The Walking Dead, 6. sezonda kendisinden beklenenin ötesine geçen bölümler sunuyor. 14 bölümü geride bıraktığımız mevcut sezonda şu ana kadar izlediğimiz bölümler tempo olarak dizi ortalamasının hayli üstündeydi. Bu yoğun tempo içerisinde “bir yerlerde durulacak” dediğimiz bölümlerden birisi “Twice as far” bölümüydü.
Ancak bu bölüm de, yani sezonun 14. bölümü de, yavaş tempoda başlayıp, geçiş bölümü havasını hissettirip, son çeyrekte vurucu bir hareketlilik getirerek izleyenleri şaşırtmayı başardı.
İzleyiciler bir süredir dizinin yeni “Antogonisti”ni, yani yeni kötü adamımız Negan‘ı bekliyor. Gerek önceki bölümler, gerekse de çizgi romandan yediğimiz spoilerlar bize Negan’ın diziye beklenen sert ivmeyi getireceği kanaatini edindirdi.
Hal böyle olunca bekleyişin adı “Negan ne zaman ortaya çıkacak?” şeklinde vücut buluyor. Negan karakterini sevilen oyuncu Jeffrey Dean Morgan’ın canlandıracak olması heyecanı daha üst noktaya taşıyor şüphesiz.
Gelelim yeni bölümümüze…
Twice As Far, izleyiciye “huzur bulmayı beklemeyin” mesajını vermek açısından etkileyici bir bölümdü kesinlikle. Temposu, kendisinden önceki bölümlere göre bir hayli düşük olsa da yaşanılanlar iz bırakıcı oldu.
Artık Güçsüz Değiliz
Alexandria halkı, gerek zombilerin istilasından kurtulduğu gece edindikleriyle, gerekse de son bölümde şahit olduğumuz “Saviors üssünün basılması” olayıyla kendisine bir hayli güven depolamış görünüyor. Dizinin en güçsüz karakterlerinde bile “yapabilirim” psikolojisinin oluştuğunu görmek hiç de zor değil. Ancak bu temelsiz özgüvenin Walking Dead dünyasında bir hayli zararlı olabileceğini çoğu zaman deneyimledik.
Dizinin başlarında, yönetmen ve prodüksiyon ekibinin çekim teknikleri açısından farklı şeyler denemekte olduklarını fark ediyoruz. (flulaşan ekranlarda karakterlerin gözünden çekimler.)
Geçen bölümde Saviors çetesinin elinden profesyonel hamlelerle kurtulan Carol’ın defalarca tereddüt içeren görüntü sergilediğini vurgulamıştık. Bunun sebebinin de bariz biçimde Morgan’ın felsefesinden kaynaklandığını dile getirmiştik. Carol, öldürme konusunda tereddüt yaşayan, yaşayan bir insana şans verilmesi gerektiğini vurgulayan, kötü de olsa her insanın değişebileceğini vurgulayan Morgan’ın felsefesine dahil olmuş görünüyor. Dahası, elinde sürekli haç ile dolaşıyor oluşu, teşbih çekişi ve düşüncelere dalması, Carol’un fiziksel mücadelede geriye düştüğü mesajını bizlere net olarak sunuyor.
Alexandria’nın diğer sakinleri ise bir düzenin parçası olmuş gibi görünüyorlar. Yemek stokları, Hilltop’tan edindikleri kaynaklarla biraz da olsa düzelen kasaba sakinleri, artık güçsüz isimleriyle de nöbete dahil olmuş durumda. Örneğin Eugene, Alexandria kapısının değişmez bekçilerinden biri konumunda. Ayrıca bölüm içerisinde gördüğümüz kadarıyla dışarıdaki keşiflere de katılmaya başlamış, partneri ise güç gösterisinin dizideki bir numarası konumundaki Abraham. (Hazır Abraham’dan bahsetmişken, daha önceki bölümlerde de mesajı verildiği üzere Abraham Rosita arasındaki ilişki sonlanmış durumda, Rosita da farklı partnerlerle deneyim yaşıyor, ancak Abraham’ın göz hapsinde olan kişi, bir süredir yakın olduğu Sasha.)
Alexandria’nın geriye kalan tek sağlık personeli Denise, Daryl ve Rosita’yı kasaba dışındaki bir lokasyonda eczane olduğu ve oradan ilaç temin edebilecekleri hususunda bilgilendiriyor, ancak ısrarla ekiple birlikte dışarı çıkmak istediğini de dile getiriyor.
Aynı süre zarfında, Eugene ve Abraham da bir keşif için kasaba dışındalar ve Eugene’in Abraham’ı sürüklediği yerin eski bir metal işleme atölyesi olduğunu fark ediyoruz. Eugene Abraham’a nihai ve dahiyane fikrini açıkladığında Eugene’den etkilendiğimi söylemeliyim:
-“Burada kendi mermilerimizi yapabiliriz. Kurşunu işleyip en çok ihtiyacımız olan mermilerden üretebiliriz. Bunu yapabilirim. Bu dünyada bir para birimi varsa o da cephane… Ticaret yapmak için gıda kaynağımız yok, ancak mermileri akçe gibi kullanabiliriz.”
Bu fikir Abraham’ın da aklına yatıyor ve kendisinden övgü bekleyen Eugene’e laf sokarak da olsa övgülerini sunuyor.
Diğer taraftan, eczanenin yerini bulup ilaçları temin eden Daryl, Rosita ve Denise üçlüsünün yoldaki diyaloglarına şahit oluyoruz. Denise, korkak tavırlarına rağmen risk alıp yol üstündeki bir araçta gördüğü soğutucu kutuyu almak için ölünün bulunduğu araç kapısını açıyor. Öldüreceğine inandığı aylağın önce altında kalıyor, ancak sonrasında üstüne çıkıyor, Daryl ve Rosita’ya “yardım etmeyin” uyarısını yapıp aylağı kafatasından deşerek haklıyor.