Kıvanç Tatlıtuğ‘un başrolünde yer aldığı, merakla beklenen yeni Netflix dizisi Yakamoz S-245 bugün yayınlandı. Netflix Türkiye’nin tanımladığı önizleme sayesinde diziyi herkesten önce izleme (ve beğenme) şansını yakaladım. Peki Netflix’in ilk Türk bilimkurgu dizisi nasıl olmuş? Tüm detaylara değineceğim ama ilk olarak şunu söylemek istiyorum: Bütün dünya Kıvanç Tatlıtuğ’a aşık olacak, eğer henüz olmadılarsa tabi 🙂
Yakamoz S-245: Konusu
Yakamoz S-245, gizemli kozmik bir olay dünyayı kasıp kavururken, denizaltına sığınan bir grup insanın hayatta kalabilmek için verdikleri nefes kesen mücadeleyi konu alıyor. Özgür ruhlu dalış eğitmeni ve deniz biyoloğu Arman (Kıvanç Tatlıtuğ), denizaltında gerçekleştirilecek bir araştırma görevine katılacaktır. Ancak güneş, yüzeydeki herkesi öldürmeye başlayınca Arman ve bilim insanlarından oluşan ekibi hayatta kalmak için askerî bir denizaltına binmek zorunda kalır. Yüzeyde neler olup bittiğini ve askerî denizaltının gerçek görevinin ne olduğunu anlamaya çalışırlarken iki mürettebat arasında, özellikle de Arman ile geminin ikinci kaptanı Umut (Ertan Saban) arasında gerilim yükselir. Arman yalnızca hayatta kalmak için mücadele etmeyecek, hayatının aşkıyla ikinci bir şans da elde edecektir.
Yakamoz S-245, Netflix’in Into the Night isimli dizisinin evreninde geçiyor; bir spin-off seri aslına bakarsanız. Belçika yapımı olan Into the Night, 2020 ve 2021 yıllarında 6’şar bölümlük 2 sezon olarak yayınlandı. Güneş ışınlarının insanları anında öldürdüğü bir dünyada, mahsur kaldıkları uçakta gün doğumdan kaçarak, sürekli Batıya doğru seyahat ederek hayatta kalmaya çalışan bir grup insanın hikayesini anlatan bu dizinin başrolünde Mehmet Kurtuluş yer alıyor. (Kendisini Muhteşem Yüzyıl: Kösem dizisinde canlandırdığı Derviş Ağa karakteriyle anımsıyor olabilirsiniz.) Into the Night 2. sezon finalinde, Kıvanç Tatlıtuğ‘un karakteri Arman dizide çok kısa (ama kritik) bir sahnede görünmüştü. İşte Yakamoz S-245 dizisi de tam olarak bu karakter etrafında şekilleniyor; daha doğrusu iki dizinin hikayesi ve zaman çizelgesi tam da o anda kesişiyor.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Kıvanç Tatlıtuğ, “Into The Night” 2. Sezona Konuk Oldu!
Burada hemen bir not düşeyim. Yakamoz S-245‘i izlemek ve anlamak için önce Into the Night izlemek zorunda değilsiniz. Ancak bence Yakamoz öncesinde ya da sonrasında Into the Night da izlerseniz iki diziden de daha fazla keyif alırsınız. Çünkü birbirini tamamlayan bilgiler var iki dizide de. Yakamoz S-245, Into the Night evrenini genişletiyor, bize bu evrene dair yeni bilgiler veriyor ve farklı bir bakış açısı da sunuyor. (Ve şahsen şu anda Into the Night 3. sezon ya da Yakamoz S-245 2. sezon nasıl ilerleyecek cidden çok merak ediyorum? İki dizi beraber mi devam edecek, o karşılaşmanın ardından herkes kendi yoluna mı gidecek?) Ne kadar sürer bilmiyorum ama Arman ve Ayaz’ı beraber izlemek için sabırsızlanıyorum.
Yakamoz S-245 ilk sezon bölüm süreleri yaklaşık 45-50 dakika arasında değişen, 7 bölümden oluşuyor. Dizinin ilk bölümü, hikayeye o kadar sağlam bir giriş yapıyor ki, uzun zamandır izlediğim en iyi ilk bölümlerden biri olduğunu söyleyebilirim gönül rahatlığıyla. Hikayemizin merkezinde Arman karakteri var. Arman oldukça karizmatik, kendi doğruları için yaşayan, şeytan tüyüne sahip bir adam; işinde çok iyi, liderlik vasıflarına sahip ve de çok yakışıklı. Daha önce Kuzey Güney ve Aşk-ı Memnu dizilerinde bölük pörçük de olsa izlediğim Kıvanç Tatlıtuğ, Arman karakterinde hem çok başarılı, hem çok rahat… Kendisinin filmografisine çok hakim olmasam da, bu rolde çok iyi bir performans sergilediğini söylemem için buna gerek de yok aslında. En başta da dediğim gibi; zaten hem Türkiye’de hem de dünyanın kalanında hatırı sayılır bir hayran kitlesi olan Kıvanç Tatlıtuğ’un yıldızının bu dizi sonrasında daha da parlayacağını tahmin etmek için medyum olmaya gerek yok.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR: Yakamoz S-245 İnceleme Videosu | Kıvanç Tatlıtuğ’un Yeni Dizisi Nasıl Olmuş? | SPOILER YOK!
