Hepimizin heyecan içerisinde, aylardır beklediği Supernatural, perşembe günü nihayet sevenleri ile buluştu. 10.sezondaki düşük reytinglerinden sonra dizinin devam edip etmeyeceği bile merak konusuydu. Dean’in “Mark of Cain” yani “Kabil’in Mührü” ile yaşadıkları, diziyi sevenler için bile zorlama bir hale getirmişken, bu sıkıcı sezonu, Fan Fiction (10×05), Book of Damned (10×18) ve sezonun son iki bölümü olan The Prisoner (10×22) ile Brother’s Keeper (10×23) ayakta tutmayı başarmıştı. Saydığım bölümlerin hepsi Imdb’de 9’un üstünde puan almış ve izleyiciler tarafından çok sevilen bölümler oldular. Son iki bölümde kendini oldukça toparlayan dizi, 11. sezona da oldukça başarılı bir giriş yaptı. Reytingler (eğer böyle devam eder ise) yükseleceğe benziyor. Bu da bizim için 12. Sezon ümidini doğuruyor tabi ki.
Karanlığın bir kadın olması
Öncelikle dizinin tam olarak bıraktığı yerden devam ettiğini gördük. Hiçbir şey atlanmadan. Karanlık kardeşlerin arabasına doğru ilerleyip onları yuttuktan sonra, korkmuş olan Sam fırtınanın geçmesini beklerken sağına bakar ve şoför koltuğundaki Dean’in ortadan kaybolduğunu görür. Fırtına geçtikten sonra arabadan inen Sam, acele ile Dean’i aramaya çıkar. 2 kilometre ilerideki çalılığın içinde bayılmış bir şekilde yatan ve oraya nasıl geldiğinden tamamen habersiz olan Dean’i görür. Sonradan öğreniriz ki, bu kayıp zamanda Dean karanlıkla konuşmaktadır ve evet, karanlık bir kadındır! Karanlığın kadın olacağını dizi başlamadan çok önce çıkan haberlerden zaten biliyorduk; fakat ben nedense bu fikri pek benimseyemedim. Lucifer’i canlandıran Mark Pellegrino gibi ister istemez kendini sevdiren, alaycı ama gerçek bir kötü görmek isterdim. Dean’e çok nazik davranan, çekici bir kadın değil. Bu biraz “Karanlık”ın o heyecanla beklenen etkisini azaltmış gibiydi. Kardeşlerin görüp görebilecekleri en kötü şeyle karşı karşıya olduğu hissini umarım ilerideki bölümlerde daha çok hissettirirler.
Jenna
Diziye yeni katılan Laci Y Mailey, bu sezonun şu ana kadar çekilen bütün bölümlerinde yer alıyor. Dean ve Sam ile tesadüf eseri karşılaşan Jenna, daha 3 haftalık bir polis. Arkadaşları adeta çıldırmış gibi davranıp, diğer insanlara zarar verdiği için onları öldürmek zorunda kalmış. Bu arada da bir inşaat demirinin üstüne düşmüş. Dizi boyunca adeta bir doktor kadar dikiş atmış olan Dean, Jenna’yı hastaneye götürür ve burda beline dikiş atar. Açıkçası ben bu karakteri sevdim. İyi kalpli ve sakin. Çok güzel olduğunu söylemeden de geçemeyeceğim. Kardeşlerden biri ile arasında duygusal bir şeyler yaşanması muhtemel gibi geliyor bana. Onu da zamanla göreceğiz.
Castiel
Öncelikle neden böyle yaptılar bilmiyorum ama bu bölümde Castiel’i çok az gördük. Tamam daha önceki sezonlarda da böyle az gözüktüğü bölümler olmuştu ama sonuçta prömiyer olduğu için ben biraz daha üzerinde durulmasını beklerdim. Çılgına dönmüş ‘büyü etkisi altındaki’ Castiel, en azından o haliyle çocukları aramayı akıl etti.
Dizi başlamadan önce biliyorduk ki, Castiel karanlığa inanmıyor. Ona çocukken anlatılmış masallardan sadece biri. Serbest kaldığını öğrendikten sonrada kısa süreli bir şok yaşıyor.
Cass hem masum insanlara bile zarar verebilecek kadar kötü durumda, hem de kendini tutabilecek ve cennetteki kardeşlerinden (!) yardım isteyebilecek kadar güçlü. Demek ki Cass tamamıyla büyünün etkisi altında değil, kurtulması için hala şans var. Kesin yardım eden bizim kardeşler olur yine.
Cass’i kaçıranlar kesinlikle tanıdığımız bir karakterin adamları. Maşa oldukları çok belliydi. Zaten cennette Cass’i seven pek kimse kalmamıştı…
Siyah Damarlar
Karanlık’tan etkilenen insanların siyah damarlara sahip olma fikrini sevmedim. Daha önce buna benzer bir çok hastalık görmüştük dizide. Keşke çok daha orijinal bir fikirle gelselerdi bize hastalığı anlatan. Ayrıca hastalanan insanlar bir süre sonra kendiliğinden ölüyorlar. Sam bu kadar kısa sürede bir tedaviyi nereden bulacak. Bulurlarsa bile ilk bölümden bu kadar büyük bir olaya dahil olması çok heyecanlı gelmedi, çünkü zaten bir şekilde kurtulacaktır biliyoruz.
Fragmandan gördüğümüz kadarıyla Tanrı’yı görmemizi sağlayacak sebep Sam’in hastalanması olabilir. (Tanrı’ya yardım için yalvarıyor çünkü)
Crowley
Crowley bedenine dönmeyecek diye gerçekten çok korktum! Sonunda döndü. O da Cass gibi Karanlık’ın sadece bir efsane olduğuna inanıyordu. Bence Crowley ile Karanlık birbirlerine zıt düşecekleri için, Crowley bu sezon kardeşlere yardım (kötünün yardımı ne kadar olursa) edecek.
Lucifer ve Micheal’in kafesten bağırıp cehennemi birbirine kattıklarını duyduk. İşte bu onların çıkış biletidir! Lucifer’i bu sezon görürsek tadından yenmez.
Bebek
Evet anlamını çözemediğimiz iki şey vardı. Kabil’in Mührü’nü ilk başta Karanlık’ın üstünde gördük. “Nasıl olur ya” derken Mühürü Dean’den aldığını öğrendik. Böylece Karanlık bir nevi ölümsüz de diyebiliriz. (Bu kardeşler için baya bir zorluk yaşatacak gibi.) Buraya kadar herşey açıklanıyor. Peki tamamen tesadüf eseri karşılaştıkları ve korumaya aldıkları bebekte Kabil’in Mührü’nün ne işi var? Mühür çocuğa geçmemiş, onunla beraber doğmuş olabilir mi? Çocuğun annesini de tanımıyoruz, belki de onunla da ilişkili olabilir. Umarım en kısa zamanda bu soruların cevabını alırız.
Bebeğin anormal bir hızla büyüyeceği ve bir an evvel yetişkin olacağı da söylentiler arasında. Bu, dizi boyunca kardeşlerin küçük bir bebeğin sorumluluğunu alamayacakları problemini de ortadan kaldırır.
