Yönetmen Wes Anderson, yine etkileyici bir kadroyla bizleri bu defa 1950’lerde yaşanan ilginç bir olaya götürüyor. Jason Schwartzman’dan Scarlett Johansson’a, Tom Hanks’ten Margot Robbie’ye uzanan bol yıldızlı oyuncu kadrosuyla Asteroit Şehir, 16 Haziran’dan itibaren ülkemizde de gösterime giriyor.
Asteroid City / Asteroit Şehir: Konusu
1955 yılının eylül ayında, Amerika’nın güneybatısında yer alan Asteroit şehrindeyiz. 87 kişilik nüfusu olan bu yerleşim merkezi, Arid Planes isimli bir göktaşının Dünya’ya çarpmasından ötürü bu ismi almış ve her yıl düzenli olarak bugünü hatırlamak amacıyla bir program oluşturulmuştur. Kıdemsiz Yıldız Gözlemcileri ve Askeri Uzay Öğrencileri Kongresi için ülkenin dört bir yanından öğrenciler ve ebeveynleri Asteroit Şehir’de bir araya gelir. Genç ve zeki beyinler, bu programda ürettikleri projeleri de gösterme fırsatını yakalar. Buraya yolu düşenlerden biri de savaş fotoğrafçısı Augie Steenbeck’tir. Oğlu Woodrow ve üç kızıyla bu etkinliğe gelen Augie arabası bozulunca torunlarını alması için kayınpederi Stanley’yi çağırmak zorunda kalır. Bu arada oyuncu Midge Campbell ve kızı Dinah da bu etkinliğe katılanlar arasındadır. Çocukların ve ailelerin bir araya geldiği bu özel günde sıra dışı bir olay yaşanır ve herkes bir hafta boyunca karantina altına alınan kasabada kalır.
Hikâyesi Wes Anderson ve Roman Coppola’ya ait olan Asteroit Şehir, yine diğer Anderson filmlerinde olduğu gibi oldukça geniş ve izlemesi keyifli bir oyuncu kadrosunu karşımıza çıkarıyor. Jason Schwartzman savaş fotoğrafçısı Augie rolünü üstlenirken, Scarlett Johansson oyuncu Midge Campbell rolüyle karşımıza çıkmakta. Tom Hanks’i Augie’nin kayınpederi Stanley rolünde izlerken, Jeffrey Wright’ı General Gibson, Tilda Swinton’ı ise gözlemevinde görev yapan bilim insanı Dr. Hickenlooper rollerinde görüyoruz. Bryan Cranston, Edward Norton, Adrien Brody, Liev Schreiber, Hope Davis, Stephen Park, Rupert Friend, Maya Hawke, Steve Carell, Matt Dillon, Hong Chau, Willem Dafoe, Margot Robbie, Tony Revolori, Jake Ryan ve Jeff Goldblum da filmin oyuncu kadrosunda yer almakta. Bu arada Atilla Salih Yücer’in bu filmde de yardımcı yönetmen olarak görev yaptığını belirtelim.
Spoiler olabileceğini düşündüğüm için çok ayrıntısına girmek istemediğim film bir nevi hikâye içinde hikâyeyi karşımıza çıkarıyor. 1 saat 44 dakikalık bir süreye sahip olan filmi üç bölüm şeklinde izliyoruz. Sizi sıkmadan ilerleyen hikâye neye bağlanacak diye bir beklenti içindesiniz. Açıkçası filmin sonu benim için biraz havada kaldı. Ama bol yıldızlı kadro ve görsellik bu filmin öne çıkan kısımları. Anderson, diğer filmlerinde olduğu gibi burada da geniş oyuncu kadrosuyla sizleri cezbetmeyi başarıyor. Scarlett Johansson filmin en çok göz dolduran performansını sergiliyor. Çok fazla rolü olmasa da Matt Dillon’ı uzun bir aradan sonra bir filmde izlemek, o etkileyici mi etkileyici ses tonunu duymak muhteşemdi. Bu aralar Dillon’la birlikte aynı dizide yer alan (High Desert) Rupert Friend de yine filmdeki favorilerim arasında. Filmde görsellik açısından muhteşem bir dünya sizleri bekliyor. Beni rahatsız eden tek şey, Midge karakterinin bir sahnesinde seyircinin gözüne gözüne sokulan Chanel parfüm şişesiydi. (Sevgili Wes Anderson, senin böyle reklamlara ihtiyacın mı var, Chanel çok istiyorsa senin özel gösterimine vs. başka bir şeye sponsor olsun.) Fakat filmin her karesi sizi 1950’lerde yaşatmayı başarıyor. Sanat yönetmenliğinin oldukça başarılı olduğu filmde renklendirmeyi yapan ekibi de tebrik etmek gerekiyor. Ayarlanan renk tonları izleyicinin içini canlandıran bir dünyanın kapılarını açıyor. Hatta sadece bunun için bile filmin görülmeye değer olduğunu düşünüyorum.
Asteroid City / Asteroit Şehir: Son Söz
Hafta sonu keyifli bir şeyler izlemek isteyenler arasındaysanız, Wes Anderson imzalı Asteroit Şehir’e bir fırsat verebilirsiniz. IMDB puanı şimdilik 6.9 olan filme benim puanım 7. Şimdiden herkese iyi seyirler.