13 Reasons Why’a Veda: Final Sezon İncelemesi

8355

13 Reasons Why dizisinde sürekli yakın arkadaşlıktan bahsediliyor, arkadaşları uğruna cinayetleri örtbas eden kişiler bunlar ama nedense en küçük olayda herkes birbirinden şüphe etmeye başlıyor. Oturup konuşmak yerine herkes birbirinin arkasından işler çeviriyor, sırlar saklıyor…

Şimdi biraz da kısaca diğer karakterler üzerinden devam etmek istiyorum…

Tyler: Daha ilk andan polise yardım ettiğini anlamıştım. Oldukça da mantıklı geldi bana. Ancak keşke bu durumu Tony ve Clay’e açıklasaydı bir şekilde, onlar da bu denli çıldırmazlardı. Polisin silah satan kişiyi yakalamaya çalıştığı o final sahnesindeki patlayan silahtan kimsenin bahsetmemesi çok tuhaftı; silahı patlatmanın manası neydi ki bu durumda? Neyse. Tyler’ın kendisine cinsel tacizde bulunan Monty’nin kız kardeşi ile bir yakınlık kurmasını da gerçekten aşırı tuhaf buldum. Sebep neydi ki sayın senaristler?

Tony: Bu sezon işleri en yolunda giden karakter oldu sanırım. Tony en başından beri favori karakterlerimden biri oldu. Kendi kendini engellemeye çalışmasına rağmen spor konusunda burs alıp üniversiteye başlıyor olması sevindirdi. Ayrıca dünyanın en tatlı, en anlayışlı erkek arkadaşına sahip. Umarım hiç ayrılmazlar 🙂

Ani: Geçen sezon gelen eleştirilerden olsa gerek bu sezon ekran zamanı çok çok azdı. Kendisi patolojik bir yalancı ve manipülatif korkunç bir insan olduğu için ne kadar az görürsek o kadar iyiydi benim için. Üniversite giriş mülakatını baltalamış olmasının en ufak inandırıcılığı yoktu; Jessica ile yakın arkadaş olmalarının da.

Jessica: Kendisini hiçbir zaman sevemedim maalesef. Verdiği kararlar bana hep anlamsız geldi, kendisiyle hiç empati kuramadım. Bu sezon Diego ve Justin’i aynı anda idare etmeye çalışması korkunçtu. Justin’in rehabilitasyon sonrası ayrılmak istemesi çok normaldi, Justin’e bu açıdan hiç anlayışlı davranmadığını ve hatta yeniden uyuşturucuya başlamasındaki faktörlerden biri olduğunu düşünüyorum.

Alex ve Charlie: Alex’in heteroseksüel olmayabileceğini hiç düşünmemiştim açıkçası, yalan yok. Ama Charlie ile birliktelikleri bana hiç tuhaf gelmedi, hiç yadırgamadım. İlk bölümde çatı katındaki sahnede Alex Zach’i öpünce en az Zach kadar şaşırdım ve yaklaşık 5 dakikalık bir kahkaha krizine girdim. Zach’in aşırı tepki vermeyişi yerindeydi. Beni de en yakın arkadaşlarımdan biri öpse böyle tepki verirdim sanırım. Sonrasında da sonsuza dek dalga geçerdim kendisiyle 🙂 Öyle de oldu zaten, bu konudan kaçınmadılar ve şakalaştılar. (Bu arada ben bilmiyordum ama meğer Zach ve Alex karakterleri taaa 2. sezondan beri shipleniyorlarmış).Charlie çok sempatik ve iyi niyetli bir çocuk. Alex ve Charlie güzel bir çift oldular, bu sezonun en iç ısıtan kısmını oluşturdular hikayede. Baloda “Prom Kings” seçilmeleri falan benim için fazla abartıydı ama sonuç olarak birbirlerine iyi geleceklerini düşünüyorum. Özellikle Alex’in “Benim bir tarafım hep üzgün olacak” demesi çok yerindeydi.

Winston: Monthy’i aklama çabası bana anlamlı gelmedi. Hikayesini de bir yere bağlayabildiklerini düşünmüyorum. Bu sezonda çok daha etkili bir karakter olacağını sanırken, hikayeye öyle çok da bir etkisi olmadı gibi. Sönük bir şekilde geldi ve gitti.

Justin rolüyle Brandon Flynn

Ve geldik Justin‘e… Dün akşamdan beri henüz toparlanamamış olmamın asıl sebebi Justin’in ölümü. Sanırım bu uzun final değerlendirme yazısını yazma sebebim de bu. Justin favori karakterlerimden biri değildi bu dizide, çok fazla hata da yaptı ama bu karakter gerçekten çok daha iyisini hak ediyordu. Bir defa karakter gelişimi açısından en çok yol kat eden isimdi Justin. Yaşadığı onca şeyden sonra bir evi oldu, ailesi oldu, üniversiteye kabul edildi. Uyuşturucu konusunda da, kendine acıma konusunda da gidiş gelişler yaşasa da çok çabaladı. Daha iyi bir hayatı olsun istedi; daha önemlisi daha iyi bir hayatı olabileceğine inandı…

Clay’in anne-babası Justin için ellerinden geleni yaptılar ama diğerleri için aynısını söyleyemeyeceğim. Bu sezon özellikle Jessica ve Clay Justin için hayatı fazlasıyla zorlaştırdılar. Her şeye rağmen işler Justin için yoluna girecek gibiydi. AIDS konusunu hiç beklemiyordum. İlla ki trajik bir son yazacaklarını tahmin etmiştim ve bir kişinin de cenazesindeydik ilk bölümden beri ama bunun Justin değil Clay olacağını sanmıştım.

Hastanede beklemek, daha doğrusu birinin ölmesini – son nefesini vermesini beklemek korkunç bir deneyim. Hele ki hasta kişi de öleceğini biliyor ve o anı bekliyorsa. Final bölümde Justin’le alakalı her sahne beni perişan etti. Burada yine senaristlere çok kızıyorum. İyi bir örnek olması açısından Justin’i yaşatmalarını beklerdim. Tüm bu olanlardan ne anlamamız gerekiyor? Ne kadar çabalarsanız çabalayın, yanınızda sizi seven, size destek olan insanlar olsa da eğer eski bir uyuşturucu bağımlısı iseniz ve kötü bir çocukluk geçirdiyseniz sonunuz korkunç bir ölüm olacak mı? Justin’in hikayesini ellerine yüzlerine bulaştırdıklarını düşünüyorum, bu dizide iyi bir geleceğe sahip olduğunu özellikle görmemiz gereken ilk karakterdi Justin… Veronica Mars 4. sezon finalinde Logan karakterinin öldürülmesinden bu yana hiç bu kadar sinirlenmemiştim sanırım.

Son Söz

13 Reasons Why final sezonu senaryosu dökülen, dağınık bir sezondu. 60 dakikalık bölümler çok uzundu, 10 bölüme de gerek yoktu. İşlenen cinayet dahil olmak üzere tüm suçlar cezasız kaldı, karakterler suçluluk ve pişmanlık hislerinden ziyade yakalanma paranoyası yaşadılar; gerekli yüzleşmeler gerçekleşmedi. Ucu açık konular kaldı, anlamsız davranışlar sergilendi. Sezona dair en pozitif eleştirim oyunculuklarla alakalı; oyunculukları gayet iyi buldum. Özellikle Dylan Minnette ve Brandon Flynn

Ve son olarak, Justin daha iyi bir geleceği hak ediyordu.