Outlander ile ilgili en sevdiğim şeylerden birisi, kitapta mümkün olduğunca bağlı kalmaları. Öyle ki, bazen kurgu biraz farklı olsa da kitapta geçen önemli konuşmalar dizide de mutlaka yer buluyor. Bu bölümde Claire ve Jamie’nin tartışmaları ardından Jamie’nin Claire’e Wentworth hapishanesinde yaşananlarla ilgili hislerini anlattığı kısım normalde 2. kitapta değil de, ilk kitapta geçiyordu örneğin. Birbirlerine büyük bir tutkuyla bağlı olan Claire ve Jamie’nin arası, Jamie’nin yaşadığı travma sonrası oldukça açılmış durumdaydı ki; bu yeni evli çiftimizin yatağına yansımış durumdaydı. Black Jack Randall’ın hayatta olduğunu öğrenen Jamie, yeniden hayat doldu ve kendisinin de söylediği üzere hayatta bir amaç edindi. Bunun pozitif etkisiyle tam araları düzelecek derken, Claire’in Jamie’nin bacaklarında gördüğü ısırık izleri ortalığı karıştırdı. Tabi hangi çağda olursa olsun, genelevden gelen kocasının üstünde ısırık izi gören kadın mutlaka olay çıkarır. Jamie her ne kadar bir şey olmadı, seni aldatmadım dese de sonuçta bir kadın oraya kadar gelmiş ve seni birden fazla kez ısırmış Jamie efendi, cık cık cık, hiçbir kadın kabul etmez böyle bir şeyi 🙂 Neyse, en azından bu büyük kavga sonunda çiftimizin birbirine içini dökmesine vesile oldu ve birbirlerinin hislerini sonunda anladılar. Claire’in gecenin ilerleyen saatlerinde Jamie’nin yanına gitmesi gerçekten çok hoştu. Çünkü birbirini gerçekten seven insanlar, böyle davranırlar…
O akşam Jamie ve Claire’in hiç beklenmedik bir misafirleri oldu. Süslü Prens Charles Stuart resmen kapıdan değil de bacadan girerek Jamie’ye kendini öldürtüyordu. (Hiç de fena olmazdı hani). Sevgilisinden ayrılan ve sevgilisinin kocası eve erken döndüğü için çatıların tepelerinden kaçmak zorunda kalan Charles, evi yakın olduğu için Jamie’ye gelmişti. Claire Charles’ın elindeki yarayı temizlerken, bunun bir hayvana ait bir ısırık olduğunu fark etti. Charles sevgilisin maymunu tarafından ısırıldığını söyleyince de Claire için tüm taşlar yerine oturdu: Louise’nin gizli sevgilisi Charles ve kendisi henüz bebekten haberdar değil.
Bu beklenmedik gelişme Claire ve Jamie’nin oldukça “kötücül” bir plan yapmasına sebebiyet verdi. Yakın zamanda verecekleri davete Rohan ailesini de çağırma kararı alan Fraser’ların amacı Charles’ın Sandringham Dükü önünde kontrolünü kaybetmesini sağlamak.
Ve geldik bölümümüzün sonuna ve en önemli olayına… Davet günü geldiğinde, iki dakika bacaklarını uzatıp evde dinlenmek nedir bilmeyen Claire, yaşanan patlama olayı sonrasında hastaneye yardıma gitmeye karar verdi. Yanında Murtagh ve Fergus olan Claire’e hastanede Mary Hawkins de yardımcı oluyordu. Jamie evde misafirleri karşılaya dursun, Claire’in hastanedeki işi gittikçe uzuyordu. Zaten ne olduysa da bundan sonra oldu: atlı arabanın tekerleğindeki sorun sebebiyle Claire, Murtagh ve Mary eve yürümeye karar verdiler. Yoldaki kısa konuşma esnasında Mary’nin Alex Randall ile bir ilişkisi olduğunu ve çok mutlu olduğunu öğrendik ancak bu mutluluk çok uzun sürmedi; üçlü karanlık bir sokakta yüzü maskeli kişilerce saldırıya uğradılar. Murtagh’ı etkisiz hale getiren saldırganlar bakire olduğunu öğrendikleri Mary’e tecavüz ettiler, o sırada Claire’de hırpalayan saldırganlar bir anda korkup, ıstavroz çıkartarak “La dame Blanche!” diye haykırmaya başladı ve oradan uzaklaştılar. Perişan haldeki Mary’i alıp eve gelen Claire, Jamie’yi durumu büyütmeme konusunda ikna etti. Sonuçta Mary’nin tecavüze uğradığının duyulması, kızın hayatının bitmesi demekti ve Sandringham’ın Charles’a maddi destek vermekten vazgeçebileceği bu gece hemen her şeyden daha önemliydi. Mary’i Alex Randall’a emanet edip, hiçbir şey olmamışçasına yemeğe dönen çiftimiz planlarında neredeyse başarılı da oluyorlardı ancak bir anda kontrolünü kaybedip yarı çıplak ve perişan halde ortaya çıkan Mary, ona engel olmaya çalışırken sanki ona zarar veriyormuş gibi görünen Alex, bu yaşananlar karşısında Alex’i öldürmeye kalkan Mary’nin amcası ve nişanlısı; ve kan dökülmemesi için onlara engel olmaya çalışan Jamie ve Murtagh gecenin ilgi odağı haline gelince planlar da suya düştü. İşte bölümümüz tam da bu anda bitti.
Beklediğimden çok daha uzun şekilde yazdığım incelememi, Mary ve Claire’in saldırı sahnesinin tam aklımdaki şekilde gerçekleştiğini belirterek bitirmek istiyorum. Bu arada şuradaki yazıda bahsi geçen ve çok hoşuma giden bir ayrıntıyı da paylaşmadan edemeyeceğim. Bu sezon bildiğiniz üzere kostümler oldukça ön planda ve büyük önem arz ediyorlar.Terry Dresbach tarafından hazırlanan her kostüm başlı başına bir sanat eseri. Kıyafetler öyle göz kamaştırıcı ki, çiftimiz ne zaman önemli bir konuşma yapsalar dikkatin konuşmadan başka bir yöne dağılmaması için kendilerini en basit kıyafetleriyle görüyoruz; ya beyaz geceliklerini giymiş oluyorlar ya da çıplaklar.
Genel olarak beğendiğim bu bölüme benim notum B+ 🙂
Dizinin gelecek bölümü “Untimely Resurrection“, 7 Mayıs Cumartesi akşamı STARZ ekranlarında olacak.
Outlander 2X04 “La Dame Blanche” bölümünü siz nasıl buldunuz? Anketimize katılın ve yorumlarınızı bırakın 😉
Not: La Dame Blanche, White Lady (Beyaz Hanım) ya da White Witch (Beyaz Cadı) manasına gelmektedir. Genellikle şifa gücü olan ancak bir o kadar da tehlikeli bulunan kadınlara halk arasında verilen bir isimdir.