yapım. Siz de o gemide o mürettebatla birlikte acımasızlığı, adaletsizliği, çaresizliği hissediyorsunuz. Ve yeryüzündeki en tehlikeli, en vahşi varlığın insan olduğu bir kez daha yüzünüze tokat gibi çarpıyor. Dizinin çekimleri ise Kuzey Kutbu’nun havasını birebir yansıtmak için Svalbard Takımadaları’nın kuzeyinde gerçekleştirilmiş. Hatta bir drama dizisinin çekildiği en uzak kuzey noktası olduğuna inanılıyor. Romanı diziye dönüştürmenin yanı sıra yönetmenliği de üstlenen Andrew Haigh, Kuzey Kutbu’nun o acımasız güzelliğini yansıtabilmek ve benzer bir gerçekçilik yaratabilmek için böyle bir tercihte bulunmuş. Ne kadar doğru bir seçim yaptığını da izlerken anlıyorsunuz. Avlanma sahneleri ise bir o kadar rahatsız ediyor ve insanın içini acıtıyor. Bu arada dizi sadece görsel olarak değil diyalogları açısından da tatmin edici. Kendi adıma söylemek gerekirse uzun zamandır bu kadar iyi diyalogların yazıldığı bir dizi izlememiştim. Bu senenin açık ara en iyi dizilerinden biri olan The North Water kesinlikle gözden kaçırılmaması gereken bir yapım. 1850’lerde kuzey sularında bir maceraya varım diyorsanız vakit kaybetmeden başlayın, pişman olmayacaksınız.