Supernatural 11×10 “The Devil in the Details” – Bölüm İncelemesi

2714
Supernatural 11×10 “The Devil in the Details”

Winchester kardeşler, 20 Ocak itibari ile yaklaşık bir ay süren kış tatilinden geri döndü!

Üzülerek belirtmeliyim ki, bu kısa aranın ardından gelen The Devil in the Detail isimli bölümün reytingleri pek yüksek değildi. Ama bölümün 9.6 olan IMDb puanı gösteriyor ki, izleyici kitlesi dizinin gidişinden oldukça memnun.

Sam ve Zamanda Yolculuk

Lucifer’in Sam’in aklını çelmek adına yaptırdığı zaman yolculuğu bölümün en sevdiğim yanlarından biri oldu. Kardeşlerin geçmişini izlemek her zaman duygusal ve sevgi dolu oluyor çünkü.

Önce Sam’in gençliğine döndük (ki oldukça benzeyen birini bulmuşlar söylemeden edemeyeceğim) daha sonra da beşinci sezon finaline. Sam’in Lucifer’i nasıl alt ettiğine bir kez daha şahit olduk.(5.sezon 22.Bölüm- Swan Song) Konudan sapmak istemem ama benim için bu hatıranın en önemli kısmı, Sam’den çok kötü bir şekilde dayak yemiş olmasına rağmen “yanındayım, seni bırakmayacağım” diyen Dean idi. O sahneyi de alarak bir flashback yapsalardı harika olurdu, ama yine de Sam’in kendini feda edişini bile hatırlamak duygulandırmadı değil.

Tamam Lucifer’in tek yaptığı şey Sam’i manipüle ederek bedenini kullanmak ve ya bir başkasının bedenine sahip olmak, biliyorum fakat Lucifer’in bütün bölümde geçen konuşmalarında bir ironi mevcut ve bunun bilerek yapılmış bir şey olduğunu düşünüyorum. Tam olarak buna “yumuşama” diyemem fakat artık bir bezmişlik hali ile gelen savaşamama durumu gibi sanki. Dean her zaman Sam’e destek veren ve onu savaşmaya hazırlayan taraftı. Ama Sam’in bu baştan teslimiyetini bu sezon daha çok hissediyordum. Bölümün sonunda iyi ki buna bir son verip Lucifer’e hayır demeyi bildi.

Bölümle İlgili Kısa-Karışık Notlar:

–Cehenneme açılan kapıları daha önce Supernatural’da görmedik değil. Fakat bu seferki benim daha çok hoşuma gitti. Belki de hoşuna gitmek burada doğru kelime değil. Aslında ben bu sefer ki geçidi çok “gerçekçi” ve mistik buldum.

–Herkesin Cass’e sen işe yaramazsın, piyonsun benzeri cümleler kurmasından çok sıkıldım. Şu adamın kıymetini anlayın artık!

–Castiel ormanda karşılaştığı melekle ve Amara ile olan konuşmadan sonra sanırım tek çıkış yolunun Lucifer olduğunu düşünerek bedenini ele geçirmesine izin verdi. Öncelikle bölümün bombası demek yanlış olmaz bu durum için. Castiel’de bir değişiklik olduğunu anlamıştım kardeşleri uğurlarken, ama böyle bir şeyi gerçekten beklemiyordum. Yardım etmeye çalıştığına eminim ama yaptığı şeye ister istemez kızdım ve bir yandan da üzüldüm. Lucifer bu sayede hem kardeşlere ciddi zararlar verebilir, hem de Amara ile savaşsa hatta kazansa bile, çıkarları için birine zarar vermeden asla cehenneme dönmez. Daha önce de söylediğim gibi, ilk sefer Lucifer’i hapsetmek her şeyi mahvetti. Sam’in ruhunu kaybetmesine, Dean’in hayatının mahvolmasına sebep oldu. Bu sefer ödenen bedellerin bundan çok daha ağır olabileceği malum. İşin içinde Cass’in de hayatı söz konusu diyebiliriz. Üzüldüğüm nokta ise biraz kişisel. Şöyle ki yine Misha’yı göreceğiz ama Castiel olarak değil, ayrıca eğer bu beden değiştirme gerçeğini kardeşlerden saklarsa, Cass’i kardeşler ile gördüğümüz her sahne bize mutluluk değil, sıkıntı ve endişe verecektir artık. Son olarak, bu beden değiştirme olayı Lucifer’i oynayan Mark Pellegrino‘yu son kez gördük mü demek oluyor? Umarım öyle değildir.

–Castiel ile ilgili yazdıklarımın arkasındayım fakat Amara’nın “senin için bir işim var” dedikten sonra Castiel’in Lucifer’a evet demesi de kafamı karıştırıyor. Cass bunu kendi isteği ile değil de Amara’nın etkisi ile yapmış olabilir mi? Buradan da Amara ve Lucifer’in beraber çalıştığını düşünebilir miyiz?

s1
Lucifer ihanet ettiği Rowena’yı boynunu kırarak öldürdü

–Rowena’yı oynayan Ruth Connell‘i çok seviyorum fakat Rowena karakterini diziye ilk girdiği andan beri hiç sevmiyordum. Acımasız olmak istemem ama ölünce bir “oh be!” dedim. Kardeşlere zorla yardımı dokundu evet ama onun dışında kötülükten başka hiç bir şey getirmedi. Hem bölümün başında da bir kere daha ihanet ettiğini öğrendik zaten herkese.