Wonka: Her Güzel Şey Bir Hayalle Başlar

467
Wonka

Tüm zamanların en çok satan çocuk kitaplarından biri olan Charlie’nin Çikolata Fabrikası, 1971 ve 2005 yıllarındaki iki film uyarlamasının ardından bu yıl bir uyarlamaya daha ilham kaynağı oluyor. İngiliz yazar Roal Dahl’ın yarattığı ikonik karakter Willy Wonka, bu defa hayallerini gerçekleştirmek için hiçbir şeyden kaçınmadığı gençlik yıllarındaki maceralarıyla karşımıza çıkıyor. Yönetmenliğini Paul King’in üstlendiği ve Timothée Chalamet’nin başrolünde yer aldığı Wonka, 15 Aralık itibariyle ülkemizde gösterime giriyor.

Wonka: Konusu

Hevesli bir sihirbaz, mucit ve çikolata üreticisi olan genç Willy Wonka, gemiyle yaptığı bir yolculuğun ardından dünyanın en güzel çikolatalarına ev sahipliği yapan Galeries Gourmet’nin bulunduğu şehre adımını atmıştır. Willy’nin hedefi açıkça bellidir: Burada bir dükkân açacak ve en iyi çikolatayı üretecektir. Şehre beş parasız giren Willy, karşısına çıkan Bleacher’ın yönlendirmesiyle soluğu Bayan Scrubitt’in yanında alır. İşlettiği çamaşırhanenin yanı sıra konuk da ağırlayan Bayan Scrubitt, Willy’ye bir oda verir fakat öncesinde de bir sözleşme imzalatır. Ertesi gün ne olursa olsun akşama kadar odanın ücreti olan 1 sikkeyi ödemelidir. Ama Willy kendinden emindir. Ertesi gün o lezzetli çikolatalarını tattıracak ve hayallerini gerçekleştirmeye bir adım daha yaklaşacaktır. Sihirbazlık becerilerini de kullanarak Galeries Gourmet’de muhteşem bir sunum yapar. Fakat Slugworth’ün başı çektiği, Prodnose ve Fickelgruber’ın yer aldığı üçlü çikolata çetesi Wonka’ya engel olmak için harekete geçerler. Polisin müdahalesi güzel başlayan sunumun kötü sonlanmasına neden olur. Neyse ki Willy, gecelik ödeme yapması gereken 1 sikkeyi Bayan Scrubitt’a getirir. Willy’nin şanssızlığı burada sona ermez. Bayan Scrubitt’in çıkardığı ekstra ücretler ve imzalattığı anlaşma gereği ya parayı ödeyecektir ya da paranın karşılığında işlettiği çamaşırhanede çalışacaktır. Başka seçeneği olmayan Willy çamaşırhane günlerine başlar. Fakat bir şekilde bir yolunu bulmalı ve hayallerini gerçekleştirebilmek için harekete geçmelidir. Kendisinin en büyük yardımcısı ise bebekliğinden beri Bayan Scrubitt’in yanına hapsolmuş Noodle olur. Peki, Willy hayallerini umduğu şekilde gerçekleştirebilecek midir?

Filmde genç Willy Wonka rolüne son dönemin başarılı genç oyuncularından Timothée Chalamet hayat veriyor. Willy’nin bir numaralı yardımcısı ve destekçisi Noodle rolünde Calah Lane’i izliyoruz. Keegan-Michael Key polis şefi rolünü üstlenirken Paterson Joseph, Matt Lucas ve Mathew Baynton çikolata çetesinin üyeleri rollerinde karşımıza çıkıyor. Olivia Colman Bayan Scrubitt, Tom Davis ise Bleacher rolleriyle filmin kadrosunda yer almakta. Rowan Atkinson Peder Julius, Sally Hawkins Willy’nin annesi rollerini üstlenirken, filmin en sevimli karakterini ise Hugh Grant canlandırıyor. Grant’i bir Umpa Lumpa olan Lofty rolünde izliyoruz. Jim Carter, Natasha Rothwell, Rich Fulcher, Rakhee Thakrar ve Kobna Holdbrook-Smith de filmin oyuncuları arasında. Paddington’ın yaratıcısı Paul King, senaryosunu Simon Farnaby ile birlikte yazdığı filmin yönetmenliğini de üstlenmekte. The Divine Comedy grubunun solisti Neil Hannon ve grubun bir zamanki üyelerinden Joby Talbot da filmin orijinal şarkılarını yaratmışlar.

