The Walking Dead 6×9 “No Way Out” – Bölüm İncelemesi

3504
The Walking Dead Season 6

30 Kasım 2015’te altıncı sezona sekizinci bölüm olan Start to Finish ile ara veren The Walking Dead, 15 Şubat 2016 gecesi müthiş bir bölümle, No Way Out ile geri döndü. Dizinin sıkı takipçilerinin büyük bölümü aynı yorumu yapıyor: “Dizinin şu ana kadarki en iyi bölümüydü”.

Dizinin bu bölümünün puanı an itibariyle (17 Şubat 2016) IMDb’de 9.8 olarak görünüyor ki bu bir dizi bölümü için sıra dışı sayılabilecek bir puan.

Peki neler oldu bu bölümde?

Gerçekten de konuşulduğu kadar efsane bir Walking Dead bölümü mü izledik?

Benim cevabım: “Kesinlikle evet!”

Nerede Kalmıştık?

6. sezonun 8’inci bölümü ciddi anlamda sıkıntılı bir noktada sonlanmıştı. Alexandria kasabasındaki “Güvenli Alan” kavramı yok olmuş, kasabanın yöneticisi Deanna ölmüştü. Alnında “W” sembolü bulunan ve Morgan’la aralarında bir geçmiş bulunduğunu anladığımız grup Alexandria’nın duvarlarının yıkılmasına sebep olacak bir saldırı düzenlemişti. Saldırganları püskürten Alexandria halkı ve kahramanlarımız, saldırı esnasında duvarı delen kamyona engel olamamıştı. Sürü halinde yürüyen ölülerin Alexandria’ya girişini gördüğümüz bölümde, ekibin önemli isimleri Glenn, Daryl, Sasha ve Abraham gibi isimlerin şehrin dışında bambaşka problemlerle karşı karşıya olduğunu görmüştük.

Glenn, kasabaya saldırıldığını Enid’den öğreniyor ve karısı Maggie’ye ulaşabilmek için telaşla geri dönmeye çalışıyordu. Daryl, Sasha ve Abraham ise buldukları mühimmat yüklü askeri araçla kasabaya dönmeye çalışırlarken kim olduklarını anlamadığımız motosikletli bir ekip tarafından durduruluyordu.

Alexandria’da panik hakimken, Rick, Carl, Michone, Peder Gabriel, Jessie ve Jessie’nin oğulları Sam ve Ron bulundukları yerden kurtulmak için tüm vücutlarını ölülerin cesetlerindeki parçalarla ve kanlarla sıvamışlardı. El ele tutuşarak evden çıktıkları ve ölülerin arasından yürüyerek uzaklaşmaya çalışmaları, 8’inci bölümün kapanış sahnesiydi.

Dışarılarda Bir Yerlerde

9’uncu bölümün başlangıcında Daryl, Sasha ve Abraham’dan oluşan ekibin, motosikletli bir çete tarafından yolunun kesildiğini görüyoruz. Çete, mühimmat kamyonunu almak üzere silahlarını doğrultmuşken, “Negan” ismini duyuyoruz ki bu ismin çizgi romanda çok önemli bir isim olduğunu belirtmemiz gerekiyor. (Negan karakterini Supernatural’dan da tanıdığımız John Winchester – Jeffrey Dean Morgan’ın canlandıracağını duyurmuştuk.)

Daryl’ı mühimmat kamyonunun kasasını açması için silahlı bir adamla arka tarafa gönderen çete lideri, Sasha ve Abraham’a kim oldukları hususunda şov yapmaktayken bir yandan da onları öldürüp öldürmeyeceğinin kararını vermeye çalışıyor. Ancak yaptığı hatanın farkında değil. Daryl, kendisiyle gelen çete elemanının işini sessizce halledip eline aldığı RPG ile tüm çeteyi yok ediyor ve ekip Alexandria’ya doğru yolculuğuna devam ediyor. Tabii bu, gelecekte Negan ile yaşanacakların fitilini yakması açısından unutulmaması gereken bir hamle.

Bu esnada Glenn ve Enid de kasaba duvarında ölüler tarafından kıstırılmış durumda olan Megan’ı kurtarmak için hazırlıklar yapıyorlar. Tüm bu olaylar esnasında aylakların arasında kanla sıvalı kıyafetleriyle yürümekte olan Rick ve yanındakiler, The Walking Dead tarihinin en efsanevi dakikalarının başlangıcına zemin oluşturmakla meşguller.