Bugüne dek izlediğimiz neredeyse tüm Netflix Türk orijinal yapımları için benim gördüğüm ortak ve temel problemlerden biri, yazılamayan diyaloglar ve ikili konuşmaların kulağa çok yapay gelmesiydi. Bu durumun çok ilgi çekici hikayeleri bile nasıl baltalayabileceğini Pera Palas’ta Gece Yarısı‘nda gördük en yakın tarihli olarak. Bu sorun en sonunda Yakamoz S-245’te çözülmüşe benziyor. Özellikle Arman ve Defne (Özge Özpirinçci) arasındaki konuşmalar, atışmalar o kadar akıcı ve doğal ki… Yan karakterlerden bazıları biraz sırıtıyor olsa da, dizide oyunculuklar genel olarak gayet iyi. Oyuncular karakterlerini benimsemişler ve karaktere uygun oyuncu seçimi de bence başarılı yapılmış. Hatta bana sorarsanız Yakamoz S-245’teki oyunculuklar, Into the Night’tan çok daha iyi.
Into the Night dizisi her bölümde farklı karaktere ve onun hikayesine kısa flashbacklerle odaklanan ve bölüm süreleri 30-35 dakika civarında olan bir yapımdı. Bu açıdan ve özellikle 2. sezonda aksiyon dozunun bir tık daha yüksek olmasıyla, Yakamoz S-245‘ten ayrılıyor. Yanlış anlaşılmasın, özellikle 6. ve 7. bölümlerde aksiyon dozu iyice yükseliyor elbette ancak Yakamoz S-245 daha çok karakter odaklı ve tek mekanda geçen bir dizi. Yakamoz’un da “her bölümde farklı bir karaktere odaklanma” düzenini benimsemesini isterdim. Çünkü ilk sezon itibariyle bazı karakterleri çok yakından tanırken, bazıları hakkında çok az şey bildiğimizi düşünüyorum. 2. sezona bırakılmış da olabilirler elbette…
Kaçınılmaz olarak Into the Night ile karşılaştırarak ilerledim, şunu da ekleyerek bu bahsi kapatayım. Belçika yapımı Into the Night türlü memleketten insana sahipti: İtalyan, Belçikalı, Polonyalı, Alman, Türk vs vs. Bu farklı kültürden insanların beraber hareket etmeye çalışması ama en nihayetinde karşı karşıya gelmeleri durumu diziye farklı bir dinamik katıyordu. Yakamoz S-245‘te ise şimdilik bir tane Türk olmayan karakterimiz var. Into the Night kadar olmasa da biraz daha çok uluslu bir cast daha iyi olurmuş diye düşünüyorum. Bu arada dizide sıklıkla İngilizce de konuşuluyor ve şükürler olsun ki bu konuşmalar da oldukça akıcı ve kulağı tırmalamayan nitelikte.
Tüm bilim kurgularda olduğu üzere, bu dizide de bazı kararları anlamsız buldum, bazı ölümleri de fazlasıyla gereksiz… İçinden kolaylıkla çıkılabilecek sıkıntılı durumlar, verilen yanlış kararlarla daha da sıkıntılı hale sokuldu. İnsan ister istemez “Yahu şimdi neden şöyle yapmadın da böyle yaptın ki?” derken buluyor kendini. Spoiler vermek istemediğim için fazla detay veremiyorum ama emin olun diziyi izlediğinizde ne demek istediğimi ve nerelere takıldığımı hemen anlayacaksınız.
Dizide müzik kullanımını beğendim. Birkaç sahnede öyle yerinde parçalar seçilmiş ki insanın içi acıyor.
Yakamoz S-245: Oyuncu Kadrosu
Kıvanç Tatlıtuğ (Arman), Özge Özpirinçci (Defne), Meriç Aral (Hatice), Ertan Saban (Umut), Ece Ceşmioğlu (Yonca), Onur Ünsal (Cem), Ecem Uzun (Rana), Jerry Hoffmann (Felix), Güven Murat Akpınar (Barış), Ersin Arıcı (Altan), Hakan Salınmış (Erenay) ve Alper Saldıran (Server)
Yakamoz S-245’in yönetmen koltuğunda Kelebekler filminin ve Bartu Ben dizisinin de yönetmenliğini yapmış olan Tolga Karaçelik var. Senaryoyu ise Into the Night yazarları arasında da yer alan ve Atiye, Hakan: Muhafız gibi dizilerin de senaryo yazımına dahil olan Jason George yazmış.
Yakamoz S-245: Son Söz
Yakamoz S-245 kıyamet sonrası döneme odaklanan bir bilim kurgu olarak çok özgün bir noktada durmuyor olsa da, Into the Night evrenini genişletmeyi başarıyor ve bir taraftan bazı sorulara cevap verirken, diğer taraftan hikayenin ilerleyişi için yeni yollar açıyor. Özellikle oyuncuların doğal performanslarıyla beğeni toplayacağını düşündüğüm yapım, Netflix orijinal Türk dizileri içerisinde de muhtemelen en başarılısı olacak.