Tozluyaka İzlemek İçin 7 Sebep

1686
Tozluyaka (FOX)

Fox’un bu yaza damgasını vuran gençlik dizisi Tozluyaka, son zamanların en çok konuşulan lise dizilerinden biri oldu. Kimi diziye karşı önyargılı davranıp kötü yorumlar yapsa da, yer yer kendi içinde mantık hatalarına düşüyor olsa da Tozluyaka‘nın sağlam mesajları olan keyifli bir dizi olduğunu düşünüyorum. İşte sizlere Tozluyaka izlemek için 7 sebep!

1- Ufak detaylar

Diziye başladığım zaman dikkatimi en çok çeken şey, ufak detayların atlanmıyor olmasıydı. Taksi çağırıp para vermeden gidenler, bir şey alıp para üstünü sormayanlar, kısacası normal hayatta komik gelebilecek bir çok şeyi dizileri izlerken eleştiriyoruz. Tozluyaka’da buna öyle dikkat etmişler ki bir sahne çıktığı zaman “Aaa bak şimdi şunu yapmayacak, azıcık gerçekçi olun” diyemiyorsunuz.


2- Uzatma sahnelerin azlığı

Yerli yapımlarda en nefret edilen şeylerden biri, diziyi izlerken karşımıza çıkan uzun uzun olan bakışma sahneleri olsa gerek. 30 saniye aynı sahneyi görmekten gına gelir ve hani ‘’Yap artık şu işi, yapabileceksen yap’’ dersiniz. İşte tam olarak bu dizide bu durum minimum seviyeye indirilmiş. Yine de tabii ki dizinin bölüm başına ekran süresi 2 saate yakın olduğu için yoruluyor fakat aynı şeyi de sürekli izlemiyorsunuz.


3- Konunun hızlı ilerlemesi

Bu zaman zaman insana “N’oluyor yahu’’ etkisi yaratıyor olsa da diziyi izlemek için en önemli sebeplerden biri. 2 hafta boyunca aynı konuyu işleyen dizilerden bıktıysanız buyurun Tozluyaka’yı izleyin. Her bölüm yeni bir entrika, her bölümde yepyeni bir olay. Böyle olunca haliyle dizideki mantık hataları da epey bir artıyor ama yine de dizinin merak uyandıran konusu izlemeye devam etmenizi sağlıyor. Bu arada sadece ilk bölümleri izleyerek fikir sahibi olmaya çalışmamanızı tavsiye ediyorum zira bir çok konu zamanla açılıyor ve çok farklı şeyler ortaya çıkıyor. Bazen izleyici çekmek için yapılan şeyler bunlar.


Dolunay Soysert (Tozluyaka)

4- Ali’nin annesi Derya karakteri

Ali’nin annesi Derya, yerli televizyon tarihinin yazılmış en iyi feminist kadın karakterlerinden biri olabilir. Karakteri yazan senaristlerimizin de ellerine sağlık. Günümüz kadınlarının yaşadığı birçok soruna değinmişler. Derya karakterini oynayan Dolunay Soysert, karakteri bizlere öyle güçlü vermiş ki hayranlıkla izletiyor. Ayrıca annelik konusunda da ders niteliğinde bir çok sahne var. Sadece kendi çocuğuna değil, herkese aynı şefkati gösteren Derya, sevgiyle yetişmenin ne kadar önemli bir şey olduğunu da bize göstermiş.


5- Oyunculuklar

Oyuncu kadrosunda çok tecrübeli isimler yer alıyor olsa da onlarla beraber çalışan yepyeni yüzler de parıl parıl parlıyor dizide… Karakterlerini aileden biriymiş gibi bize yansıtan yeni oyuncularımız, umuyoruz ki daha iyi daha güzel projelerde de yer alırlar. Yapmacıklık görmeyi sevmeyenler de diziyi bu yüzden sevecektir. Özellikle Kaan Miraç Sezen’in “Ali”, Ulvi Kahyaoğlu’nun “Berk” ve Ecem Çalhan’ın “Cemre” karakterleri göze çarpan performanslardan…


6- Ekibin samimiyeti

Bir diziye başlandığı zaman sosyal medya üzerinden bol bol promosyonlar ve reklamlar yapılıyor, biliyoruz. Fakat bu ekibin samimiyeti cidden sevilmeye değer. Oyuncuları olsun, set çalışanları olsun hepsi birbirinden eğlenceli. Sık sık komik videolar ve eğlenceli fotoğraf paylaşımı yapan oyuncuları takip etmek çok zevkli!


7- Verilen önemli mesajlar

Bu belki de diziyi izlemek için en önemli sebep… Siz de eğer kolej dizilerindeki saçma sapan zorbalık hikayelerinden bıktıysanız, bu dizide buna maruz kalmayacaksınız. Dizide verilen tema aslında aile, arkadaşlık, aşk gibi bağların insanlara göre nasıl da farklı ifade edildiği. Spoiler vermeden söz etmek gerçekten çok zor ama her karakterimizin kendine has bir öyküsü var fakat bu hikayeler zamanla oturuyor. Kimi zaman yargıladığımız kişilerin başkası olması gerektiği de yeni yeni fark etmeye çalışıyoruz…


Ulvi Kahyaoğlu (Tozluyaka)

Bonus: Ulvi Kahyaoğlu

Bahsetmeden geçmek birazcık zor çünkü kendisi Berk performansı, set videoları ve mimikleri ile gündemden düşmüyor şu sıralar. Hepimizi etkisi altına alan oyuncunun bu dizi aslında ilk işi değil. Bundan önce birkaç projede yer alan Kahyaoğlu’nu artık daha sık görmeyi umut ediyoruz.