Bali’de geçen bir romantik komedi, başrollerde sevilen ikili George Clooney ve Julia Roberts. Ol Parker’ın (Mamma Mia! Here We Go Again) yönetmenliğini üstlendiği Ticket to Paradise 16 Eylül itibariyle ülkemizde de gösterime girdi.
Ticket to Paradise / Cennete Bilet: Konusu
25 yıl önce büyük bir aşkla hayatlarını birleştiren David ve Georgia ne yazık ki bu evliliği 5 yıl sürdürebilmiş ve birbirlerini bir daha mümkün olduğunca görmemek üzere ayrılmışlardır. İkisinin bir arada olmasını mecbur tutan tek şey işe kızları Lily’dir. Ve Lily’nin üniversite mezuniyetinde birbirlerini görmek zorunda kalırlar. Avukat olmaya hak kazanan Lily, mezuniyeti sonrası yakın arkadaşı Wren ile birlikte Bali’ye gider. Burada şans eseri Bali’nin yerlisi olan Gede ile tanışır. Birbirlerine sırılsıklam âşık olan Lily ve Gede ani bir şekilde evlilik kararı alır. Fakat bu haber Lily’nin ebeveynleri David ve Georgia’da şok etkisi yaratır. İkisi de kızlarının yıllar önce kendilerinin yaptığı hataya düşmesini istemez. Bunun üzerine güçlerini birleştirerek bu evliliği engellemek için Bali’ye doğru bir yolculuk gerçekleştirirler.
Filmde David rolünü George Clooney üstlenirken, Georgia rolünde ise Julia Roberts’ı izliyoruz. 2001 yılındaki Ocean’s Eleven’dan bu yana birlikte izlemekten keyif aldığımız George Clooney ve Julia Roberts bu filmde de yine güzel bir kimya tutturmuşlar. (İkisi de filmin yapımcıları arasında) Kızları Lily rolünde ise Dopesick’te göz dolduran Kaitlyn Dever yer almakta. Lily’nin yakın arkadaşı Wren’i Billie Lourd canlandırıyor. Gede rolünde ise Maxime Bouttier’i görüyoruz. Filmin hiç şüphesiz en sevimli karakteri olan Georgia’nın pilot sevgilisi Paul’ü Emily in Paris’ten hatırlayacağımız Lucas Bravo canlandırıyor.
Filmin hikâyesi tipik bir romantik komedide bulunması gereken tüm özellikleri kapsıyor. Birbirine âşık olacak iki çift tanışır, başta her şey çok güzeldir, ardından bu aşkı engellemek için birtakım olaylar silsilesi gerçekleşir ve ardından da mutlu son. İzlerken acaba bir ters köşe olur mu diye bir düşünce aklınızın ucundan bile geçmiyor. Cennet gibi bir yerde tatlı tatlı didişen Clooney ve Roberts ikilisi var daha ne olsun. (Bu arada film her ne kadar Bali’yi merkezine alsa da çekimlerin Avustralya’nın Queensland eyaletinde yapıldığını belirtelim.) Ki burada Julia Roberts’a değinmeden geçmek istemiyorum. Hepimiz kabul edelim ki Julia Roberts tarzı diye bir şey var. Ve bunu da filmde buram buram hissediyoruz. Ahenkle dans eden saçlarıyla, kıyafetleriyle (özellikle takım elbiseler), takılarıyla ve özellikle yüzündeki çizgilerle izleyenleri yine kendine hayran bırakmayı başarıyor. (Ah Nicole Kidman, ah Meg Ryan, ah Jennifer Aniston, neden yüzlerinizle bu kadar oynadınız, neden!) Filmde keyif aldığım sahnelerden birisi David ve Georgia’nın Lily ve Gede’yle ufak bir yarış haline girdiği anlardı. Bu bölümde C&C Music Factory / Gonna Make You Sweat, Run DMC / It’s Like That ve House of Pain /Jump Around şarkılarını art arda dinlemek bana ayrı bir mutluluk verdi.
Ticket to Paradise / Cennete Bilet: Son Söz
Ticket to Paradise / Cennete Bilet, romantik komedi klişeleriyle örülmüş olsa da izleyenlere en azından kafalarını dağıtabilecek keyif dolu bir 1 saat 44 dakika sunuyor. Sonuçta her zaman komplolarla, gizemlerle, ihanetlerle, ters köşelerle beynimizi fazla yormamak lazım. Biraz da hafif, güzel hikâyelerle mutlu olsak ne olur. IMDB puanı 6.3 olan film için benim puanım da 6. Gidecek olanlara şimdiden iyi seyirler.