Çinli yazar Xu Lei’nin The Grave Robbers’ Chronicles isimli fantezi & aksiyon serisi o kadar popüler ki, yazıldığı dönem milyonlarca Çinliyi kendine bağladı. Sıradan bir webnovel değil bahsettiğimiz. Çin’de webnovel okumayan insanların bile okuduğu bir seri bu. Kitlesi bu kadar büyük olunca haliyle yapımcılar seriden her bölümü dizi ve film yapmaya koşmuş.
Esas hikaye mezar soyguncu 9 aileden Wu ailesinden gelen Wu Xie isimli karakterin çevresinde şekillenirken, yan serilerde bu ailelere ve geçmişlerine dair detayları görüyoruz.
Bu yazıda esas seriye başlangıç diyebileceğim The Lost Tomb dizisini ele alacağım.
Ana karakterimiz Wu Xie (Li Yifeng), mezar soygunculuğundan antikacılığa geçmiş bir ailenin çocuğudur. Almanya’da üniversite okuduğu dönemler kendi ülkesi Çin’e ait tarihi eserlerin oradaki müzelerde gösterilmesi zoruna gider. Hatta kendi tarihlerinin, sanatlarının sahipsiz olmasına o kadar takılır ki kendini kaçakçılardan tarihi eser kurtarmaya çalıştığı bir macerada bulur.
Wu Xie ve en yakın arkadaşı Wu San Sheng (Chang Ken), ifadesiz surat/küçük efendi diye anılan gizemli bir yabancı (Yang Yang) sayesinde kurtardıkları tarihi eseri müzeye teslim ederler. Ama işler tam da bu noktada bitti derken başlar, mezar odasına giden bir harita, kaçakçılardan korunacak eserler, yeni yoldaşlar ile dolu bir yolculuk başlar.
Wu Xie’nin gizemle sarılı maceralarına hazır mısınız? Öyleyse listenize eklemeniz gereken bir sürü dizi ve film var.
Gelecek yazımda Wu Xie’nin büyükbabasının döneminde geçen 9 mezar soyguncu ailenin olduğu The Mystic Nine dizisini anlatacağım.