Her ne kadar muhteşem bir yıl geçirmesek de yılın sonuna yaklaştığımız şu günlerde çoğunlukla kendimizi mutlu edecek bir şeyler izleme peşindeyiz. İşte Wonka da o kadar güzel bir zamanlamada vizyona giriyor ki, belki uzun süredir içimizde olmayan o umudu ve mutluluğu bize yakalatmayı başarıyor. Ve en önemlisi ise hayal kurmayı. Paul King, genç Willy için o kadar güzel bir dünya yaratmış ki, sizin de bu dünyada yerinizi almaktan başka şansınız yok. Zaten içinde çikolatanın olduğu bir hikâye başlı başına bir mutluluk nedeni. Filmin müzikal bölümleri de hikâyenin akışına en uygun yerlerde karşımıza çıkıyor.

Genç Willy Wonka, annesinin çocukken kendisine söylediklerinden yola çıkarak bir hayali gerçekleştirmenin peşinde. Ve bunun için de her türlü hazırlığını yapmış bir şekilde Galeries Gourmet’nin olduğu şehirde soluğu alıyor. Aslında onun ilk amacı bir sihirbaz olmak. Fakat bazı şeyleri açığa kavuşturabilmek için en lezzetli çikolatayı üretmesi gerekiyor. Ve kendisi aynı zamanda bir mucit. Ki bu mucitliğini çamaşırhanede kendisi gibi esir kalanların işini kolaylaştırma amacıyla da kullanıyor. Çikolatalarını ürettiği portatif fabrikası ise benim için filmin en büyüleyici anlarından birisiydi. Bu arada Timothée Chalamet’in genç Wonka rolüne tam oturmuş. Ki bu filmdeki rolüyle de 81. Altın Küre Ödülleri’nde Müzikal & Komedi kategorisinde en iyi erkek oyuncu adaylığı da kazandı.  

Timothée Chalamet & Hugh Grant (Wonka)

Masallarda karşılaştığımız kötü karakterler de bu hikâyenin olmazsa olmazı. İlk olarak iş gücünü sömürmenin kendilerince yöntemini bulmuş ikili Bayan Scrubitt ve Bleacher ile tanışıyoruz. Olivia Colman’ı Bayan Scrubitt olarak izlerken, Les Misérables mini dizisinde canlandırdığı Madam Thénardier rolü aklıma geldi. Fakat bu hikâyedeki karakter onun kadar kötü ve acımasız değil. Diğer kötülerimiz ise çikolata çetesini oluşturan Slugworth, Prodnose ve Fickelgruber. Willy Wonka’nın önüne taş koymak için hiçbir şeyi esirgemeyen bu üçlü, kendilerine bağladıkları polis şefine rüşvet olarak çikolatayla ödeme yapıyorlar. Polis şefini kendi taraflarına daha da çekebilmek için hazırlanan müzikal sahne de oldukça keyifle izlenen bölümlerden biri. Filmdeki kötü karakterlere çok kızamıyorsunuz çünkü filmin başlangıcından itibaren bu hikâyenin mutlu sonla biteceğini zaten biliyorsunuz.

Wonka’nın her anı güzel ama Umpa Lumpa Lofty’nin olduğu sahneler ayrı bir güzel. Genç Willy’den sürekli çikolata çalan Lofty, görünümü ve söylemleriyle filmin en öne çıkan karakteri. Ve bu karakteri bu kadar eşsiz kılan ise Hugh Grant’in nevi şahsına münhasır oyunculuğu.

7’den 70’e herkesin izleyebileceği Wonka, 1 saat 56 dakikalık bir süreye sahip. Ve bu süre hiç sıkılmayacağınız bir şekilde ilerliyor. Yukarıda bahsettiğim bölümlerin dışında daha o kadar çok sahne karşınıza çıkıyor ki izleyiciyi bir an olsun hikâyeden koparmıyor ve her duyguyu da yaşatıyor. Uzun zamandır ilk defa bir film sona erdiğinde keşke hiç bitmese diye düşündüm.  

Wonka: Son Söz

Wonka, başladığı andan itibaren bitmesini istemeyeceğiniz bir film. Çikolatalarla çevrili bu dünyada arkadaşlığı, yardımlaşmayı, umudu ve en önemlisi hayallerin peşinden gitmeyi bir kez daha hatırlıyorsunuz. IMDb puanı 7.4 olan filme benim puanım 7.5. Kendinize bir güzellik yapmak istiyorsanız Wonka için şimdiden biletlerinizi alın. Herkese iyi seyirler…

(Not: Bu arada yaptığı her özel gösterime biz Dizi-Mania’yı davet eden sevgili Biletinial’a çok çok teşekkürler…)