Bölüm İncelemesi: Outlander 2X02 “Not in Scotland Anymore”

4732

Outlander 2. sezon 2. bölüm “Not in Scotland Anymore” 16 Nisan Cumartesi akşamı yayınlandı.

İzninizle bu bölüm incelememe öncelikle senaryo yazarlarına saygılarımı sunarak başlamak istiyorum. Dizinin uyarlandığı 2. kitap “Kehribardaki Yusufçuk” 896 sayfalık devasa bir eser. İzlediğimiz bölüm, tarihi detaylar ve akılda tutulması çok zor onlarca karakterden oluşan bu kitabın sanıyorum yaklaşık 200 sayfasını özetlemiş bulunuyor! Oldukça başarılı bir şekilde ve kesinlikle aceleye getirilmiş hissettirmeden hem de!

Not in Scotland Anymore, Claire ve Jamie’nin tutkulu bir seks sahnesiyle açıldı. Tabi bu aşk dolu sahne Black Jack Randall’ın ortaya çıkışıyla kana bulandı ve biz Jamie’nin kabus gördüğünü anladık. Outlander’ın en sevdiğim özelliklerinden birisi küçücük detaylarla, pek çok şey anlatıyor olması. Bu kısacık sahne ile bize Jamie’nin henüz yaşadığı travmayı pek de atlatamadığını, sık sık kabuslar gördüğünü ve bu durumun Claire ile aralarına biraz mesafe koyduğunu anlatıyordu.

Bu karanlık (ve de kanlı) açılışın ardından aslında normal seyrinden çok daha komik bir bölüm izlediğimizi söylemeliyim. En az 3-4 yerde kahkahalarla güldüm. Kitapta da eğlenceli şekilde tasvir edilen bu komik detayların bölüme dahil edilmesi çok hoş olmuş gerçekten de.

Claire ve Jamie, Scotland’dan oldukça farklı bir ortamda (ve sosyal konumda) olsalar da Paris’teki yeni hayatlarına yavaş yavaş adapte olmaya başlamışlar. Jamie şarap işiyle uğraşırken, Claire bir taraftan bu büyük evi idare ettirmeye çalışıyor diğer taraftan da kendine yeni arkadaşlar edinmiş durumda.

Master Raymond - Outlander
Master Raymond ve Claire’in tanışması

Bu bölümde pek çok önemli yeni karakterle tanıştık. Bunlardan ilki Claire’in Jamie’nin kabuslarına çözüm ararken gittiği aktarda tanıştığı Master Raymond. Claire gibi şifalı otlar konusunda uzman olan Master Raymond karakterini canlandıran oyuncu Dominique Pinon ve kendisinin bu rol için çok uygun olduğunu düşünüyorum. 2. sezonun hikayesinde kritik bir önemi olacak bu karakterden gözünüzü ayırmamanızı tavsiye ederim. Master Raymond ve aktarının, kitapta anlatıldığı şekilde resmedilmiş olması beni bu sadık projeye bir defa daha hayran bıraktı.

Jamie’ye olan sadakati ve sert tavırlarıyla şu ana dek bu sezonun en sevdiğim karakterlerinden biri kesinlikle Murtagh. Kendisi 2. kitapta bu kadar ön planda değildi diye hatırlamakla beraber, dizide Jamie’nin kendisini bir baba edasıyla bu kadar koruyup kollayan bir dosta sahip olduğu için de mutluyum. Jamie’nin kılıç kullandığı eli Jack Randall tarafından geri dönülemez şekilde sakatlandığı için, Jamie henüz bu eliyle efektif olarak kılıç kullanamıyor. Jamie ve Murtagh’ın kılıç pratiği yaptığı kısacık sahne yine birbirinden önemli ayrıntılarla doluydu. Bu bölümde senaristler tek bir cümlenin bile boşa gitmesini istememişler anlaşılan. Peki ne öğrendik? İki İskoç da memleketlerini fazlasıyla özlüyorlar. Çok riskli olduğu için Jamie tarafından onay gelmese de Murtagh Jacobite isyanını önlemek için kısa yoldan gitmek ve “Süslü” Prens Charles Edward Stuart’a suikast düzenlemek niyetinde. Ve Jamie ile Murtagh’ın bu kılıç pratiğine Paris halkının bu kadar şaşırmasının sebebi Paris’te düellonun yasak olması.

Outlander-Season-2-Jamie-Fraser-Sam-Heughan
Prense Charles ve Jamie’nin tanışması

Culloden’de yaşanacak felakati önlemek isteyen Jamie ve Claire’nin öncelikli hedefi Jacobite ileri gelenler ile tanışıp, onları bir şekilde bu işten vazgeçirmek. Jared’dan gelen mektup ile planlar biraz daha ileriye gidiyor ve Jamie “Süslü” Prens Charles Edward Stuart ile tanışma fırsatı yakalıyor. Tabi bu buluşmanın bir genelevde gerçekleşecek olması, karşımızda nasıl bir adam olduğunu az çok tahmin etmemize olanak sağlıyor. Prens Charles Edward Stuart, dediğim dedik ve mantıktan yoksun bir adam. Jamie ve Murtagh klanların bir araya getirilmesinin imkansız olduğunu açık sözlülükle ortaya koysalar da (Klanlar gök yüzünün mavi olduğu konusunda bile hem fikir değiller), Prens Charles İskoçya tahtına oturmanın kendisine Tanrı tarafından bahşedilmiş bir ayrıcalık olduğuna inanıyor ve Murtagh’ın da dediği gibi kendisi Tanrı’dan başkasıyla konuşmuyor. Prens Charles zayıf, vizyonsuz, gerçekleri algılamaktan uzak tabiri caizse hayal aleminde yaşayan bir adam. Kendisi Paris’te resmi değil de kaçak olarak yer aldığı için, ne Versailles sarayına gidebiliyor ne de Fransa Kraliyet’i ile birebir ilişki kurabiliyor. Bu yüzden kendine bağlılık yemini eden Jamie’yi Fransa Maliye Bakanı Mösyö Duverney ile iletişime geçmesi ve İskoçya’da olacak gelecek savaşı finanse edecek parayı bulma konusunda görevlendiriyor. Bu durumu aslında kendi lehlerine kullanabileceklerine inanan Jamie, Claire ve Murtagh, Mösyö Duverney’i bunun kötü bir yatırım olacağı konusunda ikna etme niyetindeler.