Life After Life – Yine Yeni Yeniden Hayat

2147

Bu dünyaya yeniden gelseydiniz ve hayatınızı yeniden ve yeniden yaşasaydınız nasıl olurdu? Bir önceki yaşamınızdaki tecrübelerinizle daha mükemmel bir yaşama ulaşabilir miydiniz? Tabii bu herkesin yaşadığı şartlara göre değişebilecek bir durum ama düşüncesi bile heyecan verici değil mi… İşte karşınızda bu deneyimi yaşama şansına sahip bir hayatın hikâyesi, Life After Life

Life After Life: Konusu

Ursula, 1910 yılının soğuk ve karlı bir gecesinde Sylvie ve Hugh Todd çiftinin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelir. Ve ilk nefesini alamadan hayatını kaybeder. Fakat aynı gece Ursula yeniden doğar ve hayatta kalır. Bu yeniden doğuş kendisi için sıra dışı bir hayatın da başlangıcı olur. Ursula, hayatının çeşitli dönemlerinde yeniden ölüp yeniden doğarak kendini yaşamın döngüsü içinde bulur. Tabii her dünyaya gelişinde bir önceki yaşamındaki deneyimleri de es geçmeden. Ursula hem iki Dünya Savaşı’nı hem İspanyol gribini hem de Hitler ile bir karşılaşmayı kapsayan bir çağda kendi hayat yolculuğunu oluşturmaya başlar. Peki bu yolculuk onu mükemmel bir hayata ulaştırabilecek midir? Ya da tarihin akışını değiştirme şansını verecek midir?

Life After Life: Oyuncular ve Karakterler

Dizinin ana karakteri olan Ursula Todd, doğduğu gece kordon bağının boynuna dolanmasıyla hayatını kaybeder ve aynı gece bu doğumdan sağ kurtulmayı başarır. Yaşadığı çeşitli olayların ardından ölen ve yeniden hayata gelen Ursula, keyifli anların yanı sıra çok acımasız durumlarla da yüzleşmek zorunda kalır. Her ne kadar deneyimleriyle kusursuz bir şekilde ilerlemeye çalışsa da her yeni hayat farklı bir mücadeleyi karşısına çıkarır. Babası Hugh, ablası Pamela ve bir küçük kardeşi Teddy ile çok yakın, ağabeyi ve Todd ailesinin en büyük çocuğu Maurice ile bir o kadar zıt bir ilişki içinde. Annesi Sylvie ile ilişkisi ise her hayatta karmaşık… Dizelde Ursula Todd rolünde Thomasin McKenzie yer almakta. McKenzie, Ursula’nın 16 yaşına girmesiyle birlikte dizinin merkezine yerleşiyor diyebiliriz.

Geleneksel ve muhafazakâr bir ailede yetişen anne Sylvie Todd ise genç yaşta Hugh ile evlenmiş ve beş çocuğu var. İyi bir eş ve iyi bir anne olmaya çalışan Sylvie, Ursula’nın her yeni hayatında farklı bir anne-kız ilişkisiyle karşımıza çıkıyor. Dizide Sylvie Todd rolünde Fleabag’ten hatırlayacağımız Sian Clifford’ı izliyoruz.

Bir bankacı olan baba Hugh Todd, 1. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte eşinin karşı çıkmasına rağmen orduya yazılmaya karar verir. Savaştan sağ salim döner fakat yaşadıklarına dair hiçbir zaman hiçbir şey anlatmaz. Çocuklarının arasında en çok Ursula’ya düşkündür. Her yeni hayatta ne yaşanırsa yaşansın, sonsuz sevgisi ve desteğiyle daima Ursula’nın yanında olur. Dizide Hugh Todd rolünü James McArdle üstleniyor.

Sylvie-Hugh çiftinin dördüncü çocuğu ve Ursula’nın erkek kardeşi Teddy ise ailenin hiç şüphesiz en sevilen üyesi. Ki bence dizinin de en sevilen karakterlerinden biri. Halası Izzie’nin bile kendisinden esinlenerek bir roman yazdığı Teddy, 2. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla pilot olarak askere alınır. Ursula ve Teddy arasındaki kardeş ilişkisi ise imrenilecek kadar güzel. Dizinin bu sevilen karakterine ise Killing Eve’den hatırlayacağımız Sean Delaney hayat veriyor.

Hugh Todd’un kız kardeşi ve Ursula’nın halası Izzie ise özgür ruhlu bir kadın. Her ne kadar hal ve tavırlarıyla Sylvie’nin favorisi olmasa da Ursula’nın bir nevi idolü. Başına buyruk olsa da Ursula’ya her zaman yardım elini uzatan, enerji ve sevgi dolu bir karakter. Izzie rolünde Jessica Brown Findlay’yi izliyoruz.

Life After Life,Life After Life – Ep 3,3,Ursula (THOMASIN MCKENZIE), Teddy (SEAN DELANEY),*NOT FOR PUBLICATION UNTIL 00:01HRS, TUESDAY 26TH APRIL, 2022*,House Productions,Sally Mais

Dizide ayrıca Patsy Ferran Ursula’nın ablası Pamela, Harry Michell en büyük ağabey Maurice, Jessica Hynes ise Bayan Glover rollerini üstleniyor.  

Toplam dört bölümden oluşan Life After Life, Kate Atkinson’ın aynı adlı romanından uyarlanmakta. (Roman, ülkemizde de Hayat, Sil Baştan adıyla yayımlanmış durumda.) Romanı dizi haline dönüştüren isim ise İngiliz oyun ve senaryo yazarı Bash Doran. Dizinin yönetmen koltuğunda John Crowley (Brooklyn) yer almakta. Çekimler ve müzikler ise hikâyenin için olumsuz söylenebilecek hiçbir şey yok çünkü bir BBC yapımının kötü olma ihtimali gerçekten çok düşük.

Life After Life sadece Ursula ve yaşadığı hayatların içinde sıkışıp kalmıyor. Hayatın akışında gerçekleşen tarihi olayların insan yaşamındaki yansımalarını da gösteriyor. İki Dünya Savaşı’nda yaşanan yokluklar, savaşın yarattığı travmatik durumlar ve tüm dünyayı etkisi altına alan İspanyol gribi hikâyede iç burkan bir şekilde karşımıza çıkıyor. Hele ki Ursula’nın İspanyol gribi döneminde aileyi korumak için yaptıkları ise görülmeye değer. Ve tabii ailenin en sevilen üyesi Teddy için tarihin kaderini değiştirme çabaları. Dizinin sonu biraz havada kalsa da Ursula’nın her yeni hayatında hangi noktada değişiklikler yaşayacağı izleyici için bir merak uyandırıyor. Kendiniz de ister istemez, “Acaba böyle bir yaşam döngüm olsa hangi durumları düzeltirdim, hangi kararları vermezdim?” diye düşünmeden edemiyorsunuz. Tabii Ursula’nın hikâyesinde olduğu gibi, hangi kararı ya da durumu düzeltmeye çalışırsanız çalışın hayat bir şekilde olmasını istemediğiniz şeyleri sizin karşınıza çıkarabiliyor.

Yüreğinize dokunacak kaliteli bir dram arayışı içindeyseniz Life After Life’a bir şans verebilirsiniz.