Ölüm – Kalım – Diriliş ve Katliam…

Şimdiye kadar temposu yer yer çok düşen ve ölülerin kafasına levye sokmaktan öte gidemeyen bölümler de gördük. Hapishane çevresinde “Vali (Governor)” ile yaşanan çatışma, Hershell’ın kafasının koptuğunu gördüğümüz bölümün ötesine geçen bölüm neredeyse yok gibiydi.

Ancak bu bölümde The Walking Dead serisinin ve belki de dizi tarihinin en sağlam ve en heyecan yüklü dakikalarından birini yaşadığımız bir yarım saat geçirdik.

Rick ve yanındakiler, ölülerin arasından geçerek belli bir mesafeyi aştıktan sonra, bebek Judith’in ağlaması ihtimalini de düşünerek bir karar alıyorlar. Peder Gabriel ve Judith’i kiliseye ulaştırıp yollarına devam etmeyi planlıyorlar. Bu esnada Jessie, korkan oğlu Sam’in de pederle gitmesini istiyor ancak Sam annesiyle ve kardeşiyle kalmak istediğini, ayrılmayacağını ve başarabileceğini söylüyor, ekiple yola devam ediyor.

Rick, yola devam edecek olanlarla, ölülerin geldiği yerdeki kamyonlara ulaşmayı amaçlıyor. El ele tutuşarak ölülerin arasından yürümeye başlayan ekip sırayla Rick, Carl, Jessie, Sam, Ron ve Michone şeklinde sıralanmış haldeler.

Ancak yürüyüş esnasında Sam bazı sanrılar görmeye başlıyor. Yürümekte olan çocuk bir zombi, kendisini azarlayan Carol’un “gördüklerini anlatırsan ölüler seni yiyip bitirecek ve kurtulamayacaksın” tehdidi… Sam olduğu yerde kalıp ağlamaya başlıyor. Onun hareketsiz haliyle panikleyen ekip üyeleri bir yandan onu kendine getirmeye bir yandan da etraflarındaki ölülerin hareketlerini izlemeye çalışıyorlar.

Ve işte o an…

Bir zombi, Sam’e sırtından yapışıp kafasından yemeye başlıyor ve film kopuyor…

Oğlunun gözleri önünde parçalanarak yenildiğini gören Jessie kendinden geçerek ağlamaya başlıyor, Ron şoka giriyor, ekip ilerleyemiyor ve ölüler aralarında insanların olduğunu fark etmeye başlıyor…

Panik halinde ağlayan Jessie’ye de bir grup zombi saldırmaya başlıyor… Aralarında romantik bir ilişkinin başlayacağını düşündüğümüz Rick, hoşlandığı kadının gözleri önünde parçalanışını izlerken yüzünde tarif edilemeyecek bir acı ifadesi görüyoruz.

Ancak panik sonlanmıyor…

Ölülerin parçalamakta olduğu, çığlıklar atmakta olan Jessie, panik ve ölüm korkusuyla Carl’ın elini sıkı sıkıya tutmuş durumda. Ölülerin kendisine de saldırmaması için kaçmaya çalışan Carl elini kurtaramıyor… Bu esnada Rick, elindeki baltayla Jessie’nin Carl’ı tutan koluna vurmaya ve koparmaya çalışıyor ve Jessie’nin oğlu Ron an be an bu olayı izlemekte.

Jessie’nin kolunun kopmasıyla Carl kurtuluyor. Ancak arkalarını döndüklerinde olaylara şahit olan Ron silahını Rick ve Carl’a doğrultmuş durumda…

Bir silah patlamasıyla eş zamanlı olarak Michone’un Ron’a sırtından katanalarını saplayışına şahit oluyoruz. 30 saniye gibi bir sürede bir aile yok oluyor…

Ve…

“Dad” diye seslenen Carl’a dönüyor kamera…

Ron’un tetiğine bastığı silahın kurşununun Carl’ın sağ gözünden girdiğini ve kocaman bir oyuk açtığını görüyoruz. Carl olduğu yere yığılıyor…