1923-2023. Bu yıl Cumhuriyetimizin 100. yılını kutluyoruz. Bu kadar anlamlı bir yılda ulu önder Atatürk’ümüz için özel bir proje veya projeler tabii ki olmalıydı. İşte bunlardan ilki bir Disney+ serisi olarak duyurulan Atatürk dizi projesiydi. Fakat düzgün bir açıklama yapılmadan platformda yayınlanmayacağı belirtilen dizi, iki film halinde sadece ülkemizde değil, tüm dünyada gösterime girmeye hazırlanıyor. Ve bizler de Dizi-Mania olarak 25 Ekim’de gerçekleşen ekip galasında ilk filmi izleme şansına eriştik.
“Uçurum kenarında yıkık bir ülke. Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar. Yıllarca süren savaş. Ondan sonra, içeride ve dışarıda saygıyla tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet. Ve bunları başarmak için arasız devrimler…” İşte Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 9 Mayıs 1935 tarihli konuşmasında söylediği bu sözler geçmişimizi ve geleceğimizi ne kadar da güzel özetliyor. Asker, Hürriyet, Zafere! başlıklarından oluşan filmde (muhtemelen hazırlanan dizinin ilk üç bölümü) Ata’mızın bu sözlerindeki ilk satırları az da olsa görmeye başlıyoruz. Selanik’teki çocukluk ve askeri okul dönemlerinden başlayan film, İttihat ve Terakki’ye dâhil oluşu, Şam’daki askeri görevi, demiryolları müfettişliği, Trablusgarp Savaşı, Sofya’daki askeri ataşelik zamanlarına kadar uzanıyor. Az da olsa görebildiğimiz ve izleyenin tüylerini diken diken eden Çanakkale Savaşı ise ikinci filmde bizleri daha da etkileyecek gibi gözüküyor. Enver Paşa ile aralarındaki çatışma ise ilk filmin en öne çıkan konularından biri.
Yönetmenliğini Mehmet Ada Öztekin’in, yapımını ise Lanistar Media’nın üstlendiği filmde Atatürk rolünü Aras Bulut İynemli canlandırıyor. Hayat verdiği karakter o kadar önemli ki, kendisi de bunu bilerek rolüne oldukça iyi hazırlanmış ve hakkını vermiş. Özellikle filmin son sahnesi ve gösterdiği performans muhteşem. (Bu sahnenin bir süre etkisi altında kalacaksınız.) Songül Öden Zübeyde Hanım, Mehmet Günsür Ali Rıza Efendi rollerinde bir o kadar başarılı. İlk filmin önemli karakterlerinden Enver Paşa rolünde Sarp Akkaya’yı izliyoruz. Akkaya benim filmde en çok beğendiğim performanslardan biri oldu. Esra Bilgiç filmde Madam Corinne rolünü üstleniyor. Ve Mustafa Kemal’in en yakınındaki isimler. Nuri Conker rolünde Şahin Sancak, Fethi Okyar rolünde Bertan Asllani, Ali Fuat Cebesoy rolünde Berk Cankat. Bu dört arkadaşın sahnelerini izlemek oldukça keyifli. Özellikle Sancak’ın canlandırdığı Nuri izleyenlerin dikkatini çekecek. Sahra Şaş kız kardeş Makbule, Beran Kotan ise Ömer Naci rolleriyle filmde yer almakta. Atatürk’ün çocukluğunu oynayan Emre Mete Sönmez de küçük yaşına rağmen büyük bir performans sergiliyor.
Atatürk filmi oyunculuklarıyla, seçilen mekânlarıyla, kostümleriyle, görselliği ve çekim kalitesiyle yani bütünüyle neredeyse kusursuza yakın olmuş. Gözüme takılan tek şey tabii ki de filmdeki tüm kostümlerin pırıl pırıl, tertemiz, jilet gibi olmasıydı. Bu kadar yokluk yıllarının yaşandığı bu dönemleri biraz daha iyi yansıtmak için o kostümler biraz yaşanmışlık istiyor sanki. Ve tabii en önemli nokta ise aslında bu projenin bir film değil de bir dizi olarak tasarlanması. Baştan bir filme dönüştürülme şansı olsaydı hiç şüphesiz biz üzerine daha da fazla katılmış bir prodüksiyon izleyecektik diye düşünüyorum. Ve bu da ne yazık ki Disney platformunun herkese attığı en büyük gol oldu.
Disney, bu yıl itibariye büyük bir daralmaya girdi. Ve bu daralmanın sonucu da birçok yapımın rafa kaldırılmasıyla sonuçlandı. Bundan payını alanlardan biri de hepimizin merakla beklediği Atatürk projesi oldu. Lakin buradaki veyahut yurt dışındaki yetkililerden konuya dair hiçbir açıklama gelmemesi türlü türlü spekülasyonları da ortaya attı ki bunlardan birisi Ermeni lobisinin projeye karşı çıkmasıydı. Bir sürü şey dolandı durdu ama kendileri bir zahmette bulunup bir bilgilendirme yapmayı dahi çok gördüler. Hatta Disney+ Türkiye’nin Twitter hesabı öyle bir sessizliğe büründü ki 31 Temmuz’dan itibaren hiçbir şey paylaşmadı. (Ta ki 26 Eylül’e kadar.) Ve sonra bir basın bülteni paylaşıldı ve filmin televizyona özel versiyonunun 29 Ekim’de FOX’ta, ilk filmin 3 Kasım’da, ikinci filmin ise 22 Aralık’ta sinemalarda gösterileceği duyuruldu. Benim bu ara en çok merak ettiğim konu ise şu: Tamam bu platform bir kesintiye gitti ama en azından buradaki yöneticiler bu projenin ne kadar önemli olduğunu, bunun bir ABC dizisi Alaska Daily veya platformdan kaldırdıkları herhangi bir dizi gibi olmadığını, markalarına nasıl bir prestij katacağını anlattılar mı, buna dair bir mücadele verdiler mi? Ben açıkçası zannetmiyorum ama umarım bir gün bir açıklama yapılır ve ben haksız çıkarım.
Neyse, günün sonunda kazanan yine biz izleyiciler olduk. Ne mutlu ki hem sinemada hem de televizyonda bu filmleri izleme şansına erişeceğiz. İlk film 3 Kasım’dan itibaren sinema salonlarında yerini alacak. İkinci filmi de bir aksilik olmazsa 5 Ocak 2024’te izleyeceğiz. Tabii öncesinde Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutlayacağımız 29 Ekim’de FOX televizyonunda özel versiyonu yer alacak. 2024 yılının ilerleyen zamanlarında ise hayat bize neler gösterir belli olmaz. Projenin sözleşmesi bittikten sonra belki de 2. sezonu veya sezonları dizi olarak başka bir platformda izleme şansımız olur kim bilir.
(Not: Bu arada bize film ekip galasında izleme şansını sunan sevgili Şahin Sancak’a çok çok teşekkürler…)