Yıllar geçti ve biz dizi severler hâlâ bir hikâyede mutlu olan bir zengin göremedik. Niyeyse herkesin mutlak ihtiyaçlarından biri olan o kâğıt parçası, şu zenginlere bir türlü saadet getirmedi ve getirmiyor. İşte bu yılın yeni dizilerinden Your Friends & Neighbors da mutlu gibi görünen zenginlerin dünyasında kendine yeni bir çıkış yolu yaratan bir adamın hikâyesini takip ediyor. Banshee ve Warrior’ın yaratıcısı Jonathan Tropper’ın elinden çıkan ve başrolünde Jon Hamm’ı barındıran dizi ilk sezonunu tamamladı ve 2. sezon onayını da çoktan almış durumda.
Karşımızda Andrew Cooper. Belki bir zamanlar eşi olan Mel’i eski bir NBA yıldızına kaptırmış olabilir ama o bir yatırım fonu yöneticisi ve işinde de oldukça başarılı. Fakat o da ne, bir akşam yaşadığı bir kaçamak bunca yıllık kariyerini alt üst ediyor ve şirketin politikası gereğince işinden oluyor. Yatırım hesabı tuzla buz olur, dava açamaz ve altı aylık maaşıyla ortada kalır. Ne yazık ki Andy, sürekli para yiyen bir hayatın içindedir. Çünkü oğlu Hunter’a bir davul alınmalıdır, çünkü teniste gelecek vadeden kızı Tori’ye profesyonel bir tenis hocası tutulmalıdır, vs. vs. vs. İş görüşmelerinden de umduğunu bulamayan Andy, uzun süredir alışılagelen bu hayatı devam etmelidir ama nasıl? Westmont Village’daki aşırı zengin komşularının bir ev partisinde yeni fikri filizlenmeye başlar: Komşularından çalmak. Ne de olsa sıfır suçun işlendiği bir çevrededir ve çaldığı parçalar bu kadar zenginlik içinde fark edilmeyecektir bile. Andy, hayatının bu yeni evresinde bir yandan çocukları ve eski eşi Mel’le ilişkisini dengede tutmaya bir yandan da psikolojik problemler yaşayan kız kardeşiyle ilgilenmeye çalışacaktır. Zamanla etrafındaki o zenginliğin birçok sırrı ve tehlikeli ilişkileri barındırdığını öğrenecektir. Hem de hiç ummadığı bir şekilde…
Dizide hikâyenin kahramanı Andrew Cooper rolüne Jon Hamm hayat veriyor. Büyük emeklerle kurduğu o mükemmel hayatını yavaş yavaş kaybeden Andy karakterini çok iyi canlandırdığını söylemekte fayda var. Andy’nin terapistlik yapan eski eşi Mel rolünde Amanda Peet’i izliyoruz. Kendi adıma izlemekten büyük keyif aldığım fakat çok da fazla projede göremediğimiz Peet, özellikle sezon sonuna doğru oldukça başarılı bir performansla karşımızda. Westmont Village sakinlerinden biri olan ve Andy ile cinsellikten öteye geçemeyen bir ilişki yaşayan Sam rolünde Olivia Munn yer alıyor. Andy’nin hem en yakın arkadaşı hem de mali danışmanı Barney rolünde Hoon Lee var. Lee, Jonathan Tropper’ın kendi yarattığı tüm dizilerde vazgeçilmez oyunculardan biri ve iyi ki de öyle. (Tabii ki her zamanki favorim Banshee’deki Job) Hikâyede en sevdiğim karakterlerin başında biri Andy’nin problemli kardeşi Allison yani Ali var. Sevdiği adamı düğün günü bırakan ve o günden beridir de kendini toplamak için mücadele eden Ali, yaşadıklarına rağmen Andy’nin de en büyük destekçisi olmaya çalışıyor. Bu rolde yine çok iyi bir performansla Lena Hall’u izliyoruz. Ve Andy’nin eşini kaptırdığı eski NBA yıldızı Nick Brandes’e gelirsek. Yakın arkadaşının elinden eşini kapan partilerin vazgeçilmezi ve eğlenceli Nick rolünde Mark Tallman yer alıyor. Bu zenginlerin arasında hayatta kalma mücadelesi verenlerde biri de evlere temizliğe giden Elena. O da kısa bir süre sonra Andy’nin suç ortaklarından biri haline dönüşüyor. Bu rolde Aimee Carrero’yu izliyoruz. Andy ve Mel’in kimi zaman huysuz kimi zaman da anlayışlı çocukları Tori ve Hunter’ı Isabel Marie Gravitt ve Donovan Colan canlandırıyor. Andy’nin gıcık patronu Jack Bailey rolünde Corbin Bernsen’i izlerken Andy’nin yeni hayatının kilit isimlerinden rehinci dükkânı sahibi Lu Varga rolünü Randy Danson üstleniyor.
