İsyan Bu Haykırış
Carl’ın durumunu bilmiyoruz. Rick, şok halinde oğlunu kucaklayıp revire ulaşmaya çalışıyor. Bu esnada Michone, önüne geleni kasap gibi doğrayarak onları korumaya çalışıyor…
Revire ulaşıyorlar, Carl’ın durumu çok kötü, herkes panik halinde ancak bir kişi çok farklı bir ruh halinde…
Biraz önce hoşlandığı kadının ve onun çocuklarının aylaklar tarafından canlı canlı parçalanışını gören ve üstüne üstlük oğlunun gözüne isabet eden kurşunla hayatının belki de en kötü anlarından birini yaşayan Rick, tabiri caizse “zıvanadan çıkıyor…”
Revirin kapısını açan Rick, baltasıyla önüne gelen aylağı doğramaya başlıyor. Tam bir katliam izlemeye başlıyoruz. Rick’in gözü hiçbir şey görmüyor. Ölmek umurunda değilmişcesine yüzlerce zombinin arasına dalıp bağıra bağıra kesip doğramaya başlıyor.
Revirdekiler, önce Rick’i alıp geri getirmeyi planlasalar da Rick’in bu durumundan cesaret de alarak kapıdan fırlıyor ve ona yardım etmeye başlıyorlar. The Walking Dead serisindeki en keyif verici, en heyecanlı ve en kanlı katliam sahnesi böylece başlamış oluyor…
1000 Atlı Akınlarda Çocuklar Gibi Şendik, 1000 Atlı Koskoca Bir Orduyu Yendik
Savaşmaktan bihaber Alexandria sakinleri, Rick ve Michone’un önderliğinde aylaklara karşı taarruza geçiyorlar. Her saniye yeni bir aylağın parçalarının etrafa saçılışını izliyoruz. Bu esnada yönetmenin kullandığı multi-screen saldırı görüntüsünü kesinlikle görmelisiniz. Her bir karakterin darbeyi indirişini arka arkaya sıralayan sahne en keyif aldığım anlardan birisiydi…
Ekip koridoru yarıp ilerledikçe diğer aylaklar ekibe doğru yönelmeye başlıyor…
Bu esnada savaşanları gören diğer Alexandria sakinleri de cesaretlenip ekibe katılıyorlar, diğer tarafta tetikte bekleyen Carol ve yamacındakilerin de katılımıyla 30-40 kişinin sırt sırta verip aylakları temizleyişini izlemek büyük bir keyifti…
Ekibin direncinin düşmeye başladığı ve yoruldukları anda RPG ile aylakları kendine çekmek üzere devreye giren Daryl ise yine günü kurtaran isim olmayı başarıyor. Diğer tarafta karısı Maggie’yi kurtarmaya çalışırken aylakları üstüne çeken ve “herhalde artık ölüyor” dediğimiz Glenn’in ise mucizevi biçimde Abraham ve Sasha’nın otomatik silah mermileriyle kurtarılışı yüreğimize su serpiyor.
Son raddede, “artık hayır gelmez” dediğimiz karakterler olan Peder Gabriel’in “bana vahiy geldi, savaşmalıyız” minvalinde seslenişi ile eline palayı alarak ölülere saldıranlara katılması, korkaklığıyla nam yapmış olan Eugene karakterinin “ilerde yaşayan birileri kalırsa, gelecek nesillere hikaye olarak bu günü anlatacaklar” diyerek gaza gelmesi ve satırla ölülere saldıranlara katılması dizinin zirve yaptığı dakikalardı…
The Walking Dead’de neredeyiz? Nereye Gidiyoruz?
Şunu açıkça söylemeliyim, 6. Sezon 9. Bölüm, bu dizinin geçmişiyle geleceği arasındaki en önemli köprü oldu. Seyirci kaybetmesi ihtimalinden söz edilen dizinin şu bölümünü izleyen bir seyircinin artık diziyi bırakması pek de mümkün görünmüyor. Zira devamlılık için ağza bir kaşık bal çalmak şartsa, bu bölümle seyircinin ağzına bir kavanoz balı boca ettiklerini söyleyebiliriz.
Çizgi romanın en kritik ve en psikopat karakterlerinden birisi olan Negan’ın geleceğini anlamamız en önemli ayrıntılardan birisi. Zira dizinin şu ana kadarki en büyük etkiyi yaratmış karakteri olan Vali, Negan’ın yanında gayet naif birisi gibi kalıyor.
Rick’in de yıllardır beklendiği üzere zincirlerini kırması ve “başlarım ulan yapacağınız işe” diyerek sıyırması, gelecekte çok keyifli ve heyecanlı bölümlerin bizi beklendiğinin habercisi…
Burada şunu da vurgulamakta fayda var; Carl’ın gözüne kurşun girmesi ve koca bir oyuk açması, çizgi romandaki gidişata sadık kalınacağı sinyalini bizlere verdi. Çizgi romana göre değişiklikler yapılsa da bu değişiklikler genelde olumlu yönde etkiliyor diziyi… (bkz: Daryl)
Ancak gerek bu bölümün akış biçimi, gerekse de Negan isminin geçmesi, artık yapımcı ekibin “başrol öldürme” dürtüsünün yükseldiği anlamına geliyor. Bu nedenle, ilerleyen bölümler için şaşırtıcı ve fazlasıyla üzücü trajedilere hazırlıklı olmamız gerekiyor…
