Bu hafta nihayet 2 milyon reyting eşiğini kırmayı başaran, IMDb üzerinden tam tamına 9.7 puan almış şahane bir bölüm izledik: “Baby“. Bu sefer kardeşler, karanlık ve ya başka bir konu üzerinde durulmadı. Bölümün tek bir odak noktası vardı: Chevy Impala.
Bölüm boyunca yukarıdaki resimde de göründüğü gibi biz, Impala‘nın arkasında oturan 3.kişiydik. Arabanın çok kısa tarihi ile açılan bölüm, değişik yaklaşımı ile çok eğlenceli ve hareketli bir hava yakalamayı başardı.
Sam’in beraber olduğu kızın tokasını düşürmesi, normalde arasalar bulamayacakları gümüş parayı yine arabada cüzdanını bırakan kızın sayesinde bulmaları, bıçağın arabanın altına doğru çekilmesi aslında çok basit bir noktaya gösterge yapıyor gibiydi. Impala kardeşleri bir kez daha yarı yolda bırakmadı ve onlara bir şekilde yardım etti. Zaten her zaman bir insan gibi kabul ettiğimiz Impala’nın, böylesine doğa üstülüklerle dolu bir dizide çeşitli güçlere sahip olması çokta şaşırtıcı değil.
Sam & Dean ve Geri Kalan Her Şey
-Nihayet beklentilerimiz gerçekleşti. Kardeşler biraz yalnız kaldılar, güldüler, şarkı söylediler. Onlara iyi gelen işi yaptılar: “Temizlik.” Bu rahatlamaya kardeşler kadar bizim de ihtiyacımız varmış ki, bölüm şimdiye kadar ki dördünün arasından en beğenileni oldu.
Sam’in uyandığı, daha doğrusu öngörünün içinde olduğu sahnede bir şeylerin ters gittiğini hemen hissettim. Sam ile özdeşleştirdiğim için “Lucifer bu sefer görünecek işte” diye düşündüm. Ama hiç beklemediğim biri çıktı. John’un gençliği. Hoş bir nüans olmuş diye düşünürken, konuşanın babaları olmadığını anlamak uzun sürmedi. Alaycı ve soğukkanlı bir John gördük. İlk aklıma gelen (ki kim olduğunu söylemedi) Tanrı oldu. Belki Tanrı’yı yepyeni biri olarak göstermek yerine onu tanıdığımız kişilerin yansıması gibi göstererek ortaya çıkarmak istediler. Ki bu bana oldukça mantıklı geldi, sonuçta bu kadar büyük bir gücü tek bir kişinin üstünde simgelemeleri dizinin imajını zedeleyebilir ve izleyici kaybetmelerine sebep olabilirdi. Bu söylediğim aslında şu an sadece bir teori, Dean bile buna inanmadığını belli etti. Ama tüm bu öngörüler ateş sonucu falan değil biz biliyoruz, birileri kardeşlere bir mesaj iletmek istedi: “Tanrı yalnızca, kendilerine yardım edenlere yardım eder.”
-Şu an kafamda bu söz ile ilgili hiç bir şeyi yerine tam oturtabilmiş değilim fakat aklıma ilk gelen şey, eğer yardım etmek için babaları olarak gördükleri kişi gerçekten Tanrı ise, bu laf kardeşlerin bu bölümden itibaren kendilerine ayırdıkları ve ileride ayıracakları zamanı, birbirlerine olan bağı güçlendirmeleri gerektiğini, Dean’in dediği gibi zamanın bütün yaraları tedavi edeceğini (özellikle de güzel geçirilen zamanın) temsil etmiş olabilir. Yani kardeşler bütün bunları yaparken kendi yaralarını iyileştirmeliler ki Tanrı onlara yardım etsin. Bu tamamen aklıma gelen bir düşünce oldu, olasılıklar öyle çok ki. Bambaşka bir şey de çıkabilir.