Your Friends & Neighbors, bizlere yine muhteşem hayatların geri planında hiç de muhteşem şeylerin olmadığını gösteren yapımlardan bir tanesi. Peki, neden bir şans verilmeli? Çünkü özgün bir hikâye. Hele ki şu günlerde ya kitap ya podcast ya da gerçek hikâye uyarlamalarının, hatta yeniden diriltmeye çalışılan bilindik yapımların arasında orijinal bir hikâye bulmak neredeyse imkânsız. Ne mutlu ki Jonathan Tropper iyisiyle kötüsüyle böyle bir dünya yaratmış ve kendine has anlatım diliyle bir adamın çabalamasına odaklanmış. Eksikleri var mı var ama yine de izlenebilir kaliteli bir yapım. (Tropper, mümkün olduğunca her işini takip ettiğim yazarlardan biri. Banshee ve Warrior’ı severek izliyordum. Kendisi ayrıca bir roman yazarı ve Türkçeye çevrilen tek romanı Burada Ayrılıyoruz’u da okumuştum. Sizler de benim gibi bir Tropper’cıysanız kitabı okumanızı tavsiye ederim.) Tabii dizinin bu kadar ilgi çekmesindeki en önemli faktör, başroldeki Jon Hamm. Mad Men ile bütünleşen Hamm, Fargo’nun 5. sezonu dışında genelde konuk oyuncu olarak yer aldığı dizilerin ardından nihayet “ben buradayım” dediği bir işle geri dönmüş diyebilirim. Üst düzey zenginliğin ortasında ayranım dökülmesin misali ayakta kalmaya çalışan Andy’nin ruh halini çok iyi yansıtmış. (Yaş aldıkça daha da karizmatik bir hale bürünen ender insanlardan biri desem abartmış olmam.) Çevresindekilerin neredeyse varlığını bile unuttuğu o eşyaların her biri kendisinin kurtarıcısı oluyor. Ki çalınan eşyaların değeriyse dudak uçuklatacak cinsten. Bu bazen pahalı bir mücevher veya saat olurken gözünü karartıp sanat işine bile yönelmeye çalışıyor. (Tabii sanat Andy’ye biraz pahalıya patlıyor.) Bazı bölümlerde Andy’nin çaldığı nesnelerin bir alışveriş programı misali tanıtılması da biz izleyenlerin fakirliğini bir kez daha suratına çarpıyor. Bu kadar rahat para saçan bu güruhun yanı sıra bir hayat mücadelesi veren insanlar var ve bunu da Andy’nin zoraki suç ortağına dönüşen Elena’da gayet iyi görüyoruz. Elena’nın bir temizlik işi için sabahın kör saatinde toplu taşımalar arasında geçirdiği o yolculuk bile izleyene fazlasıyla bir şeyler anlatıyor. Bu kadar zenginliğin ortasında bir cinayet olmazsa olmaz ve onun da gizemi son bölümde apar topar çözülüyor. Hikâyede bazı durumlar ya havada kalıyor ya da hemen toparlanıyor. Eh işte dedirtecek bir sezon finalinin ardından yeni sezonda daha sağlam ve baştan savılmadan yazılmış bir maceranın karşımıza çıkmasını umuyorum. Bu arada 2. sezona James Marsden’in de dahil olduğunu belirteyim. Henüz başlamadıysanız Your Friends & Neighbors’a bir şans verin derim. Şimdiden iyi seyirler.
