The Flash geçtiğimiz salı günü 2. bölümü “The Flash of Two Worlds” ile ilk bölüme nazaran çok daha iyi bir performans göstererek (IMDB Puanı: 9,1) The CW ekranlarında izleyici ile buluştu. Bölümümüz 1 adet yeni Flash gücü, 1 adet part-time çalışan Zoom, 1 adet Zoom tarafından kiralanmış (maalesef yine) süper-kötü ve 1 adet de insanı çıldırtacak derecede mükemmel bir çizgi roman referansı içermektedir. Genel itibari ile güzel bir bölüm olup, izleyicileri de pekala tatmin ettiğini düşünüyorum. Bölümün içeriğini de açıkladığımıza göre ufaktan incelemeye geçebiliriz.
1- Jay Garrick
Jay’in yeni sezona katılacağı haberiyle birlikte ben de hem karakteri tanımak hem de yaşadığı maceralara göz atmak amacıyla Flash’in silver-age serilerine başlama isteği doğmuş ve çok geçmeden de başlamıştım. Serileri bitirdikten sonra ise karaktere çok ısınmış ve dizide iyi işlenememesi daha doğrusu çizgi romandaki profilin tam olarak aktarılamaması ihtimaline karşı baya bir kafa yormuştum. Lakin geçtiğimiz bölüm bana tamamen boşa endişelendiğimi kanıtladı. (Erken de karar vermek istemiyorum amma…) Hemen hemen çizgi romandaki Jay Garrick‘in aynısı dizide de işlenmişti. Nedendir bilmem ama ben hep Jay Garrick’i Barry’nin ağabeyi olarak görmüşümdür çizgi romanlarda. Dizide de Barry’e Kid (evlat) diye hitap etmesi olsun, şu yıldırım fırlatma şeysi olan yeni gücünü öğretmesi olsun çizgi romanlar ile bayağı bir uyum içindeydi ve açıkçası bu da beni hem rahatlattı hem de sevindirdi. Bunların haricinde Jay’in kostümünü de çok başarılı buldum. Lakin önceden de bahsettiğim üzere şu göğsündeki boydan boya olan şimşeğin içini de doldursalar hiç fena olmaz yani. (Duy sesimi Kreisberg!)
Son bir şey olarak da speedforce’a değineceğim. Jay’in gücünü kaybetmesinin (şimdilik) nedeni sanırım evren geçişinden falan kaynaklanmakta. İlerleyen bölümlerde hepinizin tahmin ettiği üzere speedforce’a tekrardan hakim olacaktır.
2- Sand Demon & Zoom
Bölümümüzün Zoom’dan ayrı olarak ana kötü karakteri “Sand Demon” idi. İlk bölümde olduğu gibi yine bu herifi de Zoom tehdit ederek Flash’ın üstüne salmış. Açıkçası şu kurguyu tekrardan eleştirmek istiyorum çünkü gerçekten çok saçma. Hani resmen asıl olarak beklenen Zoom vs. The Flash yüzleşmesini sezon finaline saklamak için süründürüyorlar. “Yahu arkadaş sen koskoca Zoom’sun be? Önden çerez niyetine B sınıfı süper kötüleri yollamak sana hiç yakışır mı?” diyesi geliyor insanın. Hani Marvel‘ın şu aralar sinematik evrenin de yaptığı gereksizliğin Zoom versiyonu bu da. Koskoca Thanos da sonsuzluk taşlarını bulmaları için (Acaba bulacaklarına gerçekten de inanıyor mu?) piyonlarını yolluyordu. O da en son “Age of Ultron“ ile lütfetti de kendisi dahil oldu konuya. Flash’da da aynı olay var işte. Thanos misali Zoom da piyonlarını yolluyor ama tabii ki de bir şey olacağı yok. Bunu hepimiz gayet net bir şekilde tahmin edebiliyoruz. En son artık ya sezon finalinde (büyük ihtimal) ya da ara sezon finalinde (düşük ihtimal) Zoom ortaya çıkar da kendi işini kendi yapar artık. Merakla bekliyoruz.
Son bir not: Zoom’a tek kelime ile bayıldım! Özellikle Tony Todd’un sesi ve “Black Flash” misali görünümü süperdi! Keşke azıcık kendi işini kendi yapsa da daha çok görebilsek onu.
En Son bir not: Jay Garrick Sand Demon hakkında “Aslında bu kum değil kendi ölü hücreleri ama kum gibi görünüyor tarzında bir şeyler demişti. İlerleyen kısımlarda da Barry’e Sand Demon karşısında şimşeği ona fırlatması gerektiğini söylemiş bunun devamında da Barry, “şimşeği ona yollayayım ki kum + şimşek = cam olsun” demişti. E şimdi ben sorarım size sevgili izleyenler burada bir mantıksızlık yok mu? Hadi orijinalin de kum gücüne sahip olan Sand Demon’un, Jay’in de dediği üzere dizi de kum görünümlü kendi hücreleri ile alakalı bir gücü olduğunu varsayalım. Ama yine de bu; kum + şimşek = cam olayını mantıklı kılmaz çünkü herif gerçekten kum değil? Valla bunu anlayan biri varsa yorumlarda açıklasın. Çok müteşekkir olurum.
3- Cisco Ramon a.k.a Vibe
Cisco’nun da patlamadan etkildendiğini ve bazı özel güçler edindiğini hepimiz 1. sezondan hatırlıyoruz herhalde? Bu bölümde Cisco’nun güçlerinin bolca gösterildiği bölümlerden biriydi – ki tahminimce 2. sezonda bol bol bu tarz bölümler izleyeceğiz – Kabaca hatırlamayanlar için özetlersem; Cisco evrenler ve onların arasında ki tüm titreşimleri algılama, hissetme ve kontrol etme gücüne sahip. Bu güçte ona paralel evrenler arasında seyahat etme olanağı sağlıyor. Ayrıca bu bölümde de görüldüğü üzere yaşanmış bir takım olayları da görebiliyor. Hatta önceden de bahsettiğim üzere DC’nin New 52 kapsamında kendine ait bir dergisi dahi var.
4- Patty Spivot
Belki bazılarınız bana şiddetle karşı çıkacak ama şunu belirtmeme izin verin; Shantel VanSanten a.k.a Patty Spivot bence şu ana kadar yapılmış en iyi cast seçimi. Grant Gustin‘den de, Captain Cold’dan da daha iyi! Hani Patty Spivot karakterine bu kadar iyi oturan bir oyuncu olabilir mi başka bilemiyorum. Hem çok güzel – çizgi romanda o kadar değil ama olsun dizi de güzel olması daha iyi olmuş (dikkat çekmesi açısından) – hem de oyunculuğu çok iyi. Şahsen şu dizide bir Flash’ı (doğal olarak) bir de Cisco’yu severdim, 2. sezon ile birlikte Jay ve Patty’de katıldı bu gruba. Bundan sonra da ikinci sezon bu 4 karakter ile daha eğlenceli geçecek şahsım adına.
5- The Flash of Two Worlds
Bölümümüzün adını aldığı çizgi roman serisi, The Flash tarihindeki en önemli hikayelerden biridir. Bu yüzdendir ki bölümümüz de beni az daha sandalyeden düşürecek derecede mükemmel bir referans bulunmakta. Şu referansı görüp de tüyleri diken diken olmayan bir çizgi roman okuyucusu var mıdır acaba ?
