Bölüm İncelemesi: Game of Thrones 6×03 “Oathbreaker”

2501

Her ne şekilde olursa olsun bu durumda Howland Reed’in aslında Ned’e ne kadar sadık olduğunu görebiliyoruz. Arthur Dayne’i – hem de Ned’i öldürmek üzereyken öldürüp – senelerce bu gerçeği saklaması ve Arthur’u yenen Ned’miş gibi davranması etkileyici… Bu başka sırların da saklanmış olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.

Arthur Dayne’in Ned ve yanındakilerle tek başına çarpıştığı ve 2 kılıcı kullandığı sahne çok etkileyiciydi. Yine de Gerold Hightower gibi bir ismin bu sahneden kırpılmasına anlam veremedim. Sahneye hakkı verilmemişti ve hayli kısa sürdü. Ancak verilmek istenen mesaj iletildi. Savaş sona erip Ned ve Howland hayatta kaldığında Ned kuleden duyduğu çığlığa, yani Lyanna’nın sesine doğru yönelip kuleye çıkmak istiyor.

Dikkat:

– Sahnede gördüğümüz üzere kulenin tepesinde çığlık çığlığa sesler içindeki Lyanna mevcut ve Ned yanına çıkmak istiyor. Bu çığlığın sebebinin ne olduğunu kestirmek hiç de güç değil; Lyanna doğum yapmakta… Bu sebeple muhtemelen savaşta hayatını kurtaracak kadar güçlü isimler olan Arthur Dayne ve Gerold Hightower’ı Tower of Joy’da bırakan kişi de bizzat Rhaegar. Lyanna’nın doğumu tamamlayana kadar korunması için bunu göze almış olmalı. Yoksa Arthur Dayne’in dediği gibi, eğer bu 2 isim savaş meydanında olsaydı, kanlar içinde yatan Robert, tahtta oturan Rhaegar olabilirdi. Bunu asla bilemeyeceğiz. Evet; 2 kişi savaşın kaderini değiştirebilirdi.

En nihayetinde Ned’in kuleye çıktığında karşılaşacağı manzaranın doğum yapmış ya da yapmakta olan Lyanna olduğu kanaatindeyim. Hatta bu çok yüksek bir ihtimal. Ancak daha ilginç bir ayrıntı var; Bran dayanamayıp kuleye çıkmakta olan babası Ned’e sesleniyor ve ilginç biçimde Ned sanki bu sesi duymuşçasına tepki veriyor… Acaba? Warg’ların geçmişe seslenme ve müdahale etme gücü var mı? Hayalde Bran’ın sesini duyan Ned gerçekten bu sesi duymuş olabilir mi?

Şimdi aranızda “Ne alakası var çocuk zaten hayal görüyor?” diyenleriniz olabilir. Ancak burada çok farklı bir teoriyi dile getirmekte fayda var. Bilindiği üzere “Mad King” olarak adlandırılan Aerys II Targaryen kafayı tırlatıp ortalığı birbirine geçirmişti. Bir söylenti; Mad King’in yani Aerys’in gaipten sesler duyduğunu, kafasının içinde birilerinin kendine seslendiğini söylediği yönünde. Bu sebeple Aerys’in Mad King’e dönüşmesinin sebebi geçmişe seslenen bir Warg olabilir pek ala… Hatta bu Warg, ağacın içinde yaşayan ve Bran’a yol göstermekte olan 3 gözlü kuzgun Bloodraven bile olabilir… Tabi bunlar benim teorilerim… Ancak eğer bu bakış açısı doğruysa, Game of Thrones evreninde geçmişe müdahale etmek ve tarihi baştan yazmak bile mümkün olabilir… Özetle; Geleceğe Dönüş Westeros versiyonuna hoş geldiniz diyebiliriz…

Yazıyı çok da uzatıp okuyucu bunaltmak ve ne var ne yok açık seçik spoilera dönüştürmek istemiyorum. Ancak bu bölümde özellikle Arya’nın da kendisini bulduğu, kendisinden soyutlandığı, kendisini başkalaştırdığı ve Arya Stark’tan bir başkası gibi bahsettiği kısımlar çok etkileyiciydi.

got-rickon-master675

Genel olarak Stark hanedanının tüm mensuplarının bir ayağa kalkış aşamasında olduğunu söyleyebilirdik. Ancak akıbetini merak ettiğimiz Rickon Stark’ın Ramsey Bolton’ın eline düşmesi hiç de hoş olmadı. Ayrıca Rickon’un deli köpeği Shaggydog’un da kellesinin koparıldığını gördük ki bu üzücü oldu çünkü gerek Rickon gerekse Shaggydog, kitapta önemli yerlere sahipken dizide artık fazlasıyla pasifize edilmiş görünmekteler. Zaten Shaggydog mefta olduğuna göre pasifizenin ağababasını yaşamış malum… Rickon’un esareti, olası bir Jon Snow, Ramsey Bolton savaşında Jon’u zora sokacak muhakkak…

Rickon dışındaki üyelerden Sansa artık Brienne’ın koruması altında… Arya “Faceless” olmayı hak etmiş görünüyor ve gözlerine kavuştu. Bran ayaklarını kaybetti ama Westeros’da belki de kimsede olmayan bilgiye erişebilecek bir networke bağlı halde… Ve Jon Snow, Nights Watch’dan kendini azlederek Duvar’dan ayrıldı ve neler yapacağını bilemiyoruz ancak büyük bir “Olaylar Olaylar” çığlığı attıracak gibi görünüyor…

Hadi hayırlısı…

Altıncı sezon, eksiklerine ve kitaptan kopan rahatsız edici detaylarına rağmen tempolu ve efsane bir biçimde yoluna devam ediyor…!!!