Adrenalin, Adrenalin, Adrenalin…!!!
3 bölüm önce kendi tarihinin en efsanevi ve en heyecan dolu bölümünü izleten The Walking Dead’de, şahsen ben uzun soluklu bir duraklama dönemi beklediğimi belirtmiştim. Ancak dünkü bölüm beni bile yanıltmayı başardı. Duraklama ve düşük tempo sadece 2 bölüm sürdü. Rick ve ekibi, Saviors’ın konakladığı alana girmelerini sağlayacak planı yaptılar. Saviors, Hilltop keşifçilerinden Gregory’nin kellesini istiyordu. Hayatta kalan ve geri dönen elemana, Gregory’e benzeyen bir ölünün kellesini verip bina kapısına gönderen ekibimiz, arkalarından saldırarak katliama başladı.
Saviors’ın konakladığı binaya çıkarma yapıldığı andaki görüntüler cidden temponun muazzam yükseldiği anlardı. Bir yandan sakince oturup sodamı içtiğimi düşünüyordum, diğer yandan ise kalbimin hızlanışıyla elimin titrediğini farkettim. Rick ve ekibi, binaya girip uyumakta olan Saviors üyelerini kafalarına bıçak saplayarak tek tek haklıyorlar. Bu esnada Rick hem üzgün hem de soğukkanlı. Ancak aynı şeyi yapan Glenn’in elinin titreyişi, tereddütü ve pişmanlığı gözlerinden okunuyor.
Uyumakta olan ve hiç tanımadığın birisinin kafatasına bıçak sokmak!!!
İşte bu esnada Glenn, kafasına kasaturayı soktuğu elemanın yatağının başında asılı resimleri görüyor. Resimlerde suratı tanınmaz hale getirilerek öldürülmüş insanların resimleri var. Bu noktada benim yorumum, Saviors’ın kontrolden çıkmış ve şiddetten zevk alan bir yığın psikopat olduğuna kanaat getirdiği yönünde oldu. Yani uyumakta olan bir adamı öldürmenin pişmanlığı, o adamların azılı birer psikopat olduğu düşüncesiyle biraz da olsa azalmış olmalı…
Velhasıl, temposu neredeyse hiç düşmeyen katliam sahnesi, bir hayli de uzun sürerek başarıyla ilerliyor. Ancak Abraham ve Sasha’nın yaptığı küçük bir hata operasyonu tehlikeye sokuyor. Arkalarında beliren bir Saviors üyesini son anda fark ediyorlar, kalbine bıçağı saplıyorlar, ancak ölmekte olan adamın alarm tuşuna basmasına engel olamıyorlar. Alarm sesini duyan Carol ve Maggie, dışarıda sürdürdükleri nöbetlerini bırakıp içeri doğru koşmaya başlıyorlar. Amaçları arkadaşlarına yardım etmek. Uyanan diğer Saviors üyeleri karşılık vermeye başlıyor ancak Glenn’in cephaneliğe ulaşmasıyla birlikte kendilerini savunma fırsatı bulamadan öbür tarafı boyluyorlar. Son olarak binanın dışına çıkarken gördüğümüz ekip üyelerini büyük bir sürpriz bekliyor. Başarıyla sonlandığını düşündükleri operasyon, canlarını sıkacak bir gelişmeyle belaya dönüşüyor. Motosikletle kaçmaya çalışan, hayatta kalmış bir Saviors üyesi Daryl tarafından indiriliyor. Adamı öldürmek için üzerine çullandıklarında ise telsizden “Silahlarınızı atın” uyarısı geliyor. Rick hala meydan okuma amacında, ancak anons çok can sıkıcı:
-“Carol ve Maggie elimizde…”
O anda Rick’in ve Glenn’in yüzündeki ifade, Walking Dead’in ilerleyen bölümlerinde yaşanacak sıra dışı olayların en önemli habercisi.
Bizi neler bekliyor?
Şunu belirtmem gerekiyor, The Walking Dead 6. sezonuyla beni fazlasıyla şaşırtmaya devam ediyor. Olayları bağlama şekilleri geçmiş sezonlara göre çok daha profesyonelce. Tempo, beklediğimiz kadar düşmüyor, ancak beklemediğimiz kadar yükselebiliyor.
Bu diziye bizi bağımlı yapan, belki de ilk sezonun ilk bölümünde, son sahnede Rick’in ölülerle çevrili bir alanda atıyla bir tankın altına girip kısılı kalmasıydı. O bölüm, orada bittiğinde “Çaresizlik Nedir?” sorusunu kendimize sormaya başlamış ve dizinin müptelası olmuştuk.
Ancak The Walking Dead bize her yeni sezonda farklı “Çaresizlik” örnekleri sunmayı başarıyor. Saviors’ın Carol ve Maggie’yi esir almasıyla birlikte ekibin en önemli silahlarından biri olan Glenn’in, hamile eşinin esir düşmesiyle yaşayacağı psikolojik devinim çok farklı sonuçlar doğurabilir.
Çizgi roman okurlarının Negan ve Glenn ilişkisiyle ilgili büyük tedirginlikler yaşadıklarını biliyoruz. (Spoiler yok) Maggie’nin esir düşmesi, bu duruma sinyal çakmakla kalmadı, açık ve net ayyuka çıkardı. Negan’ı henüz tanımadan nefret etmiş olabilirsiniz, ancak tanıdığınızda daha çok nefret edeceğinizi söyleyebiliriz.
Çizgi romana bağlı kalmak ya da ters köşe yapmak arasında gidip gelen senaryo ekibi, bizi sürprizlerin beklediğinin sinyallerini şimdiden veriyor. Bu da The Walking Dead’i hala izlenebilirler listesinde üst sıralarda tutmaya yetiyor.